Uzi Çeviri Fransızca
167 parallel translation
Uzi ve diğer silahları kontrol et.
Va donc vérifier l'Uzi et le reste du matériel.
Babam bize Uzi verecekti.
Papa aurait dû nous donner des Uzis.
Uzi 9 Milimetre.
L'Uzi 9 mm.
Bir tane Uzi var.
Je n'ai qu'un Uzi, mais...
Çocuklardan önce böyleydi. Bu çocuklar birbirlerini Uzi'lerle vurmadan çok önceydi.
A l'époque, les jeunes ne s'entretuaient pas à coups de flingues.
Arabam da yok, param da, ve şimdi, şakağımda, bu sersem herifin Uzi'si var.
Je n'ai ni bagnole, ni pognon... Et je termine avec le canon de ce fumier pointé sur la tempe! Merci, Jack!
Harlemde hiç Uzi yapılmadı.
Les missiles israéliens sont pas faits à Harlem.
Şu bayan var ya, Liz gibi olan. O bekar mı?
La jeune femme avec le Uzi, elle est célibataire?
Senin için kötü olan şeyse daha önce elleri Uzi ile dolu kişileri görmemiş olman.
Vous devriez avoir vu quand tout le monde avait un Uzi.
Yine Uzi hikayesine başlama.
Pas l'histoire nouveau Uzi.
Bu Uzi su tabancası hoşuma gitti.
Comme cette mitraillette uzi à eau.
- Uzi'leri olan üç tuhaf herif.
- C'est trois cinglés armés d'uzi.
- Kurt şu anda bir Uzi paketliyor.
- La bête est armée jusqu'aux dents. - Merde, alors.
Tabanca.
Un uzi.
Yeri göğü titreten suç yasa tasarısı için sana zaman kazandırmaya çalışabilirim. 5 yaşındaki çocukların, Uzi satın almaları için 3 günlük zorunlu bir bekleme süreci gibi.
Je peux vous aider à faire voter une loi révolutionnaire sur la criminalité qui fixe un délai de 3 jours avant toute vente d'arme à un enfant.
Uzi'ler ve Mac-10'lerle vurularak... birçok masum insan hayata veda etti. "
"Uzis et Mac-10, " tuant de nombreux innocents.
Baba, "Uzi" kelimesi nasıl hecelenir?
Papa, comment on écrit "Uzi"?
- Yoksulluk ve saygısızlık'da. - Semt köpeği! Şu kahrolasıca müziği kapat!
Ou ce Uzi... avec Les basses?
Evet, ben bir salağım...
Oui, c'est exact. Je suis un connard... avec un Uzi!
Hey, harika bir gece olacak.
C "est une soirée" "Uzi" ".
Heriflere nasıl evlerine dönmelerini söylediğimi duymalıydın... O bir Uzi.
Aux potes de chez moi, je dis que c'était un Uzi.
Tabiki Wilson susturuculu bir..... Uzi istemiyorsanız.
A moins que tu préfères un... Uzi avec un silencieux Wilson.
Uzinin aksine bunda kapalı bir kurma kolu tertibatı var.
Il a une culasse fermée. Pas comme le Uzi.
Eğer sesini kesmezsen duyacağın son haber..... kıçını delip geçen bu Uzinin sesi olacak.
Si tu la fermes pas, le dernier reportage que tu vas entendre... c'est l'Uzi qui vas t'exploser dans le cul.
- Uzi'yi ver. - Uzi mi?
J'en attrape un et je le fais parler.
Seni duyuyoruz. - Bu arada mürettebattan biri üzerimize Uzi'sini boşalttı.,
Et on vient de se taire arroser à l'Uzi.
Bir Uzi olsun.
Un Uzi?
"Howitzer'i, M-16 makineli tüfeğini, Uzi'yi ödünç alıyorum..."
"Je vais prendre le canon, le M16, l'Uzi..."
Uzi diye bir şey var.
C'est un uzi, idiot.
Neden uğraşıyorsun ki, nasıl olsa anlamayacak.
" Arriva ensuite la réplique de l'Uzi semi-automatique,
AK-47ler,..... birkaç uzi...
Des AK-47, quelques Uzis...
Uzi ile bıIdırcın avına mı çıkıyorlar?
Ils chassent la perdrix avec un Uzi?
Adamlar gümüş tepsi içinde yemek üzere servis ettiler beni.
On nous a servis sur un plateau avec un Uzi dans le cul!
Kimisi bir Uzi kaptığı gibi saat kulesine tırmanır.
D'autres prennent un Uzi et escaladent un clocher.
Anahtarlarını ver. Asla olmaz. En son Jetta'yı ödünç verdiğimde bir uzi arka camı indirdi.
La dernière fois, un Uzi a fait éclaté la vitre arrière.
Uzi'li iki bekçi ve insan üretimi en karmaşık kasa kapısı.
Plus que deux gardes avec des Uzi... et la porte la plus complexe jamais conçue.
Uzi! Acil durum!
Uzi, ça urge!
Chas ve oğulları Ari ile Uzi de uçaktaydı ve kurtuldular.
Chas et leurs deux enfants, Ari and Uzi étaient également sur ce vol-là ;
Ari ve Uzi'yle birlikte bir süre için benimle kalacak.
Lui, Ari et Uzi vont rester avec moi quelque temps.
Uzi ben senin büyükbabanım.
Uzi, je suis ton grand-père.
- Şşş!
Uzi, chut.
Ari! Uzi! Neredesiniz?
Ari, Uzi, où êtes-vous?
Varislerine bıraktığı birkaç parça eşyanın arasında Lindbergh Palas'ta Ari ve Uzi Tenenbaum adına tutulan bir Britannica Ansiklopedi seti vardı.
Parmi les maigres possessions qu'il légua en héritage figurait une collection de l'Encyclopedia Britannica entreposée au Lindbergh Palace Hôtel aux noms d'Ari et Uzi Tenenbaum.
En son çıkan Uzi. 50 rounds per second.
Le Uzi dernier modèle, 50 coups en rafale.
Elime bi Uzi alıp sokakta her kesi vurabilirim.
Je pourrais prendre un fusil et tuer tout le monde.
Şimdi ya öyle kal, ya da uzi ile tanış.
Restez à terre ou je fais parler mon Uzi!
Küçük bir Uzi ve 2 tüp uyuşturucu.
Un Uzi et deux doses de crack.
Kaki. Uzi.
- Kaki.
Bu bir Uzi.
Un semi-automatique Uzi.
Uzi!
Uzi...
- Uzi.
Uzi!