Unalaq Çeviri Fransızca
113 parallel translation
Şef Unalaq, beyler bayanlar. Onu ağırlamak daima bir şereftir.
C'était le chef Unalaq, toujours un plaisir.
Unalaq beni eğitmeyi teklif etti.
Unalaq veut m'entraîner.
Demek istediğim, Unalaq'ın ne dediğini duydun.
Tu as entendu Unalaq.
Ama babam Unalaq'ın beni eğitmesi olayını düşünmeme bile izin vermiyor.
Mais mon père refuse catégoriquement qu'Unalaq soit mon prof.
Şef Unalaq, çok bilgili olduğunuz açık fakat Korra'nın hava bükme konusunda öğreneceği çok şey var ve umuyorum ki hava tapınaklarına gitmek geçmiş Avatarlar ile bağ kurmasına yardım edecek.
Chef Unalaq, visiblement, vous vous y connaissez, mais Korra a encore beaucoup à apprendre en maîtrise de l'air et j'espère que visiter les temples de l'Air l'aidera à se rapprocher des précédents Avatars.
Unalaq öğrenmem gerekeni bilen tek kişi olduğunu kanıtladı.
Unalaq est visiblement le seul à pouvoir m'enseigner ça.
- Ne diyebilirim ki? Unalaq'ın ruhlarla dövüşünü öğrenmeye hazırım.
J'ai hâte d'apprendre à combattre les esprits façon Unalaq.
- Unalaq, şimdi bunun sırası değil.
Unalaq, ce n'est pas le moment.
Unalaq ruhları ormana geri götürmeyi başardı ama o zamana kadar, şehir alacağı hasarı almıştı.
Unalaq parvint à guider les esprits vers la forêt, mais le mal était fait.
Unalaq'ın söylediklerinin doğru olup olmadığını bile bilmiyorsun. Kanıt mı istiyorsun?
Tu ne sais même pas si Unalaq dit la vérité.
Korra, Şef Unalaq'ın kendisine ve babasına ihanet ettiğini öğrendikten sonra, ona karşı geldi ve iç savaşı başlatmış oldu.
Quand Korra a découvert qu'Unalaq avait trahi sa famille, elle s'est retournée contre lui, déclenchant une guerre civile.
Avatar, Şef Unalaq'a karşı olan barış protestolarında bir grup Güney'linin başında yürüyor, Fakat Kuzeyliler liderlerinin arkasında olmak için sürü halinde gelmişler.
L'Avatar mène un groupe d'Austraux pour manifester pacifiquement contre le chef Unalaq, mais les Boréaux sont venus nombreux pour soutenir leur chef.
Unalaq'ın birlikleri Güney'i işgal etti.
Les troupes d'Unalaq ont envahi le Sud.
Unalaq Su Kabilesi'nin yasal hakimi bile değil.
Unalaq n'est même pas le chef légitime.
Hem şirketin için biraz para kazanacak, Hem de Unalaq'ı yenmek için yardım almış olacaksın.
Ton entreprise gagnera de l'argent tout en aidant à vaincre Unalaq.
İnsanlar bunu görür görmez, Unalaq'la dövüşmek için sıraya girecekler.
Quand les gens verront ça, ils feront la queue pour combattre Unalaq.
Bu çekimleri buradaki yıldızımız Bolin'in sahneleriyle birleştireceğiz. Güneyli bir Su Kabilesi kahramanını oynuyor. Kötü Unalaq'la savaşıyor.
On va mélanger ces images avec des scènes de notre superstar Bolin dans le rôle d'un héros de la tribu de l'Eau australe combattant le cruel Unalaq.
Asami'ye Meka-Tankları'nı Güney'e satması için yardım edecek, ve bu harika fikirle Korra, General Iroh'u Unalaq'a karşı savaşmaya ikna edecek. Hem de Başkan Raiko'nun ruhu bile duymayacak.
Il va aider Asami à vendre ses méca-tanks au Sud et il a eu l'idée géniale que Korra demande au général Iroh d'aller combattre Unalaq sans que le président n'en sache rien.
Tabii Unalq hepisini yeryüzünden silmeden önce, Fakat Başkan onayı vermeyi reddediyor.
Le Sud a besoin de renforts militaires avant d'être écrasé par Unalaq, mais le président refuse de donner l'ordre.
Unalaq onu kaçırmadan önce çekimlerin bazılarını onu kullanarak yaptık, Garanti veriyiroum bir haftada bir milyon satacak.
On la montre avec le produit avant qu'Unalaq la kidnappe et je garantis qu'on vend un million de caisses la première semaine.
Bakalım Unalaq'ın Avatar için başka ne gibi planları var?
Quel autre plan Unalaq a-t-il en tête pour l'Avatar?
