English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Urbain

Urbain Çeviri Fransızca

297 parallel translation
- Kasaba gelişiyor.
- Aménagement urbain.
Evet, tamam, yeni bir iş için şehir dışına çıktım...
Je suis allé dans une zone de développement urbain...
Kentli proletaryanın mücadelesi.
La lutte du prolétariat urbain.
Şehir felaketinden kaçan yeni mülteciler. Değil mi?
Je vois, d'autres réfugiés de l'enfer urbain.
Bu kentsel El Dorado, günümüzün işadamlarına dünün rahatlığında yarının tesislerinin keyfini sunuyor.
Un eldorado urbain, où l'homme d'affaires d'aujourd'hui peut trouver les outils de demain dans le confort d'hier.
Birkaç porno dükkanımız var... artı olarak, şehir içinde, ilk okullardaki eroin zincirine para yatırımı yapıyoruz...
nous possédons quelques sexe shops... en plus, nous tenons une chaîne de dealers d'héroïne... dans les écoles primaires du centre urbain.
Görünen o ki, 8. Urban bu konu ile ilgilenmiyordu.
Il s'est avéré que Urbain Vlll n ´ a pas considéré cela.
Fakat Galile umudunu koruyarak, papalık heyetinden ve yetkililerden,... 8. Urban'ı, yeni bilimsel fikirlerin kilisedeki kabulu için ikna etmelerini bekliyordu,... ta ki, umulmadık şekilde eski ötelenmiş yapıyı geri getirene kadar.
Mais Galilée espérait toujours, et les fonctionnaires de la cour papale avaient prévue, que Urbain VIII laisserait les nouvelles idées scientifiques coulaient tranquillement dans l'église, jusqu ´ à, imperceptiblement, elles auront remplacé les vieilles.
Urban Maffeo Barberini arkadaşını,... kararlarının dönüşü olmayan kutsal engizisyona... bizzat kendi elleriyle teslim etti.
Urbain Vlll, l'a personnellement livré aux mains de l ´ Inquisition du Saint Office, dont le processus est irréversible.
İçki problemi iyice büyüdü, ve o da şehri ve şehrin sıkıntılarını suçladı.
Mon alcoolisme empirait et il a pensé que c'était dû au rythme urbain.
- Kentsel saldırı aracı.
– C'est un véhicule d'assaut urbain.
Beyler, bu EM-50. Kentsel Saldırı Aracı.
Messieurs, voici le EM-50, le Véhicule d'Assaut Urbain.
ÇOK GİZLİ KENTSEL SALDIRI ARACI PROJE EM-50
Manuel Technique Véhicule D'assaut Urbain EM-50
Ben kentli uzay adamıyım, bebek Hızım var İhtiyacım olan her şeyim var
J'suis le spationaute urbain, rien ne m'arrête, toute ma vie est une fête,
Ben kentli uzay adamıyım, bebek Uçamazdım Süpersonik bir adamım
J'suis le spationaute urbain, mieux qu'un avion, Supersonique est mon surnom.
Ben kentli uzay adamıyım, bebek İdare ediyorum Ben her yerdeyim
J'suis le spationaute urbain, je vole partout, j'suis sur tous les bons coups.
Ben kentli uzay adamıyım Zekiyim ve temizim Bilmem anlatabildim mi?
J'suis le spationaute urbain, je suis brillant et fin, pas besoin d'un dessin.
Ben kentli uzay adamıyım Benden iyi aşık yoktur Çok eğlenceli bu
J'suis le spationaute urbain, un amant sans égal, toutes les nuits j'suis au bal.
Ben kentli uzay adamıyım, bebek İşin hilesi sana :
J'suis le spationaute urbain, et vous savez pourquoi?
Sheffield gibi kentsel bir bölgede... savaş döneminde yönetici olacak kişi belirlenmiş durumdadır.
Dans le district urbain de Sheffield, il existe actuellement un responsable de crise.
Postmodern bir şehir tankı.
Un tank urbain, post-moderne.
Elektronik bir şehir tankı.
Electronique. Un tank urbain.
Tüm şebekeyi kapatmaları gerekir.
C'est le réseau urbain.
