Utero Çeviri Fransızca
59 parallel translation
Yani David, sence hücrelere rahimdeyken mi sızdılar?
Vous pensez donc qu'ils ont pris possession d'une cellule in utero.
# Hepsinden önemlisi, şunu dikkate almak zorundayız... #... doğumda başlayan, hatta belki de rahimdeyken başlayan... #... ve sinir sistemimizi etkileyen her şey... #... sinir sistemimizde uyarıcı etki yapan her şey... #... aslında ötekilerden kaynaklanmaktadır.
Et finalement, nous devons nous rendre compte que ce qui pénètre dans notre système nerveux depuis la naissance et peut-être avant, in utero, les stimulus qui vont pénétrer dans notre système nerveux, nous viennent surtout des autres.
Tuhaf biçim bozuklukları tespit edilmiş.
On a détecté d'étranges difformités in utero. Je t'envoie un coursier.
En son özel zamanım olduğunda tuvaletteydim.
La dernière fois que j'ai eu la paix, j'étais in utero.
Rahmimdeyken, ona da geçmiş olabileceğini söyledi doktor.
D'après le docteur, j'ai pu le contaminer in utero.
Merhaba, Bay Ross. Uçuşunuz iyi geçti mi?
Dans mon cas, ça ne marche qu'in utero.
Evet, ama bütün memleketinin temizlendiğini farkettikten sonra, sanırım camdan aşağı uçtu. Ailesi ile temasa geçen oldu mu? Evleri burası.
C'est la question qui est sur toutes les lèvres, puisqu il semble qu'un membre des 4400 a démontré son pouvoir de réparer certains défauts génétiques infantiles in utero.
Gebelik esnasında olan bir genetik bozukluk.
C'est un trouble génétique qui se produit in utero.
İkizim ana rahminde ölmüş.
Mon jumeau est mort in utero.
Cocuklariniza seksualitenizi acmaniz cok onemli ozellikle hamilelik doneminde.
C'est très important d'exposer ses enfants à la sexualité, surtout in utero.
Nadir görülür, eğer bebek rahimde hastalanırsa, Annede onun semptomları görülür.
C'est rare mais parfois, quand le bébé est malade in utero, la mère reflète ses symptômes.
En iyi durumda rahimde kan nakli yapardım. Ama bu en iyi durum değil.
Dans des circonstances idéales, je ferais une transfusion in utero, mais ce ne sont pas des circonstances idéales.
Bir rahim içi prosedürü var.
Il y a une procédure in utero.
Ben içeri girip o bebeği almak zorunda olduğumuzu söylüyorum, sen ise beyaz bir atla gelip hakkında hiç bir şey bilmediğin rahim içi prosedürünü öneriyorsun.
J'arrive et je dis qu'on doit mettre au monde ce bébé, et toi tu débarques sur ton cheval blanc pour leur offrir une procédure in utero dont tu ne sais rien.
Bu, rahim içindeki sese benzeyen bir beyaz gürültü üretiyor.
Il émet un bruit blanc qui stimule le son entendu in utero.
Şişme sürerse, bebekte ciddi beyin hasarı oluşabilir ve muhtemelen annenin rahmini yırtar.
La poche de liquide va endommager le cerveau et provoquer une rupture in utero.
Utero intrakraniyal septostomi yapabilirim.
Je peux faire une septostomie intracrânienne in utero.
Utero intrakraniyal septostomi yapabilirim.
Je vais faire une septostomie intracrânienne in utero.
Utero-Amerikanlar?
Les Utéro-Américaines?
Saldırıları uterusta başlayan bir ikiz kız kardeşim var.
Les assauts de ma soeur jumelle ont débuté in utero.
Hipoplastik sol kalp sendromu rahim içinden müdahale edilmezse, ölümcül bir rahatsızlık.
Une hypoplastie ventriculaire gauche, une maladie mortelle sans intervention chirurgicale in utero.
Eğer bebeğin kalbi ameliyat edilirse pardon ceninin kalbi, hala rahim içindeyken yapılacak?
C'est une opération sur le cœur du bébé, pardon, le cœur du fœtus, faite in utero?
23. hafta, spina bifida için rahim içi ameliyatı.
Une chirurgie in utero pour spina bifida, 23 semaines.
Bu süreç daha rahimdeyken başlar.
Et ce processus commence in utero.
Dolayısıyla, insanoğlunun biyolojisi, ana rahminde başlayan hayat tecrübeleri tarafından oldukça fazla etkilenir ve programlanır.
Ainsi, la biologie des êtres humains est très affectée et programmée par les expériences de la vie, qui commence in utero.
