English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Urca

Urca Çeviri Fransızca

92 parallel translation
L'Urca de Lima.
L'Urca de Lima.
Seyir defterinde, Urca'nın rotasının ve programının yazılı olduğu bir sayfa çalınmış.
Une page a été arrachée du journal avec l'itinéraire de l'Urca et le programme écrit dessus.
Adamların Urca'ya odaklanması gerekirken bunu düşünüp telaşlanmasını istemiyorum.
Je ne veux pas que ça fasse paniquer les hommes alors que j'ai besoin qu'ils soient concentrés sur l'Urca.
Dostlarım, kardeşlerim... Peşinde olduğumuz ganimet L'Urca de Lima.
Amis, frères... le trophée que vous et moi pourchassons... est L'Urca de Lima.
Görünüşe göre haftalardır Kaptan Flint taşıyan kişiyi İspanyol hazine kalyonu Urca de Lima'nın tam konumuna ulaştıracak bir bilginin peşindeymiş.
Il semblerait que le Capitaine Flint a passé des semaines à pourchasser des informations qui permettraient à leur détenteur de savoir exactement l'emplacement du galion espagnol remplis de trésors Urca de Lima.
Urca de Lima?
L'Urca de Lima?
Benden çalınan Urca'nın rotası.
L'itinéraire de l'Urca qui m'a été volé.
Black Sails'de daha önce... - Urca de Lima... Amerika'daki en büyük İspanyol define gemisi.
Urca de Lima, le plus grand trésor espagnol des Amériques.
Urca'nın rotasının ve programının yazılı olduğu bir sayfa çalınmış.
Une page a été arracher du journal avec le trajet de l'Urca
Urca'nın, Florida kıyılarında bir yerde su almak için planlanmış bir durağı var.
L'Urca a un arrêt prévu pour faire le plein d'eau quelque part sur les côtes de la Floride.
Peki Urca bizim olduğu zaman seni öldürmekten beni alıkoyacak olan ne?
Et quand l'Urca sera à nous, qu'est-ce qui m'empêchera de te tuer de toute façon?
Urca'ya ateş açtığımızda, yara vermekten daha fazlasını yapmamız lazım yoksa başarma ihtimalimiz yok.
Quand l'Urca fera feu, il faudra qu'on fasse plus que des égratignures ou nous n'aurons aucune chance de succès.
Ama Urca göründüğü zaman ilk ateş atıldığında tayfadaki her adamın aklından ne geçeceğini çok iyi biliyorsun.
Mais pour le moment les commerces ferment et le premier coup de feu est tiré dans la colère, tu sais exactement ce que chacun de tes hommes va penser.
Urca'yı alamazsak hiçbir şeyimiz kalmaz.
Sans l'Urca, nous n'avons rien.
Benim gördüğüm kadarıyla, Vane olmazsa Urca'yı alamayız.
De là où je suis assis, sans Vane, Nous n'avons pas l'Urca.
Gururumuzu bir kenara bırakıp Flint'in Urca'yı almasına yardım edersek adada bu işten başka kim kazanç sağlar?
Si nous ravalons notre fierté et aidons Flint et Urca qui d'autre sur cette île se dresse pour en bénéficier?
Biz bir çözüm getirene kadar Urca çoktan Cadiz'e gidip dönmüş olacak gibi görünüyor.
A ce rythme, l'Urca arrivera à Cadix Et encore une fois avant que nous résolvons quoique ce soit.
Vane olmazsa da Urca'yı alamayız.
Sans Vane, nous n'avons pas l'Urca.
Urca'yı kazanmak istiyorsak Walrus'un muntazam olması gerekiyor.
Si nous voulons gagner l'Urca, le Walrus doit être au top de sa forme.
Ama Urca ile buluşmak istiyorsak, birkaç güne açılmamız lazım.
Mais nous devons être partis d'ici quelques jours si nous voulons rattraper l'Urca.
Tayfalarımızdan birisi Urca de Lima'yı almak istiyor.
L'un de nos équipages a l'intention de traquer l'Urca de Lima.
Urca'nın rotasının doğru olup olmadığını bile bilmiyoruz.
On ne sait rien de l'Urca.
Urca'nın su alması için makul olacak yerleri gösteren buradan bir günlük mesafedeki koy ve körfezler yazıyor.
Il y a une douzaine de baies et de criques à moins d'un jour de voyage qui font autant de bon endroits pour faire prendre l'eau à l'Urca.
Kaptan Urca rotasının son parçasını geçerli mi buldu?
Le capitaine a validé la dernière partie de l'itinéraire de l'Urca?
Urca avına başından beri karşıydın.
Tu étais opposé à la chasse de l'Urca depuis le commencement.
Önümüzdeki noktayı geçip, demir almış Urca'yı gördüğümüzde son kozumuzu oynayacağız.
