English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Umursamıyorum

Umursamıyorum Çeviri Fransızca

921 parallel translation
Benim değil, umursamıyorum.
Pas moi Je m'en fiche
Ancak o notu yapabilirdim eğer umursasaydım ama umursamıyorum.
J'aurais pu réussir Si je m'en souciais Mais non
Ancak umursarsanız önemlidir, ki ben umursamıyorum.
Pas que mener quelque part compte Sauf si ça compte pour toi Moi, non
Bir bakımdan, Müfettiş, hapse düşmeyi hiç umursamıyorum.
Monsieur le commissaire dans un sens ça m'est égal d'être coffré
Umursamıyorum efendim.
- Catherine... votre fille.
Gülünç göründüğünü biliyorum ama artık umursamıyorum.
Ça m'est égal.
Ne düşündüklerini umursamıyorum.
Je me moque de ce qu'ils pensent de moi.
- Elbette. Şöyle dedim : "Benim hakkımda ne düşündüğünü umursamıyorum."
Que ses compliments étaient déplacés.
Umursamıyorum sanırım.
Je m'en fiche.
Şimdi hiçbir şeyi umursamıyorum.
Maintenant, tout m'est égal.
Ve toplum içinde bir polisle görünmeyi umursamıyorum.
Et je n'apprécie guère être vu avec la police.
Bilmiyorum, umursamıyorum da.
Je ne sais pas, je m'en moque.
Ben kendim de oraya gönderiliyorum. Asla umursamıyorum.
Je suis transféré là-bas et ça ne me gêne pas.
Bakın, kendimi umursamıyorum.
Moi, ça m'est égal.
Artık umurumda değil çünkü artık onu umursamıyorum.
Parce que je ne l'aime plus.
Ben o kadar çok kötülendim ki, artık umursamıyorum.
On m'a tant décrié que ça ne me touche plus.
Eski dünyayı ve yeni dünyayı umursamıyorum.
Je me fiche de l'Ancien et du Nouveau Monde!
Sorun değil. Umursamıyorum.
Cela ne me dérange pas.
Ancak umursamıyorum, çünkü gideceğim yerde anneme ve babama katılacağım.
Ça ne me fait rien parce que je vais rejoindre ma mère et mon père.
Yayımcılar gazeteyi umursamıyor. Gazete beni umursamıyor. Ben de senden başkasını umursamıyorum.
Les patrons se fichent du journal, le journal, de moi, et moi, de tout sauf de toi.
- Şakanızı umursamıyorum bayım.
Ce n'est pas drôle!
Size neyi çağrıştırdığını hiç umursamıyorum.
Je me fiche de ce que vous pensez.
Veya birilerini korumak istiyorsunuz. Bilmiyorum, umursamıyorum da.
Peut-être pensez-vous protéger quelqu'un, peu m'importe.
- Umursamıyorum.
- Peu m'importe.
Bende ters bir şeyler olmalı. Hiç umursamıyorum çünkü.
Je dois être bizarre, parce que je m'en fiche.
Oh, tamam. Artık hiçbir şeyi umursamıyorum.
Oh, et puis, tout m'est égal.
Artık kendimi umursamıyorum.
Je le ferai Rien ne me fait plus rien maintenant
Umursamıyorum ama beni ekiyorsun.
Tu peux me poser un lapin.
Ben gerçekten umursamıyorum.
- mais moi, ça ne me fait rien.
Ben böyle şeyleri umursamıyorum.
Ça ne m'intéresse pas.
- Onları umursamıyorum.
J'en ai rien à faire de ces gens.
- Oh, çok umursamıyorum.
- Ce n'est pas grave.
Bilmiyorum ve umursamıyorum.
Je n'en sais rien et je m'en fous.
Umursamıyorum.
Je m'en fiche!
Anlamıyor musun? Senin gibi sıkıntıda kalmış bir kardeşi umursamıyorum.
Que m'importe un frère qui refuse de se bouger.
Ama bunu o kadar da umursamıyorum.
En fait, c'est mieux comme ça.
- Ne olduğunu umursamıyorum.
J'oublie cette lettre. Fais-en ce que tu veux.
Kimsenin sözünü umursamıyorum.
Je me fiche de ce qu'on peut dire.
Hiç de değil! O yaşlı hergeleyi hiç umursamıyorum!
Je m'en fous éperdument, de lui.
Artık umursamıyorum.
Cela ne m'affecte plus.
Burada değillerken ne yaptıklarını bilmiyorum yada umursamıyorum.
Je ne sais rien de leurs occupations hors de la maison de couture.
Tüm hatalarını görüyorum ve umursamıyorum.
Je connais vos défauts.
İtiraf etmek gerekirse genellikle kimin yayınladığını bilmem bile. Hiç umursamıyorum da.
Souvent, je ne sais même pas qui publie, et je dois dire que je m'en fous un peu.
Umursamıyorum. Onu... parfüm gibi düşünüyorum
Pour moi, c'est comme un parfum.
Umursamıyorum! Ceremesini masumlar çekecek, derdim bu.
Des innocents vont être accusés.
Artık savaşı umursamıyorum.
La guerre me dérange plus.
- Kuralları umursamıyorum.
Je ne l'ai pas relâché.
Bayan Payne, kendim için umursamıyorum.
Pour moi, ça ne fait rien.
Ama artık bu tür şeyleri umursamıyorum.
J'étais président d'un club dont la plupart faisait partie mais ça ne m'intéresse plus
Umursamıyorum.
Cela ne me gêne pas.
Umursamıyorum.
Je m'en moque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]