English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Ulkem

Ulkem Çeviri Fransızca

200 parallel translation
Ülkem için kendimi parçalıyorum, benden ne oluyor?
J'ai dépensé mon énergie pour mon pays. Et quel résultat?
Ülkem için, Majestelerinin ilgisinden daha büyük bir onur olamaz.
La curiosité de Votre Majesté est un hommage.
- Ülkem Polonya'ya girdi bile.
Mon pays a déjà envahi la Pologne.
Ülkem için büyük değer taşıyorsun müsaade et de ülkemin çıkarları için kendim karar vereyim.
Vous êtes très précieux pour mon pays. Laissez-moi protéger les intérêts de mon pays à ma guise.
Ülkem için her şeyi yaparım ama sabahın ikisinde kaldırmak...
Je suis prêt à tout pour mon pays, mais être réveillé à 02h00...
Ülkem umurumda değil.
Mon pays m'importe peu.
Ülkem, malım mülküm, inançlarım.
Mon pays, mes biens, mes croyances.
Ülkem için elimden geleni yapmak için gitmeliyim.
Il faut que je serve mon pays!
Ülkem insanlarının hiç bir şey talep etmeyen hiç bir özel lütuf istemeyen sadece kamu yararı arayan açık elidir.
C ´ est la main ouverte de mes compatriotes. Ils ne demandent rien ne sollicitent aucune faveur. Ils ne veulent que le mieux commun.
Ülkem için seve seve ölmeyi göze alırım ama trafik kazasında ölmeyi değil. Geciktik, Brandt.
Je mourrais à contrecoeur pour la patrie, mais pas dans un accident.
Ülkem için büyük hizmetler yapmak istiyorum.
Pourtant je voudrais faire de grandes choses pour la Patrie.
Ülkem sanırım. Tek önemli şey, ülkem.
Mon pays, je crois.
Ülkem çok büyük değil, ama çok yoksul. - Bir sanatçıyım ben!
Je suis roi d'un royaume qui est petit mais très pauvre.
Ülkem, Pelias'ın babamı öldürdüğü zamanlardan daha zengin olacak.
Mon royaume redeviendra riche et fort... comme il l'était avant que ce tyran de Pélias assassine mon père.
Ülkem için yaptığım şeyleri bilsen tüylerin diken diken olurdu.
J'ai fait des choses horribles pour mon pays.
Ülkem benim için ne yaptı ki?
Qu'est-ce que mon pays a fait pour moi?
Ülkem görüşlerinizi anlıyor ancak barış için...
Notre pays comprend votre position, mais dans l'intérêt de la paix...
- Ülkem anlayacaktır.
- Mon pays comprendra.
Ülkem, ajanınızın kaybettiği teli ele geçirmeye kararlı.
Mon pays est déterminé à récupérer le fil que votre coursier a perdu.
Ülkem için haftada yarım günümü feda ediyorum.
Je sacrifie un aprés-midi pour mon pays.
Ülkem seninkinden daha çok istiyor.
Mon pays la veut autant que le vôtre.
Ülkem yok, arkadaşım yok, hiçkimsem yok.
Je n'ai ni pays, ni amis, ni peuple.
Ülkem için çalışmak istiyorum ve paraya ihtiyacım yok.
Je veux travailller seulement pour mon pays. Et mon salaire de directeur, à l'ENI, me suffit.
Ben öğrenciyim. Ülkem savaşa katıldığında Almanya'da okuyordum.
J'étais étudiant en Allemagne quand mon pays vous a déclaré la guerre.
Ülkem için ben seçildim.
Il arrive que j'ai été choisi.
Ülkem için korkuyorum.
J'ai vraiment peur pour mon pays.
"Ülkem kötü bir duruma düşecek mi?"
"Votre venue sera-t-elle bénéfique à mon pays?"
Mehmed yakınımızda. Ülkem, yenilmek bilmez çelikten bir kılıç gibi ona karşı durmalı.
Le pays devra le confronter en devant être comme une épée en acier dur.
Ülkem Tuna'daki barış için boşuna haraç veriyor. ki hala barış falan yok ortada.
Le pays paye le tribut en vain pour le calme au Danube car il ne l'a pas.
Ülkem ve bugün konuştuğum tüm dünya liderleri adına... bu gezegen üzerindeki... tüm yetkilerimi... ve gezegenimizin kontrolünü...
Au nom de mon pays et de tous les chefs d'état du monde que je viens de consulter, je déclare abdiquer toute autorité et tout contrôle sur cette planète
- Ülkem savaşa girdi! - Evet.
- Mon pays est en guerre!
Ülkem savaşta olduğuna göre ben de savaştayım.
- Oui. Alors moi aussi, je suis en guerre!
Ülkem ağır bir yoksulluk ve yolsuzluk yükü altında acı çekiyor.
Mon pays souffre sous le poids de la pauvreté et de la corruption.
Ülkem için, her türlü fedakarlığa katlanırım.
Pour ma patrie j'étais prêt à tous les sakrifices.
Ülkem için savaştım ben.
Je suis ancien combattant!
Vietnam gazisiyim. Ülkem için savaştım.
Je me suis battu pour mon pays!
Ülkem için yapmayacağım şeyler var.
Il y a des choses que je ne ferais pas pour mon pays.
Ülkem, ülkene ne kadar para veriyor, haberin var mı?
Tu sais combien d'argent mon pays a donné à ton pays?
Mansi, Komutanım, Ülkem için en iyisini yapacğıam
Mansi, Commandant, Je ferais de mon mieux pour mon pays
Ülkem, topraklarım, evladım Raj!
Mon pays, ma terre, mon Raj!
Ülkem için ne hissediyorum?
Qu'est-ce que je pense de mon pays?
Ülkem, kölelerin kanlarında doğdu.
Mon pays est né du sang des esclaves.
Ülkem için zaman doldu, baba.
Le jour est venu pour notre Pays Papa...
Ülkem için.
Pour mon pays.
Ülkem cehalet ve sefalet içinde. Fakat yine de seviyorum.
Mon pays croupit dans l'ignorance et la misère, mais je l'aime.
Ülkem çok soğuktur.
Sans maison. Moi, mon pays très froid.
Ülkem
Dans mon corps
Ülkem yine umutlu ve gençti.
Mon pays est optimiste, pur.
Ülkem şuralarda bir yerde.
C'est quelque part, là-bas, mon pays.
Ülkem NASA ve Dışişleri Bakanlığı'nın çabaları için minnettardır.
Mon pays remercie la NASA et le Département d'Etat.
Ülkem rüyalarımda
Mon Pays vit dans mes rêves

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]