Yani henüz ana rahminde maruz kalınan stres ileride her türlü ruhsal ve zihinsel bozuklukların hazırlayıcısıdır.
Donc, le stress in utero prépare le terrain à toutes sortes de problèmes de santé mentale.
Bu da demek oluyor ki beyin gelişimi hayvanlarda ana rahminde oluyorken bizde doğumdan sonra..... ve çoğunlukla çevrenin etkisiyle gerçekleşiyor.
Et cela signifie que le développement du cerveau qui chez d'autres animaux se produit in utero, chez nous, se produit après la naissance et en grande partie sous l'influence de l'environnement.
Ne yazık ki, hastalığın ciddiyetine bağlı olarak, Bebeğinizin kalbi vücuduna kan pompalayacak kadar güçlü değil. Bu yüzden rahim içinde ameliyatın faydası olmaz.
Et bien, malheureusement, à cause de la gravité de ce cas, le coeur de votre bébé n'est pas assez fort pour pomper le sang à travers son corps, donc aucune chirurgie, in utero ou quoique ce soit, ne pourra aider.
- Rahim içi ameliyatı annenin rahmine zarar verebilir, değil mi?
Une chirurgie in utero peut déchirer l'utérus de la mère, non?
Galiba Karen'a rahmimde ne olduysa ona benzer birşeydir.
Comme ce qui est arrivé à à Karen in utero.
Daha ölümcül vakalarda rahim içinde kırılma bile görülebiliyor.
Dans les cas les plus dramatiques, parfois, on peut voir les fractures in utero.
Eğer rahim içinde oğlunuzu ameliyat edersem, kızınız için ciddi riskler oluşabilir.
Si j'opère in utero,
Hadi canım. Onlarca bebeği kurtaran kadınım ben.
J'opère des bébés in utero.
Tabii doğuştan, rahimdeyken bir şey kesilmesine sebep olmadıysa?
À moins que ce soit congénital, quelque chose dû à une amputation in utero?
Cenine ameliyatla müdahele etme imkanımız var.
Vous avez l'option d'une intervention chirurgicale in utero.
Evet. Ana rahminde öldü.
Ouais, il est mort in-utero.
Bebekler hala rahimde miydi?
Étaient-ils in utero?
Minimal invaziv rahim içi teratomalar üzerinde araştırma yapıyor.
Elle fait des recherches sur les tératomes in-utero les moins invasifs.
Biz rahim içini hallederken sizin girdiğiniz yerdeki parçalar çok büyük.
Ils sont trop gros pour rentrer lorsqu'on le fait in-utero.
Utero'da ceninin cinsel organlarına testosteronun etkisi sonucu oluşuyor.
Ca arrive dans l'utérus, en fonction de l'exposition du sexe du foetus à la testostérone.
Ana karnındaki bebeklerin dış dünyadaki olayları sanılandan çok daha fazla hissettiği,
Ils n'auraient jamais cru que le bébé percevait autant de choses in utero.
Utero'da ceninin cinsel organlarına testosteronun etkisi sonucu oluşuyor.
Cela arrive in utero, cela dépend de l'exposition du foetus à la testostérone.
- Üçüzümü rahimdeyken koruyamadim.
Je n'ai pas pu protéger mes triplé in utero.
- Rahim içindeyken vardı.
Oui... in utero.
Karnındaki bebeğinin ölümcül bir hastalığı olduğunu öğrenseydin işe gelir miydin?
Si tu découvres que ton bébé in utero avait une maladie fatale, tu ne viendrais pas travailler?
Rahimde her şey hiper hızla ilerler.
Tout ce qui se passe in utero est plus rapide.
In Utero'nun kaydını bitirip gelince.. ... plak şirketinin albümü dinledikten sonraki ilk tepkisi :
Quand on est revenus avec In Utero, la première chose que le label a dit après l'avoir écouté était,
Rahimdeki bebekten bir çift beden hücresi aldım. Altı hafta sonra, deri üretebildim.
J'ai retiré quelques cellules souches du bébé in utéro, et six semaines plus tard, on a de la nouvelle peau.
Bebeğin kalbi rahmin içinde vücudunun dışında gelişiyor.
Le cœur se développe à l'extérieur de son corps, in utéro.
Bebek, rahimde kendi kalbini sıkıp ölmüştü.
Le bébé a serré son cœur dans sa main. Il est mort in utéro.
- Annesi Dr. Higgins çocuk daha anne karnındayken genetiğini değiştirmeye çalıştığını söyledi.
Higgins prétend avoir tenté de modifier ses gènes in utéro.