English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tua

Tua Çeviri Fransızca

238 parallel translation
Brand'ın Wolfram'ı öldürüp efsaneyi başlattığı yer.
C'est ici que Brand tua Wolfram. La légende commence ici.
Othello, daha azı için Desdemona'yı öldürdü.
N'oublie pas qu'Othello tua Desdémone pour moins que ça.
Kaleyi kuşatıp ele geçirmiş ve o iki sevgili haricindeki herkesi öldürmüş.
Il prit d'assaut le château et tua tout le monde, sauf les amants.
Bilinçli zihni tüm bu olanları tamamen unutmuş ama...
- Consciemment, il avait oublié. - Il tua quand même.
Bir alçak babamı öldürüyor, buna karşı ben, biricik oğlu babamın, cennete yolluyorum o alçağı.
Celui qui tua mon père, au ciel?
Kardeşini soğuk kanlılıkla, gözünü kırpmadan öldürmüş.
L'affaire fut étouffée, mais il tua son beau-frère Dermot de sang froid.
Eziyetin işkencesi. Bu durumda...
Kemmler tua sans pitié et 2,000 volts l'envoyèrent en enfer.
Roma'yı yakıp annesi de dahil bütün ailesini öldürdü.
Il brûla Rome et tua toute sa famille, même sa mère.
" Kabil kardeşi Habil'e saldırıp onu öldürdü.
" Caïn se jeta sur son frère Abel et le tua.
O Rivetillo! Boğa onu öldürmeden hemen önce bana bir boğa armağan etmişti.
Mejillo. ll me dédia un taureau qui le tua d'un coup de corne.
Kabil'in, kardeşine ölümcül darbeyi indiren, sol eliydi.
C'est avec sa main gauche que Caïn a donné le coup... - qui tua son frère. - Ces enfants sont à vous?
Wanitok'ta görevdeydim. Tua grubundaydım.
J'étais à la Mission Wanitok, dans l'archipel de Tua.
... sed pro tua pietate prosit mihi ad..
... sed pro tua pietate prosit mihi ad..
Bu da anneyi harekete geçirdi ve kızı öldürdü.
La "mère" devint jalouse et tua la jeune fille.
Ne yapılırsa yapılsın Liberty Valance'ı vuran kişi için azdır.
On n'en fera jamais assez pour l'homme qui tua Liberty Valance!
Perseus, Medusa'nın kellesini uçurduğunda, ona saldırmak için, kalkanındaki yansımasını kullanmıştı.
Lorsque qu'il tua Méduse... Persée a regardé son reflet dans son bouclier.
Burada olan şeye benzer bir olay orada da oldu ve arkadaşı kâhyayı öldürdü.
Une révolte survint, comme ici. Et son ami tua le Chambellan.
Arkadaşını öldürmeyi kendine görev bildi!
Cet idiot tua donc son ami, croyant faire son devoir!
Ama hâlâ hiçbir şey anlamamış gibi. Eğitim Şefi,..
"En appuyant sur la carotide, il la tua."
" Sol eliyle ensesinden tutarak onu yere yatırır, sonra iki eliyle boğazını sıkmaya başlar.
"il la tua et se décida à la violer." Attention à ma tension. Vous ne pouvez pas tuer ainsi!
Şehvani arzular nedir?
" Pour finir, il la tua,
Kuzenini öldüren hakkında iyi mi konuşursun?
Vous le défendez, lui qui tua votre cousin?
Sonra da haşlayıp yemiş.
Ce chien incompétent, il le tua, le fit bouillir et le mangea.
"Kabil kardeşinin üzerine çullandι... " ve onu öldürdü. "
Caïn se jeta sur son frère Abel et le tua.
Suçsuz birini kendi yerinize suçlu gösterdiğinizde sizin...
Quand tu as fait condamner un innocent à ta place la tua...
Ama insan ruhunun karanlık bir tarafı vardır... iltihaplanmış bir yara gibi.
Il y a dans l'âme humaine une sombre profondeur où nulle clarté n'a pénétré depuis que Caïn tua son frère.
Şu Latin özdeyişinin anlamını bilir misin? "Mors tua vita mea." Bilsen, bunu neden yaptığımı anlardın.
Si tu comprenais le proverbe Latin, "Mors tua vita mea" tu comprendrais pourquoi je l'ai fait.
Davut, Calut'u kılıçtan geçirdiğinde, evet, bu bir mucizeydi...
Quand David tua Goliath, Ce fut un miracle.
Daha sonra Gruyère Corral'da Düello Ilchester'73 ve Liberty Valance'ı Vuran Peynir geldi.
Premier western fromager, suivi de Règlement de comptes à Gruyère Corral, d'Ilchester 73, et du Fromage qui tua Liberty Valance.
