Tootie Çeviri Fransızca
68 parallel translation
- Eğer istersen bana "Dişlek" diyebilirsin. - Bence ırkçı olmaz.
Si tu veux, tu peux m'appeler Tootie, je ne trouve pas ça raciste.
- Tamam, tamam. Ben Dişlek'im ve Web'de ve Bittorente dolaşmayı biliyorum.
Oh parfait, je suis Tootie, je vais... sur le web et... sur bittorent!
Tootie nerede? Onu bugün hiç görmedim.
Maman, où est Toutie?
Tootie, yemekten hemen sonra hatırlat, seni pataklayayım.
Rappelle-moi que je te dois une fessée.
Çabucak bitirdin mi, Tootie?
Déjà fini, Toutie?
Tootie, bu eve bir şehirlerarası telefon geleceğini biliyor muydun?
Toutie, savais-tu qu'on allait appeler de New York?
- Tootie çok güzel şarkı söyler.
- Toutie chante bien pour une enfant.
- Bir uyarı olacak, değil mi, Tootie?
- Ce sera un avertissement.
Sen burada kal, Tootie.
Reste ici.
Hayır, hayır, Tootie, sen burada kal. Sen çok küçüksün.
Non, non, tu es trop petite.
- Evet, bırak Tootie halletsin!
Toutie peut y aller. Non.
Tootie, Braukoffları halledecek.
Toutie va chez les Braukoff.
- Ne oldu, Tootie?
- Ça ne va pas, Toutie?
- Tootie, konuşsana!
- Tu es muette, Toutie?
Tootie, Braukoffları tek eliyle öldürdü.
Toutie a tué les Braukoff!
Tootie en korkunç hayalet!
Toutie est la plus horrible.
Tootie Smith, özgürsün. Öcün öldü.
Tu ne seras pas hantée.
Tootie'ye selamlarımı söyleyin.
Oh, mes amitiés à Toutie.
- Tootie.
- C'est Toutie...
- Rose, bir çığlık duydun mu? - Evet, Tootie!
Rose, tu as entendu crier?
- Tootie'yi duydum.
- J'ai entendu Toutie.
Tootie Smith, bu korkunç bir yalan.
Toutie, tu mens!
Pekala, Tootie, bu sefer ne oldu?
Qu'y a-t-il cette fois, Toutie?
- Haydi, Tootie, bırak doktor görsün.
Montre au docteur, Toutie.
Bir saç ve Tootie'nin saçı olduğunu sanmıyorum.
Des cheveux et ce ne sont pas ceux de Toutie.
Tootie, her şeyi gördüm!
Toutie, j'ai tout vu!
Tootie, dudağın nasıl o hale geldi?
Toutie, comment t'es-tu blessée?
Tootie nasıl?
Comment va Toutie?
- Çiçeği sen alabilirsin, Tootie.
Prends-le, Toutie.
Tootie, seni yaramaz. Uyuyor olmalıydın.
Toutie, petite vilaine, tu devrais dormir.
Tootie, hayatım, ağlama.
Ne pleure pas.
Pekala, Tootie. Çık bakalım.
Et voilà, Toutie.
- Sen söyle, Tootie.
- Dis-le lui, Toutie.
- Her yer ceset içindeydi. - Tootie.
Il y avait plein de corps!
İşte, tüm hastalıklara çare bulmamın, savaşları sona erdirmemin ve ve tv`de uzun süredir yayınlanan Tootie ile Hayatın Gerçekleri programlarını birleştirme sebebim budur. "
C'est ainsi que j'ai guéri ces maladies, mis fin aux guerres, et réconcilié tous les personnages de Dallas. Tous, y compris l'irascible J.R.
Tootie! Güzellik ve saflık galip gelecek ancak bir çocuğun duyduğu acı ve öfkeyle bu nostaljik dönemin üzerine beklenmedik gölgeler çökecekti.
La tendresse et l'innocence l'emporteront, mais l'explosion de rage et de douleur de l'enfant, projette des ombres inattendues sur ce tableau nostalgique.
Madem yanımızda götüremeyeceğiz, öldürürüm daha iyi! Tootie, ağlama hayatım.
Tu en feras d'autres à New York.
Tootie, bir böceğe dönüşüyor.
De la morphine dans un scarabée.
Dördüncü sezonda Tootie diziden ayrıldı ama Blair Jo devam etti.Beşinci ve altıncı sezonda ise, kocalarından ayrıldıler ve bu da diziyi oldukça kesatlaştırdı!
Tootie est partie à la 4e saison. Mais Jo et Blair se sont mariées, rendant les 5e et 6e saisons sans intérêt. Déjeuner!
Sen kunduzdan söz ediyorsun, değil mi?
Tootie, ça baigne?
Ve Tootie neslimize acı çektirdiği zaman da ben vardım.Evet.
Et quand Tootie a dû porter ce douloureux appareil dentaire.
The Facts Of Life'daki Tootie de ordaymış.
Il y avait aussi Tootie de The Facts of Life.
Tootie'yi severim.
J'aime bien Tootie.
Tootie?
Tootie?
Tootie, neredesin?
Tootie, où es-tu?
Ama en önemlisi, hep beraber olacağız her zamanki gibi.
Mais le principal, Tootie, nous serons ensemble, comme toujours.
Her şey Afrika'da küçük Quahog-swana köyünde başladı bu köyde Tootie-an-Blair'in gurur duyulan bir üyesiydi.
Tout a commencé en Afrique dans le petit village de Quahog-swana où il était un fier membre de la tribu Tootie-et-Blair.
"Tootie başın belada." Mindy Cohn'dan.
C'est Carlton Lassiter, notre inspecteur principal, et sa jeune partenaire, Juliet O'Hara.
- Şimdi kim buz alacak, Bay Neely? - Kimse, Tootie. Robin, Bn.
Nulle part, Toutie.
Oradaki, iyi arkadaşım, Tony.
C'est mon copain Tootie.
Sana
Tootie!