Titanium Çeviri Fransızca
51 parallel translation
PCB, selenium, titanium, arsenic.
Biphényl, sélénium, titane, arsenic...
Titanyum ve polimer alaşımlar. Bu materyaller 21. yüzyıla ait.
Composés de titanium et de polymère datant du XXle siècle.
Yapmayın, som titanyumdan bu. Sen!
C'est du titanium.
Cerrahlar ameliyatla koluma bir titanium çubuk yerleştirdiler.
Ils ont dû mettre une... Les chirurgiens ont attaché... une barre de titanium dans mon bras.
Titanium çubuğu ve yedi çelik vidayı yerleştirdikleri için buradan buraya kadar iz var.
Une belle cicatrice de là à là où ils ont dû insérer la barre de titanium... et sept vis en acier inoxydable. Voilà comment je peux étirer le bras aujourd'hui. C'est tout.
titanyumdan, ama esas önemli olan... neredeyse 1, 000 kiloyu çekebilir.
Elle est en titanium, mais l'important c'est... qu'elle peut retenir 900 kilos en chute libre.
Kathmandu'da bir arkadaşım var... bana orada yanlış malzemeyle üretilen... bir kelepçe yollamıştı.
J'ai un ami à Katmandou... qui m'a envoyé une ancre qu'ils fabriquent localement... mais pas en titanium.
Beni ilgilendirmez ama bir matkap ve titanyum delgilerle daha iyisini yapabilirsin.
C'est pas mes affaires, mais une foreuse et quelques morceaux de titanium... te serviront plus qu'un appareil photo.
İçinde aseton, silen, tolüen, titanyum dioksit ve çeşitli hidrokarbonlar var.
Il y a de l'acétone, du xylène et du toluène. Il y a aussi, euh, du dioxyde de titanium, divers hydrocarbures... - De l'antidérapant.
Alman yapımı, titanyum dişli sessiz motorlu.
Ce sont des dents en titanium, fabrication allemande, moteur silencieux.
Kıskacı unut. Titanyum.
Oubliez la pince, c'est du titanium.
Hayır! Çünkü yapılmış pelerinim beni ısıdan korur.
Parce que ma cape est faite de... d'un alliage de titanium, ce qui me protège de la chaleur!
Titanyum alaşımıymış!
Alliage de titanium, mon cul!
Kendime yeni bir kalça yaptırdım!
Je viens d'avoir une nouvelle hanche! En titanium!
Balmumu, yağ, eozin boyası, titanyum dioksit ama oranları çok düşük.
cire, huile, colorant à l'éosine, dioxyde de titanium, mais à des niveaux si bas...
Titanyum. Çelik kadar sert tüy kadar hafif.
Titanium, plus résistant que l'acier, plus léger qu'une plume.
Titaninum Power erkek deodorantı reklamını seyrettin mi?
T'as pas vu la pub pour le déodorant Titanium de Power Men?
Bunun titanyum olmadığı belli ama bu şey gemiye uyarsa eve dönebilirim.
Eh bien, ce n'est pas vraiment du titanium, mais si ce truc tient, je peux rentrer chez moi.
Sid'in kurbanın kafatasından çıkardığı özel yapım vidalar Unlimited Titanium adlı bir şirket tarafından imal edilmiş.
Les vis sur mesure que Sid a ôtées du crâne de la victime ont été fabriquées par une entreprise appelée Unlimited Titanium.
Anne, görüş alanını ölçen Callaway titanyum...
Maman, nous avons besoin d'un Callaway titanium
Kalp pili kullanmadıkça,... ya da titanyum kemik,... veya kafanda çelik bir plaka yoksa.
Sauf, si tu portes un pacemaker, ou une hanche en titanium, ou une plaque de métal dans la tête.
Sıvı soğutmalı, titanyum kasalı, hız aşırtmalı bir işlemci.
Refroidissement liquide, boîtier titanium, processeur over-clocké.
LCD, içleri siyah boya ya da titanyum dioksit partikülleriyle doldurulmuş kapsüller içeriyor.
Les LCD contiennent des microcapsules remplies de particules chargées d'encre noire ou d'oxyde de titanium.
Titanyum kart mı? !
Une carte Titanium?
