English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Ues

Ues Çeviri Fransızca

27 parallel translation
NEW YORK POLİS DEPARTMANI ÖZEL ARAŞTIRMA BİRİMİ
POLICE DE NEW YORK Unité des Enquêtes Spéciales "UES"
Dedektif Daniel Ciello, Özel Araştırma Birimi, Narkotik.
Inspecteur Daniel Ciello, UES, Brigade des stupéfiants.
Dedektif Gino Mascone, Özel Araştırma Birimi, Narkotik.
Inspecteur Gino Mascone, UES, Brigade des stupéfiants.
Eğer birileri bir şey biliyorsa, bu Özel Araştırma Birimidir.
Si quelqu'un est au courant de quelque chose, c'est bien l'UES.
Hayır, Özel Araştırma Birimi hakkında. SIU.
Non, au sujet de l'Inspection générale des services, l'UES.
Özel Araştırma Birimindekiler en iyilerdir.
A l'UES, ce sont des flics incroyables.
Birimi dağıtacak ve ortaklarımı transfer edecekler. - Sence...
Ils dissoudront la brigade et effectueront un roulement à l'UES.
Ve Paige şunu iyice anlasın : Asla ama asla Özel Araştırma Birimi'ndeki dostlarıma ya da ortaklarıma karşı çalışmam.
Il faut que Paige comprenne que je ne travaillerai jamais contre mes amis et coéquipiers de l'UES.
- SIU'da üç şey yaptım.
- J'ai fait trois choses, à l'UES.
Bir başka SIU ekibi, uzun süre mafya bağlantılı bir uyuşturucu satıcısının peşinde koştu. Adamın adı Simonetta.
Une autre brigade de l'UES menait une enquête sur un dealer de la Mafia, un dénommé Simonetta.
SIU'da onları taşaklarımızın altına takarız.
A l'UES, on les met sous les couilles.
SIU'dan Dedektif Carey'i tanıyor musunuz?
V ous connaissiez Carey, à l'UES?
Bunu yapanı bulacağım. Tüm lanet Özel Araştırma Birimi'ni tutuklamam gerekse bile.
J'aurai le responsable, même si je dois arrêter tout l'UES.
Belli ki, Kral'ın SIU'da pek çok bağlantısı var.
Clairement, le King a beaucoup de contacts avec l'UES.
Ama SIU'da kim varsa aynı şeyi söylüyor.
V ous savez ce qu'ils disent à l'UES?
- Çünkü SIU'da 70 dedektif var. Ve dördü hariç hepsi kıçımı istiyor.
- Il y a 70 inspecteurs à l'UES, tous sauf quatre veulent ma peau.
SIU'ya ilk geldiğin zamanlar yaptığın bir baskını hatırlıyor musun?
Vous rappelez-vous une rafle faite à votre arrivée à l'UES?
SIU'nun yarısı buraya gelecek ve işbirliği yapacaklar.
La moitié de l'UES viendra ici, et ils coopéreront.
- Hayır. - Şunu anlamalısın ki, dostlarına yardım etmek istesen de, istemesen de elinden bir şey gelmez. Bir şekilde SIU'da çalışan dedektiflerin Danny, çoğu hapsi boylayacak.
- Comprenez bien, que vous les aidiez ou non, et vous ne le pouvez pas, tous les inspecteurs de l'UES iront en prison.
Ne zaman görevde olduklarının kararı, SIU dedektiflerine aittir.
Le choix d'être en service ou non appartient aux inspecteurs de l'UES.
Bir başkasında aynı kadınla evlisin.
Dans un autre, t ues marié à al même femme.
- Özel Araştırma Birimi.
- A l'UES. Quel pays.
Queenan Birim'deki her şeyi bölümlere ayırıyor ki doğru olan da bu.
Queenan a tout compartimenté à l'UES, ce qui est excellent.
Bizim bölüme söyleme, sadece Birim'e.
Dites à l'UES que vous avez un mandat de perquisition pour l'appartement de Costello. A l'UES seulement.
Costello kaynağıyla temas kurmadan fazla iş yapamaz. Özel Araştırma Birimi'ndekiyle.
Costello ne peut rien faire sans contacter régulièrement sa taupe qui est ici, au sein de l'UES.
Okyanustan tam olarak 10.6 kilometre uzaktasınız.
T ues exactement à 6,6 miles de l'océan.
Onları başka bir birime transfer ederiz.
On les sort de l'UES.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]