Trade Çeviri Fransızca
277 parallel translation
Dünya Ticaret Merkezine tırmanacak.
Il va grimper sur le World Trade Center.
Trans-Am içinde Dünya Ticaret Merkezi'ne tırmanırken.
Et si je vous donnais l'une de mes affiches? Moi, dans la Trans Am, montant au World Trade Center?
Dünya Ticaret Merkezi'nin tepesine. İnebileceğin tek yer.
Le sommet du World Trade Center est le seul endroit.
Dünya Ticaret Merkezi'nin 50. katındayım.
Je suis dans le World Trade Center, au 50ème étage.
Dünya Ticaret Merkezi.
Le World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ne yaklaşıyor.
Il s'approche du World Trade Center.
Merhaba Trade Tech.
Bonjour, le BTS.
Dünyanın en yüksek binasının açılışı etkileyiciydi ama bu çok çarpıcı.
Je trouvais le World Trade Center impressionnant, mais quelle œuvre monumentale nous avons là.
- Çatı katımdan sana ticaret kulelerinin manzarasını göstermek istiyordum.
La vue sur le World Trade Center depuis mon loft.
Uluslararası Ticaret Sergileri'nin başındaki adam!
L'ex-patron de l'International Trade Mart?
- Ticaret Sergilerinin yönetici mi?
Le directeur du Trade Mart?
Benim kurduğum Ticaret Sergileri... Amerika'nın Latin Amerika'daki ticari koludur.
Le Trade Mart, que j'ai fondé, est notre accès commercial à l'Amérique latine.
Dünya Ticaret Merkezi, Kuzey Kule New-York, ABD
World Trade Center, Tour nord New-York, USA
İkisi de aynı anda atlıyorlar.
... sautent ensemble du World Trade Center.
Hiçbir New York'lu, öyle bir daireden, asla vazgeçmez. - İhtiyaçları kalmayana kadar.
Tu savais que le Word Trade Center était terminé?
Dünya Ticaret Merkezi'ndensiniz. Karışıklık nedir bilirsiniz.
On avait déjà eu l'attentat au World Trade...
Birini Dünya Ticaret Merkezi'nin çatısından atıp kimin üzerine düşerse Publishers Clearing House * ödülünü kazanmasına ne dersiniz?
Que dites vous de jeter un mec du haut du World Trade Center et que qu'importe l'endroit où il atterit, il aura gagné au Loto?
And certain trade issues are pending which ensure you a fairer shot than usual.
Et certains contrats en suspens joueront en votre faveur.
"Arabanız usulsüz bir şekilde park edilmiş Dünya Ticaret Merkezi'ne."
"Vous êtes en stationnement interdit sur la place du World Trade Center."
Dünya Ticaret Merkezi patlamasından sonraki büyük facia.
Cet acte de destruction n'a d'égal que l'attaque du World Trade Centre.
Chicago Borsası kurulunda bile çalıştı.
Il a même construit le Chicago Board of Trade.
Ticaret Merkezi'nin yanındaki İngiliz barında vardı.
Ils en ont au pub anglais près du Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ndeyim.
Je suis au World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ndekiler.
Les nases du World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'ni görüyor.
Par ici. Direct sur Ie world Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nden bir parça gibi. Tarihî değeri var.
C'est comme Waco, le World Trade Center, c'est historique.
Dünya Ticaret Merkezi. Uçağı, Dünya Ticaret Merkezine çarptıracaklar.
Ils vont écraser l'avion dans le World Trade Centre.
Dünta Ticaret Merkezi'e yapılan saldırıdan sonra bilmediğimiz çok şey vardı
Je ne savais pas grand chose après l'attentat du World Trade Center, mais j'en savais une :
Amerika'da, New York'da iki uçak,.. Dünya Ticaret Merkezi'nin kulelerine çarptı.
Aux États-Unis, à New York, deux avions ont percuté les tours du World Trade Center.
- Bir gruba şehrin aşağı kısmıyla Dünya Ticaret Merkezi'ni gezdireceğim.
Je fais visiter le bas de la ville et le World Trade Center à un groupe.
Eğer bunu çekmeden dönersem beni tefe koyarlar.
On va se foutre de moi si je rentre sans avoir filmé le World Trade Center!
- Bir ülkeyi zapteden askerlerin öldürülmesini anlıyorum. Ama Tel Aviv ya da Dünya Ticaret Merkezi'ndeki gibi.. masum sivillerin öldürülmesini..
Je comprends qu'on tue des soldats qui occupent un pays, mais pas des civils innocents, comme à Tel Aviv ou au World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'yle ilgili.
Oui. En rapport avec l'attentat du World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nde araştırmalar sürüyor.
Les recherches se poursuivent au World Trade Center.
Trade'e yeni biriyle tanışmak için gitmiştim, sırf seks için çünkü Sidney'de bir erkek arkadaşım var.
Hier soir, je voulais rencontrer quelqu'un. Juste pour un coup.
Ona Trade'de rastladım.
Je l'ai rencontré à Trade.
Dünya Ticaret Merkezi'nden sonra annem çok kötüleşti.
L'état de maman s'est dégradé depuis le World Trade Center.
Trade Roads dergisindeki dosyalarıma buradan girebilir miyim?
Je peux accéder à mon magazine d'ici?
Bir bayan Dünya Ticaret Merkezini istemişti. Her yanağa bir tanesini!
Une femme voulait une tour du World Trade Center sur chaque joue.
Eski ofisimiz Dünya Ticaret Merkezi'ndeydi.
Nos anciens bureaux étaient dans le World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nde bir şeyler oldu.
Il se passe quelque chose ici... au World Trade Center.
Sekiz yıl önce teröristlerin saldırdığı Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk uçağın çarptığı söylendiğinde Bay Bush, fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadı.
Quand il a été informé du crash du premier avion sur le World Trade Center, que les terroristes avaient déjà frappé 8 ans auparavant, M. Bush décida de continuer sa séance photo.
Sometimes l just wish that they could trade places with us... so that they would know how it feels. You know?
Parfois, je rêverais d'échanger nos places pour qu'ils sachent ce qu'on ressent.
13. caddede bulunan sinemadaki çocuğu deneyin.
Essayez le ciné boy trade sur la 13ème rue.
İkinci uçak, ticaret merkezine çarptıktan hemen sonra kocamı, Washington'dan aradılar.
Mon mari a été appelé à Washington tout de suite après la chute du Trade Center.
Pencereden dışarı bakarsanız tam o zaman Dünya Ticaret Merkezi'ni görürsünüz.
En regardant dehors, on voit le World Trade Center.
1993 deki ilk DÜnya Ticaret Merkezi saldırısından sonra, NSA daki matematikçiler bir lineer diskriminant analizi kullanarak muhtemel hedefleri değerlendirerek diğer hedefleri tahmin etmeye çalıştılar.
Après la première attaque du World Trade Center en 93, des mathématiciens de la NSA ont essayé de prévoir d'autres attaques en évaluant les cibles potentielles à l'aide d'une analyse linéaire discriminante.
Dünya Ticaret Merkezi bombalandı, hatırlıyor musun?
L'attentat du world Trade Center, vous vous souvenez?
Ticaret Binasının üstünde oturuyor.
Il habite en haut du Trade Building.
Hepsi seksi eşcinseller kulübü Trade'deydi.
Ils étaient au club homo tendance, Trade.
- Horus Ticaret.
Horse Trade.