English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tunus

Tunus Çeviri Fransızca

189 parallel translation
Mösyö Kornblow? Benim için Tunus uçağına yer ayırtınız lütfen.
Réservez-moi une place dans l'avion de ce soir pour Tunis.
Tunus mu?
Tunis!
Tunus'ta güzel kadınlar var.
II y a de superbes femmes, à Tunis.
Tunus'a uçuyor. Açık bir pencere kenarında yer ayırt.
Trouvez-lui un siège près d'un hublot ouvert.
Geri çekilme Tunus'ta son buldu. Eisenhower komutasındaki Amerikalılar, İngilizler ve Özgür Fransa...
La défaite eut lieu à Tunis, lorsque les forces de l'Axe furent encerclées par les Anglais, les Français libres et les Américains menés par Eisenhower.
İtiraf etmeliyim ki o deniz ve gökyüzü bana Tunus'u hatırlattı.
Je dois dire qu'en voyant cette mer et ce ciel, ça ressemblait à Tunis. Vraiment.
Evet. Amerikan donanmasının çok büyük bir güçle Arkamızdan saldırmak için Tunus'a yaklaştığına inanılıyor..
Une flotte américaine en force s'approche de la Tunisie pour attaquer nos arrières.
10 gün önce bir muhbirimizden Giuliano'nun bu bölgede olduğunu duymuştuk. Aynı muhbirden Giuliano'nun Tunus'tan kalkacak bir uçakla Amerika'ya kaçacağını öğrendik.
10 jours avant, des informateurs nous avaient signalé sa présence et avaient appris qu'il voulait fuir en Amérique
siyah renkli insanlar, Tunus kendin kurtuluşu yaşıyor, sefaletli yıllar hazırlıyor, çabalarıyla, hatalarıyla,
Hommes de couleur Ia Tunisie vit sa libération, Des années de misère se préparent, de labeur, d'erreurs,
Delinin biri, bilirsiniz, Tunus'ta...
Je me souviens d'un fou, en Tunisie...
Tunus'ta yaşıyoruz, ama atalarımızın inançlarına hala bağlı akrabalarımızın olduğu Grenada'dan geliyoruz.
Nous vivons à Tunis mais sommes de Grenade... où nos parents perpétuent en secret la loi de nos pères.
Tunus'ta haremler, bahçeler,... fıskiyelerle çevirili tahtta oturursun.
Vous monterez sur le Trône de Tunis, vous connaîtrez le sérail, les jardins...
Tunus'a telefon ettim.
J'ai téléphoné à Tunis, à Tunis!
Tunus.
Tunis.
- Evet, Tunus.
- Ah oui, Tunis.
Ah tabii, Tunus.
Ah oui, Tunis, bien sûr.
Tunus'ta ne yapıyordun?
Que faisiez-vous à Tunis?
Ama Tunus'ta Almanlar'la savaşmayı yeğlerdim.
J'aurais préféré la Tunisie, pour combattre les Allemands.
- Onlar Tunus'ta tutuklular kampındalar.
En camp de prisonniers, en Tunisie.
Şimdi İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus Fas, Gana ve hatta siz Ruslarla bile iş yapıyouz.
C'est pour ça qu'on est aussi bien accueillit en Iran et dans d'autres pays. Tunisie, Maroc, Ghana, même en Russie.
Bu benim işim için. İşte planım. Bu gece Tunus'ta olacağım.
Cette nuit, on est.. en Tunisie, demain après-midi :
Şimdi İran, Mısır ve Tunus'tayım. Yine peşime düşerlerse Avustralya'ya geçerim oradan da Hindistan'a. Bu saçma sapan tekele karşı mücadeleme devam edeceğim.
Maintenant, l'Iran, Egypte et Tunisie et s'ils me font la chasse alors j'irais le chercher où il faut, en Australie, aux Indes, continuant à me battre contre ce monopole absurde.
Cezayir, Tunus...
En Algérie et en Tunisie.
Tunus'ta bir geçici Alman hastanesindesin, çavuş.
Vous êtes dans un hôpital allemand à Tunis, Sergent.
Kasserine'i, Gafsa'yı, El Guettar'ı, Tunus'u aldık.
On a repris Kasserine, Gafsa, El Ketar... Tunis.
- Yani Büyük Kırmızı Bir Tunus'u aldı.
La Big Red One a pris Tunis?
Burası Tunus.
Tunis, c'est ici.
Tunus'u aldık.
On a pris Tunis.
- 16 Ağustos 1955, Tunus.
Né le... - Non. 16 aout 1955 a Tunis.
- Fransa'ya sık geliyorlar mı? - Hayır, Tunus'talar.
Ils viennent souvent en France?
Tunus'ta aynı mahallede otururduk.
On habitait le meme quartier a Tunis.
Simon içeri alınmış. Tunus'ta ekmeğe 10 kuruş zam geldi diye tam 600 kişi öldü. Anlayacağın, Araplardan sıkıldım artık.
Simon il est plongé déja en Tunisie pour une augmentation de 10 centimes de pain.
Yerinde olsam Tunus'a dönerdim.
Je rentrerais en Tunisie!
- Tunus'a dönmem.
- J'préfere aller en prison!
Giovanna, Tunus'a geçip belgelerini alacak.
Giovanna ira en bateau à Tunis. Elle recevra des papiers
Eğitimin beş ay olması, peşinden gebeliği önleyiciler dahil Tunus'ta bedava tatil olması, seni hiç ilgilendirmez.
Peu importe qu'il dure cinq ans, avec perme en Tunisie et capotes gratis.
Steven Holtzman, geçen yıl Tunus'ta bir üretim yapmış. Anladığıma göre, Müslümanlar gerçekten çok sevmişler.
Steven Holsman a monté un opéra à Tunis l'an dernier, et les Musulmans ont beaucoup aimé, paraît-il.
Tunus'ta Bey'in sarayına doğru büyük bir protesto yürüyüşü yapılıyor.
Une grande manifestation de protestation se dirige vers le Palais du Bey à Tunis.
Yemyeşil Tunus dumanlar altında kaldı.
Des nuages couvrent la verte Tunisie
Tunus'un dört bir yanı harabeye dönüyor.
Le trouble règne encore sur tout le territoire de la Tunisie.
Yemyeşil Tunus afallamış.
La verte Tunisie a le visage hébété.
Teslim ettin Tunus'u bunun düşmanlarına.
Vous avez livré la Tunisie à son ennemi.
Ve Tunus'tan gelen Ghibli vardır.
Il y a aussi le "Ghibli", un vent de Tunisie.
Onu vazgeçirebilmenin tek yolu onunla Tunus çölüne gitmeye karar vermemiz oldu.
J'ai sauvé ma peau en acceptant d'aller dans le désert tunisien.
- Tunus mu?
En Tunisie?
Adam ilk uçakla Tunus'a gitti.
- Il sera sur le premier avion pour Tunis.
Ayrıca Tunus'taki bir taburda iki yıl geçirdin.
Vous avez aussi passé deux ans dans un bataillon en Tunisie.
MOVIETONE HABERLERİ İNGİLİZ VE AMERİKAN ASKERLERİ TUNUS'TA BULUŞTU!
ANGLAIS ET AMERICAINS UNIS EN TUNISIE!
Tunus'a gidiyor musun?
Je reste chez moi pour faire mes devoirs! - Après, tu pars en Tunisie.
- Tunus'a mı?
- En Tunisie?
Dr. Alulu, Dr. Buzid, Profesör Şerif. Tunus'un en iyi cerrahı.
Le meilleur chirurgien de Tunisie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]