Traditions Çeviri Fransızca
896 parallel translation
- Senin konumundaki bir adamın belirli geleneklere... bağlı kalmasını beklerdim doğrusu.
- Je ne vous comprends pas. - Un homme comme vous se doit... d'observer certaines traditions.
Sağlığım mükemmel, efendim. Ama nesillerdir süregelen bir geleneği bozmak insanı şok ediyor.
Je suis en parfaite santé mais je suis mal à l'aise de briser ainsi les traditions.
Gerçek bir düğün ve el ele tutuşmak ve... Kilise çanlarıyla ve şampanyayla ve beyaz bir frak, turuncu çiçekler ve bir düğün pastası.
Un vrai mariage dans les traditions... avec les cloches et le champagne... et une robe blanche, des fleurs d'oranger... et un gâteau.
- Soylulardan. Kutsal geleneklerin muhafızları ha.
Les gardiens des saintes traditions.
Alman müzik sektörünü kontrol eden Prusya Kültür Bakanı Yahudi Kestenberg.
Là, ils régnaient sans contrôle. Détruisant les traditions classiques en faisant appel aux instincts les plus bas.
Bay Charles Foster Kane, toplumsal konulardaki görüşleriyle ve tehlikeli tavırlarıyla Amerikan özel mülk geleneklerine özel teşebbüs ve serbest rekabete saldırmaya devam etti.
Par ses convictions sociales et ses continuelles attaques contre nos traditions de propriété, de libéralisme et d'opportunité d'ascension sociale.
Bart ve ben gelenekçi değiliz.
C'est une tradition. Bart et moi ne suivons pas les traditions.
Ben yapabilirim... gelenekler.
Je peux... les traditions, vous savez.
Pirinç, eski pabuçlar. Gelini eşikte kucağa almak.
Toutes ces traditions, ces rites ridicules!
Bay Neale, bu geleneksel ve saygın bir iştir.
Ma maison a ses traditions.
Kıça tekmenin bir usulü, bir bilimi, bir tarzı var. Yazık ki, gelenekler ortadan kayboluyor. Seyirciler hep yeni şeyler istiyor.
Il y a toute une science des coups de pied au cul, mais les traditions se perdent.
Ve hakkında her zaman Noel'i iyi kutlamayı bildiği söylendi.
" les traditions de Noël,
Birbirlerini nasıl desteklediklerini, açıkça amaçlarını gördüm, zafere ne kadar inandıklarını, ve dostluk geleneğini nasıl geliştirdiklerini gördüm.
De leur soutien mutuel, de la clarté de leur but, de leur foi en la victoire et des traditions d'amitié qu'ils ont inculqué à la nouvelle génération.
Değişik insanlar, değişik âdetler.
Il y a des gens différents, des traditions différentes.
Halkı coşturarak geleneği çiğnetiyordu.
Pour plaire aux gens, i / / es / aissait bafouer / es traditions.
Geleneğin de çiğnenmesi gerekti.
Les traditions en avaient bien besoin.
Görünen o ki D'Ascoyne'ler de toprak sahibi soyluların geleneklerine uymuş ve ailenin aptalını kiliseye göndermişti.
Les D'Ascoyne avaient obéi aux bonnes vieilles traditions en vouant l'idiot de la famille à la religion.
Geleneksel.
Plein de traditions.
Bir zamanlar, uzak bir ülkede, aşk ve gelenek açısından huzur dolu, başarılı ve küçük bir krallık varmış.
Il était une fois, dans un pays lointain, un minuscule royaume. Paisible, prospère, et riche en légendes et traditions.
Nehir boyunca dizilmiş köylerde yaşayan insanlar, binlerce yıldır değişmemiş... bir tarzda, geleneksel bir biçimde yaşamlarını ve işlerini sürdürmekteydi.
Le long du fleuve les gens vivaient et travaillaient, heureux... selon des traditions millénaires.
Worthing, Sussex'te bir yer. Bir sahil yerleşkesi. Peki sahil yerleşkesine birinci mevki bileti olan bu hayırsever beyefendi sizi nerede bulmuş?
Être né ou engendré dans un cabas, qu'il ait des poignées ou non, me semble relever d'un total mépris des traditions familiales.
Ortaçağ da kaldı.
- Les traditions.
Çünkü onlar Roma geleneklerinin gerçek varisleridir.
Voilà le véritable héritage des traditions de Rome.
Eski okul kanunu, ha?
Les vieilles traditions.
Kocam ve ben, okulunuz gibi disiplin ve geleneksel ahlak kurallarına önem veren bir yerin ona biraz daha çocuk olmayı öğretmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Mon mari et moi avons pensé qu'une école comme la vôtre, avec sa discipline et ses traditions, pourrait la rendre plus enfant.
Bütün dünya, siz iki başarılı sporcudan büyük Amerikan sportmenlik geleneğini sürdürmenizi bekliyor.
