Uzerinde Çeviri Fransızca
5,511 parallel translation
Üzerinde bir şey olduğunu sanmıyorum.
On ne peut pas avoir mieux.
Üzerinde çalışıp geliştirdiğimi, sadece senin hatırın için yapmadım.
Celui sur lequel j'ai travaillé. Je ne l'ai pas amélioré pour rien.
Üzerinde uğraşılmak istiyor. Otur onunla...
Il veut qu'on lui fasse la cour...
Üzerinde bir obje yok.
Il n'y avait pas d'artefact sur elle.
Üzerinde "Harry Potter 7 Kitaptır" yazıyordu.
Ça disait qu'Harry Potter avait 7 livres, vous voyez?
Üzerinde adres yok ama Bristol'dan cumartesi gününe alınmış tren bileti var.
Pas d'adresse, mais il a un aller-retour. Samedi, de Bristol.
Üzerinde biraz çalış.
Développe un peu.
Üzerinde kokain var mı?
Est-ce que tu as de la coke?
Üzerinde çalıştığı asıl konu neydi?
Alors?
Hâlâ nefes alıyor. Üzerinde o siyah meretten de yok.
Il respire, pas de merde noire sur lui.
- Üzerinde olduğum her şeyin sahibi.
- Il possède tout ce dont j'ai envie.
Üzerinde kurulacak dönümlerce arazi var.
Il y a des hectares de terre à construire là-bas.
Üzerinde ceket olan Charlie Chaplin gibisin.
DOHERTY : Tu es comme Charlie Chaplin avec une veste.
Üzerinde bir kafa yorun.
Pensez-y.
Üzerinde düşünebilmek için, onu bir yıla sıkıştırdık. Şu an kozmik takvimimizde 23 Aralık sabahının erken saatlerindeyiz ya da bundan 350 milyon yıl öncesindeyiz.
C'est le début de la journée du 23 décembre sur notre calendrier cosmique, ou il y a 350 millions d'années, quand notre monde n'avait que 4 milliards d'années.
Üzerinde milyonlarca yıllık çalışma sonucunda mikroskobik algler karbon dioksit hasat edip bu küçük kabuklara dönüştürdüler.
En travaillant pour des millions d'années l'algue microscopique a récolté le dioxyde de carbone et l'a transformé en coquilles minuscules.
Üzerinde fazla durma.
Ne cède pas à ça.
Üzerinde yıllarca çalışıyordu.
Il travaille dessus depuis des années.
Üzerinde hiç bir iz yok!
Pas une marque sur elle!
Üzerinde ekmek kokusu var.
Elle sent le pain.
Üzerinde çalışmam için gönüllüler temin edecekti.
Il m'aurait fourni des volontaires.
Üzerinde çalışmaya devam ettim, geliştirdim.
J'ai continué à l'améliorer.
Üzerinde çalıştığın bir şey?
Des choses sur lesquelles tu as travaillé?
Üzerinde görmek istiyorum.
- Je veux te voir avec.
Üzerinde "Yemeyin" yazan kutu kurutucusu nerede?
Où est la pochette de déshydratant avec "Ne pas manger" dessus?
Üzerinde kimlik yoktu, aslında hiçbir şey yoktu sadece Nebraska'nın dışından aldığı bir otobüs bileti.
Elle avait aucun papier sur elle, sauf un ticket de bus du Nebraska.
Gozleri uzerinde, Joe.
Ils te surveillent tout le temps, Joe.
Üzerinde çalışıyorum ama çetin ceviz.
J'y travaille, mais c'est dur.
Üzerinde çalıştığım bir hikaye hakkında sizin de sözlerinize ihtiyacım var.
J'ai besoin d'une citation pour un reportage.
Üzerinde bomba var.
Elle a une bombe! Bombe!
- Üzerinde çalışıyoruz.
Nous travaillons dessus.
- Üzerinde test yapmama izin verecek misin?
- Laissez-moi vous analyser? - M'analyser?
Üzerinde başka bir şey bulamadık, at rahmi hariç tabii.
On n'a rien trouvé sur elle, à part l'utérus du cheval.
Üzerinde çalıştığımız başka bir şey.
Quelque chose d'autre sur lequel on travaille.
Üzerinde çalıştığım dosyayı biliyorsun.
Tu sais sur quelle affaire je travaille.
Üzerinde çok fazla düşünmemiş.
Il n'y a pas réfléchi.
Üzerinde saatler harcıyorsun ve saçına zarar veriyorsun.
Tu sais que tu y a passé des heures et des heures, et tu as juste abîmé tes cheveux.
Üzerinde benim yüzümün olduğu bir balon verelim ona.
Trouvons-lui un ballon avec mon visage dessus.
- Üzerinde çalışılıyor.
On y travaille encore.
Üzerinde biraz düşündü ve evet dedi.
Et il y a réfléchi un moment, et il a dit "Oui".
Üzerinde çizik ve göçükler var.
On dirait des entailles et des bosses.
Üzerinde çalışmamız için birkaç ipucu bırakmışlardır.
Ils nous ont forcément laissé quelque chose sur quoi travailler.
- Üzerinde çalışıyorum.
J'y travaille.
Üzerinde bir kanıt izi yok.
Il n'y a pas d'oligo-éléments trouvés dessus.
Üzerinde çalışmak için de mi ölümcül?
C'est trop mortel pour l'étudier?
Üzerinde çalışıyoruz. "
Servir sous ses ordres. "
Üzerinde kan var.
Tu as du sang, là.
Üzerinde yaşam belirtileri var.
Elle semble être inhabitée
- Üzerinde pudra şekeri olan.
Des gâteaux au sucre glace.
Üzerinde bir şey yazmıyordu ama senden geldiğini anladım.
Il n'y avait pas de carte, mais je sais que ça vient de toi.
Üzerinde Kathleen yazan tansiyon aletini getir.
Prenez aussi la tension de Kathleen.