Unalaq şeflerimizi çoktan saraydan çıkarttı.
Unalaq a déjà fait dégager nos chefs de leur palais.
Şef Unalaq Güney'e yardım etmek için burada.
Le chef Unalaq est là pour aider le Sud.
Unalaq'ın tek yapmaya çalıştığı kabilelerimizin birleşmesini sağlamak.
Unalaq essaie seulement de réunir nos deux tribus.
Unalaq birliklerini geri çekmezse özgürlüğümüz için savaşmaktan başka bir şansımız yok!
Si Unalaq ne retire pas ses troupes, nous devrons nous battre pour notre liberté!
Bunu Unalaq başlattı, biz değil.
C'est Unalaq qui a déclenché tout ça.
Unalaq bana her şeyi anlattı.
Unalaq m'a tout raconté :
Varrick, Unalaq'a karşı bir isyan planlıyordu.
Varrick complote une rébellion contre Unalaq.
Hayır. Unalaq'ı bırakıp gidin.
Non, laissez Unalaq et partez.
Asami ise Varrick ile riskli bir iş ortaklığına girmiş ve Unalaq'a karşı savaşlarında yardım etmek için meka-tanklarını Güney'e göndermiştir.
Asami a également fait des affaires avec Varrick, et une cargaison de ses mecha-tanks est en chemin pour aider le Sud dans sa guerre contre Unalaq
Şimdi canavar Unalaq'ı durdurmak zorundayız!
Maintenant, nous devons arrêter le maléfique Unalaq!
Unalaq'ın korku krallığına son vereceğim.
Je mettrai fin au règne de la terreur du maléfique Unalaq
Unalaq sorun çıkardığında ağzının ortasına yumruğu indirir.
♪ quand Unalaq commence la bagarre ♪ ♪ il le frappera dans la mâchoire ♪
Dur bakalım orada Canavar Unalaq!
Pas si vite, maléfique Unalaq!
Unalaq'ın tuzağından kurtulup güzeller güzeli Ginger'i kurtarabilecek mi?
Pourra-t-il s'échapper du piège d'Uanalaq et sauver la magnifique Ginger?
Seni Canavar Unalaq'ın pençelerinde bıraktım diye mi kızgınsın?
T'es en colère parce que je t'ai laissée dans les griffes du maléfique Unalaq?
Kaçmadan önce Canavar Unalaq'ı yakalamalısın. Hayır!
Tu dois capturer le maléfique Unalaq avant qu'il ne s'enfuit
Unalaq'ı Vaatu'yla birleşip karanlık Avatar olmadan önce durdurmak Korra, Mako ve Bolin'e bağlıdır.
C'est donc à Korra, Mako et Bolin d'arrêter Unalaq avant qu'il ne fusionne avec Vaatu et devienne un Avatar des ténèbres.
Unalaq'la birleşmelerine izin vermeyeceğim.
Je t'empêcherai de fusionner avec Unalaq.
Unalaq'ın Ruhlar Dünyası'na dönmesine izin vermeyin.
Ne laissez pas Unalaq repasser le portail.
Sadece Unalaq'ı Ruhlar Dünyası'na dönmekten alı koyalım yeter.
Il faut juste empêcher Unalaq de repasser le portail.
Unalaq?
Unalaq?
Unalaq seni bekliyor olacak.
Unalaq sera préparé.
Ruh Portalları'nı kapatıp, Vaatu'yu bir 10 bin yıl daha hapsedeceğim ve Unalaq'ın hiç doğmamış olmayı dilemesini sağlayacağım.
Je vais fermer les portails, enfermer Vaatu pour dix autres millénaires, et faire regretter à Unalaq d'être né!
Unalaq tüm Güney direnişini ezip geçti ve babanı esir aldı.
Unalaq a écrasé toute la résistance australe et capturé ton père.
Unalaq'ın Güney Portalı'nın etrafını korumaya aldığını söylediler.
Le portail est sous la garde d'Unalaq.
Ne yaptığının farkında değilsin Unalaq.
Tu as perdu la tête, Unalaq.
Unalaq'ı durdurmak için bize yardım etmek zorundasınız.
Aidez-nous à arrêter Unalaq.
Mako ve Bolin siz de, ben Vaatu kaçmasın diye Portal'ı kapatırken Unalaq'ın icabına bakacaksınız.
Mako et Bolin se chargeront d'Unalaq pendant que je fermerai le portail.
Biz Unalaq'la savaşırız, sen Portalları kapatırsın ve diyelim ki sana bir şey oldu.
On combat Unalaq, tu fermes les portails, et disons qu'il t'arrive un truc.
Bana bir tek Unalaq inanıyor.
Unalaq est le seul à croire en moi.