English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tükür

Tükür Çeviri Fransızca

320 parallel translation
— Tükür.
- Crache!
— Önce tükür.
- Crache d'abord!
Devam et tükür.
Allez, crache, vieux bouc!
Artıkları tükür.
Crachez les morceaux.
Tamam, bu daha iyi hissetmeni sağlayacaksa devam et ve tükür.
On m'a appris à cracher quand j'en voyais un. Allez-y, si ça vous fait plaisir.
Tükür.
- Hein? - Crache.
Eğer yıkılan bir binanın altında kaldığınızda, biri sizi alıp güvenli bir yere taşıdıysa bir saniye tereddüt etmeden gözüne tükür.
Si vous etes pres d'un mur qui s'ecroule et que quelqu'un veut vous sauver, n'hesitez pas un seul instant... crachez-lui au visage!
- Tükür.
- Bave?
- Üstüne tükür.
- Crache-lui dessus.
Çiğne sonra tükür yoksa ishal olursun.
Mâche bien et recrache sinon tu choperas la courante.
- Suya tükür.
Dans l'eau.
Alayından nefret etmelisin. Alayına tükür.
C'est de haïr, de maudire tout et tout le monde.
İşte böyle. Tükür gitsin.
Oui, c'est ça.
Alayına tükür - sokak çocuklarına, serserilere, bebeklere, işçilere, ev kadınlarına, ailelere, kodomanlara, binalara, trenlere ve kamyonlara.
Maudire tout. Vagabonds, clodos, bébés, ouvriers, épouses et aussi parents, grands pontes, buildings, trains, camions...
Tükür, çocuk!
Crache!
- Tabii. - Em, gargara yap, tükür.
Je sais pas ce qui est pire...
- Üzerine tükür.
- Crache dessus!
Damağına bastırmalısın sonra da tükür.
Elle doit aller contre le palais... et repousse-la dehors.
Tükür at dışarıya.
Crache-les.
İki dakika üstüne tükür, İsa aşkına!
Magne-toi, bon sang!
Tükür!
Recrache-les!
- Önce çiğne, sonra tükür.
- Les mâcher et les recracher.
Nereye gittiğini sanıyorsun dostum? Hadi tükür.
Où crois-tu aller comme ça, mon pote?
Yemeğe tükür :
Zwei! Kracher sur la nourriture...
Sana yarım chatl verdim, sen bana üç kibrit vereceksin. Haydi yap, tükür, oğlum.
Je t'avance un demi-tchatl et tu me dois trois allumettes sur terre.
Tükür!
Maintenant, crache!
Aferin sana, şişko çocuğun üstüne tükür bakalım.
Cool, crache sur le gros. Très bien.
Bak Bambara, dilinde öfke varsa onu şuraya tükür.
Bambara, si ta bouche est de feu, crache tes flammes!
Tükür yere düşsün.
Crache pour qu'il tombe par terre.
- Tükür yere düşsün.
Crache pour qu'il tombe par terre.
- Tükür yere düşsün.
- Crache pour qu'il tombe par terre.
Vur, tükür bana, bana tekrar vurasın, tüküresin diye yine gelirim, yine.
Frappe-moi, crache-moi au visage, je reviendrai, encore et encore pour que tu me frappes encore, que tu me craches dessus.
Tükür.
Crache.
Tükür onları! Hemen!
Crache-les!
- Tükür, tükür!
Crache-les.
Tükür onu.
Crache!
Tekrar tükür.
Crache encore!
Hadi! Tükür şu sakızı.
Crache ton chewing-gum.
Evet, tükür dediğimi hatırlıyor musun?
- Je t'avais dit de recracher. - Elle était dans le bus. Je t'avais dit de ne pas boire.
Hadi tükür bakalım!
Allez, recrache!
- Tükür. - Ne?
Crache.
Tükür!
Crache!
Bir... İki... Tükür.
Crache!
Yani''kasığına sarıl, omzuna tükür''. Çok fantastik değil mi?
C'est à se les bouffer, un truc aussi inouï!
Tükür onu, kapa çeneni seni pis piç!
Crache-la, mon salaud!
- Onun yüzüne tükür.
- Crachez-lui à la figure.
Tükür ve kurtul.
Crache!
- Tükür gitsin.
- Alors tire-toi.
- Tükür!
- Crache!
Arabaya gel tükür.
Crachez dans le chariot.
Tükür şunu lütfen.
Crache d'abord.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]