English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tmz

Tmz Çeviri Fransızca

95 parallel translation
Sayın Belediye Başkanı Ben TMZ'denim, bir şeyler söyler misiniz?
M. le maire, je suis avec TMZ. Vous pouvez nous dire quelque chose?
Pekala eğer bu televizyona çıkarsa avukatlarım sizi öğlen yemeğinde kıtır kıtır yer.
Si ça passe sur TMZ, mes avocats vont vous bouffer tout crus.
Ah, geçen hafta boyunca TMZ'deydi.
Il est passé sur TMZ la semaine dernière.
Ve siz bunları yaparken "Buzzwire" ın içi her saat başı TMZ ve Perez Hilton tarafından boşaltılıyor ve haberlerimiz artık bizim haberlerimiz olmuyor.
Et pendant ce temps, Buzzwire s'est fait voler des scoops régulièrement par TMZ, Perez Hilton et Ain't It Cool News.
TMZ'den kimse yoktu ve Perez Hilton evinde birinin kendisine e-posta göndermesini bekliyor.
TMZ n'avaient personne, et Perez Hilton est resté chez lui, à attendre ses e-mails.
Larry King'e dava hakkında konuşmaya gittin ve TMZ'ye. Çünkü ne kadar büyük olduğunu biliyorsun. Ve kendine bir parça almak istedin.
Vous êtes allé chez Larry King pour parler de cette affaire, et sur TMZ, parce que vous savez à quel point c'est important, et pour en tirer quelque chose.
- Ona tam ücret ödeyeceksin yoksa Vincent Chase "TMZ" dergisine, stüdyonun yeni başkanının menajerleri arayıp, elle boşaltma teklif ettiğini açıklar.
- Tu vas le payer à son tarif ou Vincent Chase annoncera sur TMZ que la nouvelle présidente propose des branlettes aux agents.
Aslında tam burada TMZ senin geçen yıl aynı anda 19 farklı sevgilin olduğunu söylüyor.
En fait, on dit ici que TMZ vous a vu... avec 19 femmes depuis un an. Oui, c'est fou.
- Sadece TMZ'de küçük bir yazı çıkacak.
- Juste un slogan sur TMZ.
eşinden boşanıyor ve sen onunla 20 dakika içinde Mozan'da buluşuyorsun.
Mon Dieu! Beyonce y était la semaine dernière. J'ai vu ca sur "TMZ".
Beyonce geçen hafta gitti oraya, " TMZ'de izledim.
Tu épiloguais sur les calamars.
Halletseydin TMZ, Kavi'yi Moca'dan geçerken çığlık çığlığa halini görmeyecekti.
Si c'était le cas, TMZ n'aurait pas chopé Kavi en train de s'enfuir en criant.
Evet, TMZ'de Aldous Snow'u izliyorsunuz!
Oui, vous regardez Aldous Snow sur TMZ!
TMC'den Sarah Campon.
Sarah Gapone, de TMZ, édition papier.
TMZ Manson gibi olduğunu söyledi.
Ils ont parlé d'un truc à la Manson sur TMZ.
Merhaba TMZ.
Bonjour, TMZ.
"TMZ'de Bugün"
Aujourd'hui sur TMZ...
Bunu neden izliyoruz?
Pourquoi on regarde TMZ?
TMZ'de çıkanları görmedin mi?
T'as vu ce truc sur TMZ?
Evet şimdi de, T.M.Z., Perez Hilton ve Just Jared Sasha'nın kız arkadaşın olup olmadığını bilmek istiyorlar.
TMZ, Perez Hilton et Just Jared veulent savoir si vous êtes ensemble.
Ona magazin yap.
Envoie-lui une TMz.
Bilgisayar birimi TMZ'deki fotoğrafların olay yeri incelemeden gelmediğini söyledi.
L'Informatique dit que les photos de TMZ ne viennent pas de la Scientifique.
Daha iyisi var. "Pop yıldızının başsız cesedinin korkunç fotoğraflarının... "...