Üç veya dört kişi karşı çıkabilir. Ancak konutların merkezi ısıtmaları konusunda anlaşmaya vardık.
Nous avions 3 ou 4 voix contre nous, mais nous avons conclu un accord de chauffage urbain.
"En en iyi 40, kolay dinlenebilir çağdaş şehir funk RB aşkı"
"Pop, Top 40, RB, Contemporain urbain, Easy Listening, Funk Love."
"Birkaç şey yapacağıım." Kentsel manzara gerillası graffiti sanatsal dekoru.
"Faire quelques bricoles". La guérilla artistique du paysage urbain, les graffitis.
Şehrimizde hüküm süren kargaşadan bahsetmek için işte yine karşınızdayım.
Me voici devant vous pour dénoncer le chaos urbain dans lequel nous vivons.
Bu şehri mahvediyorlar.
Un vrai fléau urbain.
Bir sürü SWAT eğitimi aldım, tamam mı? Şehir anti-terörist taktikleri... Tam anlamıyla hiç sürünmedim.
J'ai subi un entraînement lourd d'antiterrorisme urbain, mais ça, jamais.
Metro haberinin editörüyüm.
Le rédac chef urbain.
Parks ve Recs için çalışmanın orman bekçiliğiyle aynı olduğunu söylüyor.
Il dit que travailler pour les Parcs, c'est être un garde-forestier urbain.
Şimdi bir de rekabet edilmesi gereken şu lanet şehir sombrerosu çıktı.
Ce foutu sombrero urbain nous fait concurrence!
Bu şehirde giyilebilecek bir fötr şapka.
Le sombrero urbain.
Ona "şehir sombrero ( geniş şapka )" su adını verdim.
J'appellerai ça le "Sombrero urbain".
Sonuçta o bir şehir sombrerosu.
Vous voyez? C'est le "Sombrero urbain".
Şehir sombrerosu.
Le "Sombrero urbain".
Ama daha sonra karım bana şehir sombrerosundan aldı.
Puis ma femme m'a acheté ce "Sombrero urbain".
Çok..... kentsel.
Très... urbain.
Aslında, kısa pantolonun belli bir kentsel, genç niteliği var. Gözlük güzel, ama gözlerinizi görmek isterim. Balondaki Budweiser reklamı.
D'accord, le flottant a un côté jeune, urbain... les lunettes sont bien, mais j'aimerais voir vos yeux.
Yeraltı filimleri şehrin bir mitidir.
C'est une sorte de mythe urbain.
- Efendim? İlişkilerle ilgili bir şehir efsanesi. Aşk hayatlarını daha umut dolu bir hale getirmek için kadınlar tarafından uydurulmuş, inanılmaz bir peri hikayesi.
C'est un mythe urbain inventé par les femmes pour se donner de l'espoir dans leur vie sentimentale.
Bu bir şehir efsanesidir. Kesinlikle.
C'est un mythe urbain.
- Genç şehirli uzman.
- Jeune professionnel urbain.
Kentsel saldırı aracıyla ilgili çok gizli bir görevde çalışmak için tekrar göreve atandılar. Sonra aptal sınır çalışanları onları içeri almadı.
On les envoie en Europe pour une mission sur le véhicule d'assaut urbain, et le couillon des douanes les laisse pas passer.
Medeni, kültürlü ve zalim.
Urbain, sophistiqué. Cruel.
"Bina kurallarını ihlaliyle Angel'a eziyet edelim" fikrin gibi mi?
- Du genre torturons Angel avec une violation du code urbain
Ben kentsel bir Lenny'im!
Moi. Je suis un Lenny urbain.
200 yıl içinde, milyonluk bir şehir uygarlığından binlik bir tarım ülkesine dönüşmüşler, Aschen tarafından "kurtarıldıktan" sonra.
Un peuple urbain de plusieurs millions est devenu un peuple agricole de quelques milliers, après le "sauvetage" des Aschens.
Raccoon City, şehir merkezine çok yakın bir yer.
Ville de Racoon, le centre urbain le plus proche.
Haddini aşan gelişme.
Le développement urbain.
1982'de çekilen Şehir Kovboyu filminden bir sahne gibi.
Ca fait trés cow-boy urbain aux alentours de 1982.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]