English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Udo

Udo Çeviri Fransızca

64 parallel translation
Ben Tommy Udo.
Je suis Tommy Udo.
Tommy Udo'ya telefonla ulaşın.
Téléphone à Tommy Udo.
Bir de ateş ettiğini gören bir adam var, Udo ona Sammy diyor dilenci gibi bir şey.
Quelqu'un a vu le crime. Un type nommé Sammy. C'est un clochard.
Udo ortaya çıktığında adam Larry Young'dan para almaktaymış.
Il venait taper Larry Young.
Udo'nun dediğine göre Sammy ateş ettiğini görmüş ve toz olmuş.
Udo dit que Sammy a tout vu et s'est enfui.
Öğrendiği zaman...
Je pensais à Udo, quand il saura.
Jüri, Udo davası kararını yarım saat önce açıkladı.
Le jury vient de rendre son verdict dans l'affaire Udo.
Udo'nun Larry Young'ın yüzüğünü aldığı gerçeği bile fayda etmedi.
Que Udo ait la bague de Larry n'a servi à rien.
Udo kararın okunmasının ardından serbest kaldı.
Udo a été libéré après le verdict.
Peşine adam taktık ama Udo oldukça hızlıdır.
On le suit, mais il est vif et malin.
Tommy Udo'yu saldılar.
Tommy Udo est dehors.
Onu yapan Tommy Udo muydu?
C'était Tommy Udo?
Beni gördükleri anda Udo'ya giderler.
Dès qu'ils me verront, ils préviendront Udo.
Sence kendimi işe verebilir miyim aklım Udo'nun çocuklarıma yapmayı planladıklarıyla meşgulken.
Tu crois que je pourrai travailler en pensant... à ce que Udo vous réserve?
Elimizde Udo'nun aleyhine bir şey yok.
On n'a rien contre Udo.
Udo sonraki hatasını yapana kadar sadece.
Jusqu'à la prochaine erreur de Udo.
Udo'nun hakkından gelmenin tek yolu var, o da benim yolum.
J'aurai Udo à ma façon. C'est la seule façon.
- Masa istemiyorum. Tommy Udo burada mı?
Tommy Udo est là?
- Tommy Udo'yla burada buluşacaktım.
J'ai rendez-vous avec Udo.
- Udo burada değil.
Il n'est pas là.
- Udo burada değil.
Udo n'est pas là.
Udo benim işim. Sen bunun dışında kal.
Udo, c'est mon travail.
- Tommy Udo'yu arıyorum.
Je cherche Tommy Udo.
- Ama bay Udo, mutfak kapandı.
La cuisine est fermée.
Bir şey yap, Udo!
Fais quelque chose.
Vurma, Udo!
Arrête, Udo.
Bu da Udo'nun babası için.
Et celle-ci, pour son père.
Udo'nun adamları sürü şeklinde kıçını tekmeleyecekler.
Ce sont des footballeurs confirmés.
Harika, Uda!
Bien joué, Udo.
Udo...
Udo...
Golü attan UDO ODENTHAL!
Le buteur : Udo... Odenthal!
Boldrup şimdi maçı önde götürüyor, Udo Odenthal'in golüyle Gay takımı Dortmund'tan.
Le FC mène 1 à 0 face à l'équipe d'homos de Dortmund.
Biliyor musun Udo? Siktir.
Va te faire foutre, Udo.
Udo'yu maçtan attın!
Virez Udo du terrain!
- Udo muhtemelen ondan toplarını çekiyordu.
Y avait faute, c'est clair. Udo a dû trébucher sur ses couilles.
Sadece içeri yolla, Udo.
Allez, tu marques!
Kendini sık, Udo.
Tu te mens à toi-même, Udo.
Davayı Udo'ya mı devredeyim?
Je laisse l'affaire à Udo?
Tamam, o halde Udo'yu görevinden alıyorum.
Comme tu veux. Je retire Udo.
Udo'la konuştum.
J'ai parlé à Udo.
O halde yolumuzda hiç birşey kalmayacak, Udo.
Alors rien ne nous retiendra, Udo.
Bu yüzden Udo adında birini onu öldürmek için gönderdi.
Alors il a envoyé un certain Udo le tuer.
- Buyrun bay Udo.
Voilà, M. Udo.
Udo'yu düşünüyordum.
Rien.
Bizimle trencilik oyna.
Condamnation certaine dans l'affaire Udo
Udo'nun cinayet davasında kararın bu gece açıklanması bekleniyor.
Le témoignage de Bianco portera un coup fatal à la défense
Nick, adamımız yarım saat önce Udo'nun izini kaybetti.
Udo a semé l'homme qui le suivait.
Nasılsınız bay Udo?
Comment allez-vous, M. Udo?
Tommy Udo'yu buldum.
J'ai trouvé Tommy Udo.
Dinleyin, az önce Tommy Udo ile konuştum.
Je viens de parler à Tommy Udo.
Bu Udo için.
Celle-ci est pour Udo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]