"La façon dont les photos de la star décapitée sont parvenues à TMZ reste un mystère."
TMZ sitesi canlı bir vampir saldırısı görüntüsü için 10.000 dolar veriyor.
TMZ offre 10 mille dollars pour une vidéo d'attaque de vampire.
Asanı yüzümün önünden çek yoksa TMZ'yi ararım.
Enlève ta baguette magique de ma vue ou j'appelle TMZ.
Nasıl oldu da dedikodu sayfasında görmedim?
On n'en a pas parlé sur TMZ.
- "TMZ" şimdiden ön kapıya geldi.
TMZ a déjà le contrôle.
Gazetelerden, TMZ'den ya da Sportscenter'dan ararlarsa onları bana yönlendirin.
TMZ, même "Sportscenter", passez-les moi.
Biri bizi gözetliyormuş.
On s'est fait TMZ'er ( filmer )
- TMZ.
TMZ.
TMZ, ilk çekilecek çıplak fotoğrafım için bir milyon dolar önermişti.
TMZ a offert un million de dollars pour une photo de moi nue.
Tam bir magazin skandalı.
Totalement TMZ (? ).
TMZ çekmiş nasılsa.
Ne t'inquiète pas pour ça.
- Erin Andrews'la birlikte görülmüşsün.
TMZ en a. - T'étais là-bas avec Erin Andrews.
Dostum sadece ünlü haberlerinde görünmeye çalışıyordum.
Man, j'essayais juste d'aller sur TMZ.
TMZ'de bunu içtiğini okudum.
J'ai lu sur TMZ que c'était ta boisson.
TMZ mahkum pozunu sızdırdı fotoğrafta çok sevimli görünüyordun.
TMZ a diffusé ta photo d'identité judiciaire, tu es super mignon dessus.
Perez Hilton ve TMZ daha ortalıkta yoktu, yani zamanı geldiğinde gerçekleşecek bir şey hayal etti.
Perez Hilton et TMZ n'existaient pas encore, donc elle a vraiment imaginé quelque chose qui finirait par devenir une réalité.
- TMZ izliyorum.
- J'ai regardé TMZ.
TMZ değil.
Ce n'est pas... - TMZ.
Kaç kişinin TMZ seyrettiğini biliyor musun?
- Sais-tu combien de personnes regardent TMZ?
Delice bir şey yap da TMZ'ye satabileyim.
Payer pour le collège. Faire quelque chose de fou afin que je puisse le vendre à TMZ.
Belki TMZ, zührevi siğillerinin temizlendiğini görürse seninle ilgilenir, Quinn. Biliyor musun? Ablana hiç benzemiyorsun.
Sûrement TMZ sera intéressé de savoir si tes verrues vénériennes ont été nettoyé, Quinn.
Bu TMZ'yi Susam sokağı gibi gösterecek.
Je vais faire ressembler TMZ à La rue Sesame.
- TMZ dün gece beni takip ediyordu.
TMZ me suivait partout hier soir.
- TMZ'deki adamımızı aradım. - Şimdiye kadar Deonte veya Caveat ile alakalı bir şey yok.
J'ai appelé notre contact à TMZ, rien au sujet de Deonte ou du Caveat.
TMZ'yi ara ve Tommy Wheeler'ın Caveat'te ölü bir kızla birlikte olduğunu söyle.
Appelle TMZ et fait courir le bruit que Tommy Wheeler est au Caveat avec une fille morte.
Söylentileri kontrol etmek istiyorsan TMZ'yi ara.
Vous voulez vérifier les rumeurs, appeler TMZ.
TMZ, The Enquirer, bütün bulvar gazeteleri dedikoduyu yazmış.
TMZ, the Enquirer, tous les journaux sportifs surfent sur la rumeur.
TMZ'yi izlemem gerek.
On met TMZ.
TMZ'nin eline nasıl geçtiği hala sır. " " Ama gizli kaynaklara göre fotoğraflar... "...
"Des sources secrètes racontent qu'elles proviennent du portable de l'inspecteur Adams."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]