Uter Çeviri Fransızca
21 parallel translation
Artık dost olduğumuza göre Uter, şu bağları çözmeye ne dersin?
Maintenant qu'on est potes, ça te dirait de me détacher?
Bakalım. Yabancı öğrencimiz Uter'ın seçtiği şey Charlie ve Çikolata Fabrikası.
Voyons Uter, notre étudiant étranger, qui a illustré
- Cezaya kalıyorsun, Uter.
- En retenue, Uter.
Bart, Uter ortadan kaybolduktan sonra aniden gizemli "Uter Rostosu" nu servis yapmaları sence de garip değil mi?
Ça ne te semble pas étrange qu'Uter ait disparu et qu'ils nous servent un plat intitulé "Uterbraten"?
'İçimden'bir his Uter'in buralarda bir yerlerde olduğunu söylüyor.
J'ai l'impression qu'Uter n'est pas très loin.
Hepimizin içinde birazcık "Uter" yok mu zaten?
Nous avons tous un petit Uter en nous, après tout.
Aslında Uter'i yediğimizi ve şu an midemizde olduğunu bile söyleyebilirsiniz!
On pourrait même dire que nous venons de manger Uter et qu'il se trouve dans nos estomacs à présent!
Ben Başbuğ Uther'in oğlu ve Britanya Kralı Arthur'um.
Je suis Arthur, fils de Uter Pendragon et roi des Anglais.
Başbuğ Uther'in oğlu. İngiltere krallığının veliahdı ve Excalibur'u taşımasına izin verilen tek kişi.
Fils de Uter Pendragon, héritier du trône d'Angleterre... et le seul homme autorisé à brandir Excalibur.
- Uter Milhouse'u seviyor
Uter aime Milhouse.
- Ama Uter benim yerimi almıştı.
- Uter n'a pas pris mon poste?
Aklıma gelmişken, son okul gezisinden beri Uter'i görmüyorum.
On n'a pas revu Uter depuis la dernière sortie.
Uter falan hatırlamıyorum.
Ça ne me dit rien du tout.
Ne kadar garip bir isim bu Uter.
Drôle de nom.
Konuyu değiştirmeyi bırak! Uter nerede?
Ne changez pas de sujet!
İsmi bile Uter-sen "uter-you" değil uter-biz "uter-us".
Toi, mère porteuse, moi, paire porteuse.
Uter, Ralph, Rehberlik Danışmanı Doug.
Uter, Ralph, Doug le conseiller d'orientation branché...
Şey, sanırım artık uter-sin ve uter-im yerine artık uter-us.
Tes chaleurs et mes nageurs vont faire un malheur!
Timsah kollara dikkat edin!
Uter, là, ces bras d'alligator!
Uter mi?
Uter?
Amanda'nın iç organlarının kaplaması içinden akıp dışarı çıkıyor.
C'est juste la paroi de son utér... De ses organes internes qui évacuent...