English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Uniforma

Uniforma Çeviri Fransızca

308 parallel translation
Uniforma giyene kadar benimle bir daha konuşmanı istemiyorum.
Ne m'adresse plus la parole avant de porter l'uniforme. "
Üniforma giymenin onuru kaçınmamız gereken bir şey midir?
L'honneur de porter un uniforme... est-il une chose à fuir?
Üniforma pazar gecesi İngilizlerin yararına.
Oh, l'uniforme? C'est pour un gala pour l'armée, dimanche.
Üniforma.
L'uniforme.
Üniforma giyiyorum.
- Réserviste.
Üniforma, kişisel ifade aracınız değildir.
L'uniforme n'est pas un moyen d'exprimer sa personnalité...
- Üniforma üzerine yakışıyor.
En tout cas, l'uniforme vous va bien.
Üniforma giyen adamlarımızın gizli ajan olarak görev yapmasına karşılar.
Un militaire ne peut étre un espion.
- Ne buldunuz? - Üniforma ve battaniyeler.
- Qu'avez-vous trouvé?
- Üniforma buldurayım.
- Je vais demander un uniforme.
- Üniforma bana yakışıyor.
Je porte bien l'uniforme.
Üniforma yoksa, izcilik de yok.
Pas de tunique, pas d'éclairage.
Üniforma arkasına gizlenmiş ayaktakımıyla konuşmak adetim değildir.
Je n'ai pas l'habitude de parlementer avec les rustres en uniforme.
Üniforma.
L'uniforme...
Üniforma giyersin.
- T'auras un uniforme.
Üniforma giymem kız izci olduğumu göstermez.
J'ai beau porter un uniforme, je ne suis pas girl-scout.
Üniforma giyince hemen polis oluverirler.
Donnez-leur un uniforme, et ils se changent en flics.
Üniforma giymedim.
Je ne suis pas en uniforme.
Üniforma giyiyorlar. Kırmızı... İngiliz...
Je ris parce que je suis si ému.
Üzerinizdeki takım da ne öyle? Üniforma, Bayan Rawlings.
C'est un uniforme, Mme Rawlings.
Üniforma.
Un uniforme.
"Üniforma verilecek."
"Uniforme fourni."
Üniforma giyeceğim, bunun için para veriyorlar.
On me paye pour porter l'uniforme.
Üniforma mı?
L'uniforme?
Üniforma giymeyeceğim.
Je ne mettrai pas l'uniforme.
Üniforma, sanırım.
Peut-être à cause de l'uniforme.
Üniforma her defasında işe yarıyor.
L'uniforme est irrésistible.
Üniforma giyen bizler için, her gün Bayrak Günü.
Mais pour nous, militaires, ça l'est tous les jours.
Onları caydıran : Üniforma. Bir de nefes kokum.
C'est l'uniforme qui les repousse, et ma mauvaise haleine.
Üniforma mı?
Un uniforme.
Üniforma giymiyorum ama bir silahşörün kalbine sahibim.
Faute d'en avoir l'habit, j'ai le coeur d'un mousquetaire.
- Üniforma giydin mi? - Bazen.
- Tu portais l'uniforme?
Üniforma yolumuz üzerinde ; ama öncelikle sakallara ihtiyacın olacak.
Il va arriver. Mais il te faut une barbe.
Üniforma babamdan kaldı. Savaş gazisi.
On les a gagnées à la dernière.
Yeni giysi alana kadar seninkileri ödünç alsam? Üniforma giymek istemiyorum.
Je peux t'emprunter des vêtements "civils"?
Üniforma giyip savaşçıyla uçtuğun için bize emir verebileceğini mi düşünüyorsun?
Parce que vous portez l'uniforme et pilotez un chasseur, alors vous donnez les ordres?
Üniforma, kemerimde asılı olan sersemletici silah, sıkıcı iş, bilirsiniz işte...
L'uniforme, le paralyseur dans le baudrier, la routine stupide...
Anlam da burada işte. Üniforma.
C'est la signification du mot.
Üniforma giymekten nefret ediyor.
Il déteste son uniforme.
Üniforma rahat değil.
L'uniforme n'est pas très confortable.
Zamanı geldi... oda uniforma giyimeli.
Qu'elle se mette en uniforme.
Üniforma içinde çok yakışıklı duruyorsunuz. Yarın polis okuluna başvuracam.
Ranks, je te trouve très beau en uniforme.
"Üniforma yakanın altındaki ikinci düğmeye kadar düğmelenmiş olmalı."
"L'uniforme doit être boutonné jusqu'au deuxième bouton sous le col."
- Sabah yoktun. - Üniforma yaptırıyordum.
- Je vous ai raté tout à l'heure.
Üniforma giyenler apoletlerini söksün.
Ôtez les insignes de vos grades.
Özür dilerim. Ben... Üniforma olmayınca...
Excusez-moi, mais sans l'uniforme...
Üniforma işe yarıyor...
Ça marche, l'uniforme...
Fairmont'ta gece işinde miydin? Üniforma mı?
Vous rappelez-vous certains détails comme l'activité agricole?
Üniforma giyiyorlardı. Evrakları da vardı.
Ils étaient en uniforme, je pouvais pas me douter!
Üniforma giymiyoruz ama kendimizi bir vatansever olarak görüyoruz.
Nous ne portons pas l'uniforme mais nous nous considérons comme des patriotes.
- Üniforma sayesinde.
- L'uniforme aide.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]