O titanyum alaşımı mı?
C'est de l'alliage au titanium!
Zürih'teki titanyum çantaya yaptıklarına nispeten daha moda yanlısı.
Et tellement plus chic que le titanium de Zurich.
Titanium'u söylüyordun değil mi?
Tu chantais Titanium, oui?
Acayip severim Titanium'u.
Cette chanson est ma préférée.
Jack, bu titanyumdan.
Jack, c'est du titanium.
Ve kıçım, titanyum gibi.
Et mes fesses : du titanium.
"Efendim, kamp malzemeleri yapmayı bırakıp, titanyum dildolara yönelmelisiniz."
"Euh, monsieur, vous devez vraiment arrêter de faire du matériel de camping, et faire des godes en titanium."
Sağlıklı kafatasını kopyalayıp kemiğe sabitleyeceğimiz özel titanyum bir plaka yaptık.
Ok, nous avons reflété le crâne en bonne santé... et on va construire une plaque de titanium qu'on va fixer sur l'os.
Titanyum.
Titanium.
Bu bir tozdan yapılıyor titanyum oksit kaplı mika bir karışım ve kızılötesi bir pigmentten... Ve bu da boyaya oynadıkça renk değiştiren bir özellik veriyor.
C'est fait à partir d'une poudre qui est un mélange de mica dans de l'oxyde de titanium et un pigment infrarouge... et la peinture donne cette couleur irisée.
Francis Pullman onun elini gördüğü için beyninin ortasına 10 cm'lik titanyum iğne yedi.
Francis Pullman a vu sa main, a planté une seringue de titanium de 7 cm dans son lobe temporal.
Bu Titanium XXX limited edition taşak gerici ve bunu sadece Stock Room'dan alabilirsin.
C'est une édition limitée de l'étireur de couilles Titanium XXX seulement disponible chez Stock Room.
ABir adet Titanium XXX limited edition taşak gerici. Stock Room'dan mı?
Une édition limitée de l'étireur de couilles Titanium XXX de chez Stock Room?
Pekala, kayıtlara göre, sadece iki adet Titanium Triple X Limited Edition Taşak Gerici satılmış burada.
Bon, d'après les archives il n'y a eu que 2 éditions limitées de l'étireur de couilles Titanium XXX vendues dans ce magasin.
Merak ediyorsan diye söylüyorum bunlar güçlendirilmiş demir ve titanyum.
Au cas où vous vous demanderiez, elles sont en alliage d'acier et de titanium.
Benim yaptığımı yapabilmen için altı okka taşşak olması lazım sende.
Il te faudrait des couilles en titanium pour faire ce que je fais.
Derialtı titanyum vücut zırhı.
Armure de titanium sous-cutanée.
- Gövdeden çıkan Titanium bir çubuk.
- Une tige de titane qui vient du torse.
- Sırtına titanium çubuk yerleştirildi değil mi?
- La barre de titane dans le dos?
- Titanium çubuk, omurgasına sabitlenmiş, ama hala hastalığı devam ediyordu.
- Le baton en titanium a stabilisé sa colonne mais il avait toujours une maladie progressive.
Titanyum mu, Siyah Oniks mi?
Titanium, Black onyx?
Bu kapı titanyumdan yapıldı, ısı iletimi en alt düzeydedir.
Non. La porte est faite en titanium, c'est un faible conducteur de chaleur.
Happy bakır üstüne titanyum döküm yapıyor, etkisiz bir elektron aktarımıyla sonuçlanır.
Happy fait fondre du titanium sur du cuivre, résultant en une insuffisance de transfert des électrons.
Bu pençe titanyum alaşımlı bir maddeden yapıldı.
La griffe est faite d'un alliage de titanium.
Standart titanyum plaka, değil mi?
Plaques en titanium standard, n'est-ce pas?
Evet, anlatın bakalım. Ortopedi ve kardiyoloji şeflerimize danıştım. En iyi çözüm titanyum göğüs kafesi ve sternum.
Bien, j'ai vu avec nos chefs d'ortho et de cardio, et, la meilleur option est le sternum en plaque de titanium ainsi que la cage thoracique.
Titanyum alaşımı kırmayı denesene.
Essaie de briser l'alliage de titanium.