Gudleif'in oğlu, Thorgier'in üvey kardeşi Ljosa Water rahibi, Thurunn'u eş alan Thorkel Braggart'ın annesi, Güçlü Gudmund'un katili Howal'ı tanıyan, Geernon oğlu, Valdalescli Erikoğlu Arval Gristlebeard oğlu, Harken oğlu Bjortguaard'ı Norveç Sochnadale'de Cudreed'de öldüren Thorkel Long kızı, Kettle-Trout oğlu Harviyoun Half-troll'un üvey oğlu, Cesur Ingbare'in babası Kızgın Hangbard'ın kızı Gottenbergli Isenbert ile...
Le fils de Gudleif, demi-frère de Thorgier, prêtre de Ljosa Water, qui a pris pour épouse Thurunn, la mère de Thorkel Braggart, l'assassin de Gudmund le Puissant, qui connaissait Howal, fils de Geernon, fils d'Erik de Valdalesc, fils d'Arval Gristlebeard, fils d'Harken, qui tua Bjortguaard à Sochnadale, en Norvège, et Cudreed, fille de Thorkel Long, fils de Kettle-Trout, demi-fils d'Harviyoun Half-troll, père d'Ingbare le Brave, qui, avec Isenbert de Gottenberg, fille d'Hangbard le Cruel...
Bir şatoya gelmişler... ve babam bir meşe ağacının gövdesiyle kapıları yerle bir edip... içerideki herkesi öldürmüş!
Ils arrivèrent à un château... il enfonça les portes avec le tronc d'un chêne... et tua tout le monde.
Hikayeye göre öldükten bir yıl sonra, Kızıl Kraliçe tekrar hayata döndü. ve altı masum insanı öldürdü.
La légende dit qu'un an après sa mort, la Dame Rouge revint à la vie, et tua six personnes innocentes.
KIZIL KRALİÇE YEDİ KERE ÖLDÜRÜR Çeviren :
LA DAME ROUGE TUA SEPT FOIS
Anneni öldüren bıçak buydu...
C'est celui qui tua ta mère...
Görünüşe göre, annenizi öldüren adam, aylar önce Yeni Zelanda'da ölmüş... ve hem sizi hem kız kardeşinizi büyük bir miras için varis olarak seçmiş.
L'homme qui tua votre mère est récemment mort en Nouvelle-Zélande, et il vous a nommées, vous et votre sœur, héritières d'une grande fortune.
Onu aldatmanın cezası olarak gidip köpeğimi vurdu.
Pour me punir, il tua mon chien.
Bir Polonyalı tarafından süngülendi.
Il mourut au combat. Un objecteur de conscience polonais le tua à coups de baïonnette.
Halkımı öldürdü ve hazinemizi sahiplendi!
II tua notre peuple et vola notre or!
Ve birçok düşmanının olduğunu söylerdi, bu yolla düşmanlarından daha fazla insanı öldürmüştür.
Il disait avoir beaucoup d'ennemis, mais il tua encore plus de gens.
Nisan ayı başlarında Berlin'de, havada bahar rüzgarları eserken Alex Fränkel adında Rus bir öğrenci 22 yaşındaki nişanlısı Vera Kaminskaya'yı pansiyonunda vurdu.
C'était à Berlin, en avril, au moment où le printemps s'annonce. Un étudiant russe, Alex Fränkel, tua sa fiancée de 22 ans, Vera Kaminskaia dans sa pension.
Genç bir adam yaşlı bir adamı öldürmüş.
Un jeune homme tua un vieil homme.
Sör John D'Ampton bölgedeki ejderhayı kılıçtan geçiren cesur şövalyeymiş.
Sir John Dampton un preux chevalier qui tua le dragon du crû
Çocuğunu kaybeden bir adam Peder Duval'ı öldürdü.
Un homme, qui perdit son enfant, tua le père Duval.
Liberty Valance'ı Vuran Adam! Neyin var?
"L'homme qui tua Liberty Valance!" Ça va pas?
- Eee... La tua casa?
- Um... la tua casa?
- Quomodo tua Latinitas est?
- Quomodo tua Latinitas est?
Davut, Belkıs'la yattı ama Golyat'ı öldürmesiyle hatırlanıyor.
David coucha avec Bethsabée, Mais on retient qu'il tua Goliath.
Hayatımız boyunca başkanı Booth'un vurduğu öğretildi bize.
Toute notre vie, on nous a appris dans les livres d'histoire que Booth tua Lincoln.
Bak, Lincoln'u vuran bu adamın yüzünü nasıl elde ediyorsunuz?
- Pardon. Regardez, d'où vient le visage pour ce type qui tua Lincoln?
Roma'daki meşhur halk hamamlarını yaptırmış, öz kardeşini annesinin kollarında öldürmüş.
Il tua son frère sous les yeux de sa mère.
"Asklepios horozuna minnet borçluyuz",
"Nous de vons un coq à Esculape", dit Socrate, puis il se tua.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]