Unanimes Çeviri Fransızca
53 parallel translation
Ve söz konusu beyin yarın öğle yemeğinden önce otelden ayrılması gerektiğine oy birliğiyle karar verdik.
Nous sommes unanimes, l'homme en question doit recevoir l'ordre de partir demain, avant le déjeuner.
Oy birliği olmak zorunda.
Nous devons être unanimes.
İki yarışmacımız da aynı cevabı seçtiler.
Nos deux candidats sont unanimes.
Ortak karara varamadık efendim. Ancak çoğunluğun düşüncesi radyasyon senaryosu.
Nous ne sommes pas unanimes mais la majorité opte pour un accident nucléaire.
Söylendiğine göre, bütün ifadeler ortak görüşte imiş.
On m'a dit que les témoignages étaient unanimes.
Bu iki adam, ikisi farklı tipler, ama anneme besledikleri duyguyla, arkadaş oldular ve bu üçlemeden Oskar, yani ben dünyaya geldim.
Les deux messieurs si différents, mais unanimes dans leur goût pour maman, se plurent, et c'est cette trinité qui m'a mis au monde, moi, Oscar.
Bak, hem fikiriz.
Tu vois, nous sommes unanimes.
Erkeklerle kadınların tek bir bilince ulaştıkları kalplerini özgürce açtıkları tek dönem budur.
"où hommes et femmes, unanimes, semblent ouvrir librement " leurs cœurs.
Bu da bizi müttefik yapar.
On est unanimes.
Hepimiz aynı fikirdeyiz.
Nos sentiments sont unanimes.
Bütün Polonyalılar aynı şekilde geri döndü.
Harris, Gallup, tous les sondages sont unanimes.
- Bu odadaki herkesin katılacağına inanıyorum ki davanın hızlı yürütülmesi ulusal bir mesele.
Nous sommes unanimes à penser qu'il est dans l'intèrêt national que tout aille vite.
Yorumlar harika. Eleştirmenler de şov tuttu diyor!
Les critiques sont unanimes, le show est un triomphe.
Bir türü kurtarmak mı?
J'ai ici des expertises unanimes :
Araştırmacılar bu doğa bozukluğunun şu anda... yok edilemez olduğu konusunda hemfikirler.
Les chercheurs sont unanimes. Cette anomalie de la nature est pour l'instant indestructible, insensible même à la radiation atomique.
Sizler kiralık mısınız?
Vous êtes toujours aussi unanimes?
Herkes aynı fikirde.
Pratiquement unanimes.
Cassie'nin dosyasında hep aynı şey görünüyor.
Ses relevés de notes sont unanimes.
Çocuklarla konuşuyorduk ve hepimiz bu konuda aynı şeyi düşünüyoruz.
Avec les gars, on a eu une discussion, et on a tous été unanimes.
Bütün ekip liderlerinden rapor geldi.
Les chefs d'équipe sont unanimes.
Ayrıntılar belli değil ama bütün ekip liderlerinden rapor geldi.
L'inventaire des pertes est en cours, mais les chefs d'équipe sont unanimes.
Hemen hemen aynı fikirdeyiz.
- Presque unanimes.
Oy birliğiyle olmalı.
Il faut qu'on soit unanimes.
Ve onların fikirleri, ilk sağlık dairesi başkanı raporundan itibaren neredeyse oybirliğiyle negatif etkisi olduğu yönünde.
Et leurs conclusions, depuis le tout premier rapport du ministère de la Santé, sont quasi unanimes : la violence à l'écran a un impact négatif.
Herkes aynı fikirde değil, ama, evet, bu karara vardık.
On n'est pas tous unanimes mais oui c'est ce qu'on a décidé.
- Oy çokluğu var.
- Nous sommes unanimes.
Topların bıraktığı izler mermi izi gibi yardımcı olmuyor fakat... kurduğum bu lazerler işimizi kolaylaştırıyor.
Les impacts ne sont pas aussi précis que ceux des balles, mais les trajectoires des lasers ont parlés, et sont unanimes.
Ve kimsenin bu tablo hakkında bir şikâyeti yok diyenler haklı çıkacak!
Et tous ceux qui affirmeront que nous étions unanimes à l'approuver sans discuter auront raison!
"The Register", "The Times" "The Journal" hepsi aynı fikirde.
"The register," "the times," " the journal, ils sont unanimes.
- Jüri kesinlikle aynı fikirde.
- Les juges sont unanimes.
- Alex oybirliğiyle kabul edildi.
- Alex... Les avis sont unanimes.
Oybirliğiyle kazandınız ve hakemler bütün olan biteni, dönen dolapları bile bilmiyorlardı...
Les juges ont été unanimes, et ils ne savaient rien des complots en coulisse.
Hemfikir olmak zorundayız.
On doit être unanimes.
Burns'ün binasını taradım. Başta " Sessizdir.
J'ai parlé aux voisins, tous unanimes.
Bu çok gülünç Dr. Martin...
- C'est absurde. - Nous devons être unanimes, et Dr Fargo semble catégorique. - Dr Martin...
Fikir birliğine varmanıza sevindim Bjorn. Ama erken emeklilik konusunu tartışmak istiyorum.
Je suis heureuse d'entendre que vous arrivez, malgré tout, à être unanimes, Bjorn, mais j'aurais aimé pouvoir débattre de la préretraite.
Uzun uzadıya tartıştık ve bir mutabakata vardık.
On en a longuement discuté et sommes unanimes.
Don oybirliğiyle seçilmiş.
Bien qu'il ait dit que les votes étaient unanimes pour Don.
Tüm kararlar ortak alınmalı.
Les décisions doivent être unanimes.
Suikasta olan tepkilerin hepsi kınama şeklindeydi.
Les réactions à la fusillade ont été unanimes dans leur condamnation.
Ortaklarımla çoktan konuştum. Hepsi de aynı görüşte.
J'ai déjà parlé à mes partenaires, et ils sont tous unanimes.
Hepsi aynı şeyi söyledi.
Et ils sont unanimes,
Kararımızda hemfikir olana dek burada kalacağız.
On va donc tous rester ici jusqu'à être unanimes sur le verdict.
Oybirliği ediyor musunuz?
Sommes-nous unanimes?
Kimliği yokmuş. Ama parmak izleri ve diş kayıtları kesinmiş.
Pas de pièces d'identités mais les empreintes et les dossiers dentaires ont été unanimes.
Bu konularda hemfikir olmak istiyorum.
J'aime les votes unanimes.
Suç tanımlandıktan sonra herkes kabul etti.
Après que les actes furent décrit, ils furent finalement unanimes...
O zaman ikiniz gidin.
Les médias sont unanimes.
Tüm kararlar ortak alınmalıydı.
Les décisions doivent être unanimes.
Kurul da hemfikir.
Les ministres sont unanimes.
Neden oybirliğiyle karar vermiyoruz?
Pourquoi ne serions-nous pas unanimes?