Triangle Çeviri Fransızca
880 parallel translation
Cesedin üzerinde bir kez daha, katlanmış kağıtta, üçgen bulundu.
Un autre papier portant un triangle a été trouvé sur le corps.
Aşk üçgeni mevzuu.
La vieille histoire du triangle.
Eh, üçgenin aile çemberinden emekli olma zamanı.
Il est temps que le triangle se retire du cercle familial.
Ben de okul orkestrasında üçgen çalardım.
Je jouais du triangle dans mon groupe au lycée.
Üçgen çalmayı bırakmanız büyük talihsizlik.
C'est regrettable de ne plus pratiquer le triangle.
Ve cennetin hatırına, üçgen çalmaya tekrar başla!
Bonne chance, Barry, et reprenez le triangle!
- Ortasında üçgen olan bir paralelkenar.
Un parallélogramme avec un triangle au centre.
Üçgeni, iki kadının, bir adam için deli olması olarak tanımlayan ilk kişiymişsin.
Il dit que tu es la 1 ère à définir un triangle comme 2 femmes entichées d'un homme.
Sordum ama üçgenin diğer iki noktası arasında manevra yapmakla meşgul.
C'est fait. Mais il est occupé à manipuler les deux autres pointes du triangle.
Şerif Noonan ve Triangle Bar'dan bir sürü adam.
Le marshal Noonan et une douzaine de gars du bar du Triangle.
Dolma kalemini hazırlıyor.
Il dévisse son stylo, puis dessine un triangle.
Önce biri iniyor, arkadan iki tane daha ve üçü manyetik olarak bir grup oluşturuyor.
Un premier atterrit, puis deux autres, et ils forment un triangle magnétique. - Est-ce possible? - Apparemment.
Bu üçgen sizi temsil ediyor Kikuchiyo. Siz özelsiniz.
Tu es ce triangle, Maître Kikuchiyo.
Eskiden Simpson'a ait olan büyük bir yayılmış.
Régisseur du Triangle... qui appartenait au vieux Simpson.
Sen Üçgen'deki arkadaşlar geri kalanımıza fazla çim bırakmıyor.
Le Triangle accapare tout.
Üçgeni görmedim bile.
On l'a jamais vu au Triangle.
Üçgen'de mi
Où? Au Triangle?
Bütün bu sığırlar Üçgen'e ait mi?
Tout ça appartient au Triangle?
Kışla 10.000 kafa atmaya çalışıyordum.
Comment feront-ils au Triangle?
Anlaşıldı mı?
Celles du Triangle n'en profiteront pas!
Bu üçgen gal.
Qui? Celle du Triangle!
Bazılarında kiriş demir vardır, bazıları üçgen demirlidir, bazıları da daire...
Certains ont les barreaux en croix, en triangle, en cercle.
Önlüğündeki bu siyah üçgen, adi suçlular içindir.
Ce triangle noir, c'est pour les criminels.
Fakat, siyah üçgenle daha fazla şansın var.
Mais avec ton triangle noir, tu as plus de chances de t'en sortir.
Nicole siyah üçgenine rağmen, en başından beri senin iyi bir kız olduğunu fark ettim.
Nicole... J'ai tout de suite compris que tu étais une bonne fille. Malgré ton triangle noir.
- Bir aşk üçgeni diye duydum.
À cause d'un triangle amoureux, paraît-il.
Sosis, topları diz!
Sausage, prépare le triangle!
Topları diz!
Le triangle!
Zorunlu üçgenin üçüncü köşesi.
Le troisième angle de l'obligatoire triangle.
O aşama, senin için Bermuda Şeytan Üçgeni gibi.
Ce terrain... Pour vous, c'est comme... le triangle des Bermudes.
Ve böylece Üçgen 1 kuruluyor.
Ainsi se forme le premier triangle.
Bu tehlikeli bir üçgen.
C'est un redoutable triangle amoureux.
Üçgen mi?
Un triangle amoureux?
Evet hakikaten üçgen.
Un triangle amoureux, dites-vous?
Pascal'ın aritmetik üçgeni kumarıyla ilgili.
Le triangle arithmétique de Pascal est lié à l'histoire du "Pari".
Rakibinin uzun ömrü düşünülürse, gerçekten sonsuz bir üçgen.
Etant donné l'âge de son adversaire, c'est l'éternel triangle.
Geçen seferki gibi yapacağız. Bir üçgen oluşturacağız.
On leur fait le coup classique de la formation en triangle.
Tıpkı bir üçgen gibi, görüyor musun?
Comme un triangle, tu comprends?
21 numaranın arka kanadında kırık vardı.
Le triangle avant de la 21 est cassé.
Şu anda dik açılı üçgenin uzun kenarında bir kare oluşturduk,... yani hipotenüsü.
et maintenant nous avons construit une carré Le long côté du triangle à angles droit, l ´ hypoténuse.
Çocukların ve matematikçilerin de oynadığı bir oyunla,... bu üçgeni ve şuradakini dönüştürebiliriz.
Un petit jeu que des enfants et les mathématiciens jouent transposera ce triangle là et ce triangle ici.
Artık aynı alanda'L'şeklinde bir yapı oluşturduk, çünkü ölçüsü üçgenin kısa kenarları anlamında çok belirgin olan önceki parçalarla elde edildi.
et maintenant nous avons construit une figure en L avec le même secteur, naturellement, parce qu'il est fait avec les mêmes morceaux, quelle dimension que nous pouvons voir immédiatement en termes de plus petit côté du triangle.
Böylece üçgenin kısa kenarında bir kare oluştu ve iki uzun kenardaki oluşan dik açı büyük kareyi oluşturuyor.
Il y a maintenant un angle droit ici du côté le plus court du triangle et un carré ici sur le plus long des deux côtés enfermant l'angle droit.
Pisagor, sadece 3-4-5 üçgeninin değil, tüm Babil üçgenlerinin,... hipotenüs karelerinin buradaki... ve şuradaki karelere eşit olduğunu kanıtlamıştır ;
Pythagore avait prouvé que, non seulement pour le triangle 3-4-5 ou n ´ importe quel triangle babylonien, mais pour chaque triangle, le carré de l ´ hypoténuse est égal au carré d ´ ici et au carré d ´ ici,
Bu üçgen böyle, sonra da şöyle çevirilebilir.
Ce triangle peut être tourné alors dans cette position.
Gerçekten de renklerin önemi kalmıyor,... bu üçgeni ise beyaz alana taşıyabilirsiniz,... çünkü şekil olarak aynı. Koyu bölgeye, açık bölgeye, koyu bölgeye, açık bölgeye ve tekrar çok iyi tanıdığımız,
Et en effet, si vous oubliez les couleurs, alors vous pourriez entrer ce triangle dans l'espace blanc parce qu'il est identique dans la forme dans l ´ obscurité, dans le blanc, dans l'obscurité, dans le blanc,
Tıpkı Miami'nın diğer tarafı gibi.
Comme vers Miami, le Triangle du Diable.
Korkarım görünmesine izin veremem. Üçgen istiyorum.
- Je crains fort qu'il ne montre pas complétement le triangle.
Böylece cennet yüzümüze gülecek limandan limana, altın bir üçgen.
Que le ciel bénisse... ces voyages de par le monde, dans un triangle doré.
Uçuş 2-3 Sierra Bermuda Üçgeni'nde ortadan kayboldu.
Le vol 2-3 Sierra s'apprête à disparaître dans le Triangle des Bermudes.
Üçgen oluşturun!
En triangle!