Quand on franchira cette pointe et que l'on apercevra l'Urca à l'ancre, on commencera notre manœuvre finale vers lui.
Walrus için demir atacak uygun bir yer bulduğumuz takdirde kaşiflerin çıkıp Urca'yı bulması için iki günleri olacak.
Dans l'hypothèse ou nous trouvons un point d'ancrage valable pour le Walrus vous aurez deux jours pour envoyer des éclaireurs et espérer localiser l'Urca.
Urca olmadığını ve adaletin çok uzun süre ertelendiğini söylüyor.
Il dit qu'il n'y a pas d'Urca ici bas. et que l'on a trop attendu pour se faire justice.
Urca mı?
Est-ce que c'est l'Urca?
Kaptan, Urca mı?
Capitaine, est-ce que c'est l'Urca?
Urca'nın eskortu yok.
L'Urca n'a pas d'escorte.
Urca'nın hâlâ kazanılabileceğine dair güvenini tazelemeye geldim.
Je suis venu apporter mon soutien à votre cas que l'Urca peut toujours être gagné.
Urca hakkındaki bilgilerimden emin olduğumu söylemiştim.
Je vous avais dit que j'étais sûr de mes informations concernant l'Urca.
Urca de Lima dün gece denizdeyken kaza yapmış.
L'urca de Lima a fait naufrage la nuit dernière.
Başka bir deyişle Bay Silver Urca'dan geri dönmezse ikimizin de çözecek büyük bir sorunu olur.
Autrement dit... Si M. Silver ne revient pas de l'Urca, il y aura un problème entre nous.
Urca'yı sağlama aldıktan ve parayı dağıtımdan önce depoladıktan sonra bir kısmına el koymayı düşünüyorum.
Quand on aura l'Urca, et que l'argent sera en lieu sûr, j'isolerai une partie du butin.
Randall haklıysa, Urca avının sonu gelmiş olur.
Si Randall a raison, la traque de l'Urca s'arrête.
Eğer Bay De Groot'u tatmin edebilirsen belki, ama belki Urca hazinesi için sırrını saklı tutmaya ikna olabilir.
Peut-être que ça le convaincra de se taire et de traquer l'Urca.
Urca'nın programı için 3 gün ama bu siktiğimin şeyi için 3 dakika.
Trois jours avec la liste de l'Urca. Trois minutes avec cette merde.
Urca'nın altınını emniyete almışlar.
L'or de l'Urca est sauf.
Urca altınını alma fırsatımızı mahveder.
Il pourrait gâcher toutes nos chances, nous devons récupérer l'or de l'Urca.
Ancak Urca altın avı için yapılması gerekenin bu olduğunu biliyordu.
Mais à ce moment, il croyait que c'était nécessaire pour poursuivre la chasse contre l'Urca et son or.
Hisarı ne kadar çabuk düşürürsek denize o kadar çabuk döner, Urca'nın yanına adamlarımın desteğiyle gidersin.
Plus vite nous reprendrons le fort, plus vite vous serez de retour sur les flots en route vers L'Urca avec mes hommes à votre service.
Nihayet yanına uğradığında Urca altını hakkında ne diyeceğini öğrenmeyi çok isterim.
Si ou lorsqu'il décidera à venir te voir, j'aimerais savoir ce qu'il a à dire à propos de l'or de l'Urca.
Kaptan Vane'i hisardan indirmeme yardım edersen ben de Urca altınını alman için sana yardım ederim.
J'ai engagé des hommes et des ressources pour vous aider à récuperer l'or de l'Urca. En échange, vous assurerez l'expulsion du Capitaine Vane hors de ce fort.
Lord Ashe'in ondan isteyeceğiniz şeyi başarma imkanı varsa bile bu hem sizin hem de başkalarının Urca altınına el sürmemesi şartıyla mümkün olur.
Si lord Ashe veut avoir la moindre chance de réussir ce que tu lui demanderas, non seulement tu ne doit pas récupérer l'or de l'Urca, mais personne d'autre ne le doit.
Lakin Lord Ashe'i ikna etmekle Urca altınını elde etme planlarının çeliştiğini de görmezden gelemem.
Mais il est également incontestable que ces deux plans, courtiser Lord Ashe et récupérer l'or de L'Urca, ne fonctionne pas ensemble.
Haliyle Urca altınını sağ salim getirmemize engel teşkil etmiyor.
Et par conséquent, de nous empêcher de ramener l'or de L'Urca.
Sonra da Urca altınını almak için yelken açacağım. Bu adadaki zorba yönetimine temelli son vereceğim.
Et j'ai l'intention de partir chercher l'or de l'Urca après avoir mis fin à votre tyrannie pour de bon.
Urca altınını alasın diye elimi taşın altına koyuyorum.
J'ai des ressources et des des hommes investis pour vous aider à retrouver l'or de l'Urca.
Urca.
L'Urca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]