Le monde entier attend de vous... le respect des traditions américaines de loyauté sportive.
Günün birinde geleneklerden gına gelecek ve kutsal mahkeme salonunu... sigara dumanıyla kaplayacağım.
Un jour je finirai par envoyer promener les traditions. Et je lâcherai un nuage de fumée dans cette sacro-sainte salle d'audience.
Dördüncü Clément, ailesinin geleneklerine sadık kaldı, yani, sağgörülü bir evlilik ve balonlara karşı bitmeyen bir meraka.
Le 4ème Clément perpétua les traditions familiales : ilfit un beau mariage de raison... en gardant pour les sphères un goût... qui lui valut un duel... qu'on minimisa en "tournoi d'égalité".
Ona şan veren tüm gelenekleri geri getireceğim.
Je rétablirai les traditions qui ont fait sa grandeur.
Arzusunu yerine getirmek için uygun bir şekilde davranan Iyi Klanı mensupları var. Bir çok utanç verici roninin ve diğer daimyo evlerinin omurgasız çekingenliğine karşın bu meselede iki taraf da gözleri açıp sis bulutlarını dağıtacak şekilde örnek bir davranış sergilediler.
Respectueux des traditions ancestrales, nous avons accepté la requête de Sire Chijiwa qui est mort en vrai samouraï.
Bu hane, kırmızı zırhı ve askeri cesareti ile böbürleniyor ama görünüşe göre o haşmetli Iyi evinde bile samuray onuru yanılgıdan başka bir şey değil.
Traditions d'honneur! L'honneur des li n'est qu'une façade!
Hem evlilik güzel bir gelenektir.
Et selon les meilleures traditions!
.. bu yolla görevinizi kötüye kullandınız. ... görevin saygınlığını zedelediniz.Konfederasyon geleneklerine ve silaha ettiğiniz yemine karşı çıktınız.
Il est aussi inculpé pour manquement au devoir et pour avoir jeté le discrédit sur les traditions de l'armée de la Confédération.
Dedelerinin adetlerini sürdüren..... çocuksu bir halk.
Ils révèrent en toute innocence les traditions de leurs pères.
Gelenekler yok oluyor, Yüzbaşım!
Les traditions se perdent.
Ülkemizin geleneklerine bağlıyım.
Ce sont les traditions de notre pays.
Irkınızın gelenek ve tarihi tutsaklığa karşı ilginç bir nefret sergiliyor.
Votre histoire et vos traditions montrent que vous avez horreur de la captivité.
Kesinlikle.
- Mais les traditions se perdent.
Bu çılgınca gelenekleri bir düzene sokacağım.
Je mettrai de l'ordre dans ces traditions hystériques.
Dünya, gelenekleri ve ahlaki değerleriyle ilerlemeli.
L'art n'arrête pas d'avancer, mais le monde reste sclérosé dans ses traditions et sa morale.
Bu bizim usulümüz.
Ce sont nos traditions.
Adetlerini değiştirmek istemem.
Je ne veut pas changer vos traditions.
Elbette bazı geleneklerimiz gülünç.
Certaines traditions sont stupides.
Okulun da bir çöküş içinde olduğu söylentileri pek hoşuna gitmeyecektir.
Mais il tient aux traditions et à la réputation de l'Ecole.
Ama aslında, geleneklerin, bu okuldaki kadar eleştirel bakışla incelendiği pek az yer vardır.
Pourtant, nulle part, les traditions ne sont, plus qu'ici, remises en question.
Federasyonunuz, diğer yıldız sistemlerinin şiddet eğilimli bağlantılarını izole etme geleneği taşıdığımızı bilmeli.
Votre Fédération est sûrement au fait de nos traditions selon lesquelles nous évitons tout contact contaminant avec la nature violente des planètes d'autres systèmes.
Bu, bizim kendi doğamıza ve geleneğimize aykırı.
Cela va à l'encontre de nos traditions, c'est contre notre nature.
Bir gelenek var.
Il y a des traditions.
General Kleber'in yanında savaşırken kolu kırılan rütbesiz er Lodi'de Asteğmen Austerlitz'de Şeref Madalyası Eylau mezarlığından kurtulan üç kişiden biri... 12.yarasını aldığı Friedland'da Yüzbaşı Waterloo'da Albay.
.. qui ont tué notre roi et saigné la France! C'est à nous de défendre les traditions familiales! - Ca a l'air sérieux!
Ama öteki düğün... Onların kabile düğününde... İşte o düğünde olur.
Pendant le mariage païen, suivant leurs traditions, ils festoient, boivent, dansent, ils sont déchaînés! Retenez Marc.
Geleneklerindeki en iyi şeyleri çekip çıkarmalı ve bunların ulusal özgürlük hareketinin koşullarında meyve vermesini sağlamaları gerekiyor.
et il doit prendre le meilleur de ses traditions pour les faire fructifier Et pour les enriShir aveS les Sonditions de la lutte de libération nationale