Uçagım Çeviri Fransızca
2,511 parallel translation
Uçağıma yetişmem lazım.
J'ai du travail à rattraper.
Uçağım doluydu ve giymeye hazırdı, ve bütün bunlardan kaçmak için, tam oradaki hazır asfalt piste doğru gidiyordum.
Mon avion était ravitaillé et prêt à partir, et je me tenais juste là, sur le tarmac, prêt à m'enfuir loin de tout cela...
Ya da belki eşyalarımızı arabaya götürebilirsin ve uçağı kaçırmayız.
Ou sortir les sacs pour qu'on ne rate pas l'avion.
Uçağımı yakalamak için tam zamanında dönmüştüm.
Je suis revenue juste à temps pour attraper mon vol.
O uçağın kime ait olduğunu, kimin uçurduğunu, kimin kayıt altına aldığını bulmalıyım.
Je dois savoir à qui appartient cet avion, qui le pilote et qui l'a immatriculé.
Belki şansıma uçağım havada infilak eder.
Et si je suis chanceuse, mon avion explosera en plein vol.
- Maket uçağım.
- Mes modèles d'avions.
Uçağım bu akşam 7'de kalkıyor.
Mon vol part ce soir.
Eskiden küçük bir uçağım vardı. Kar sezonu için Vermont'a giderdim.
Je suis allé dans le Vermont dans un petit avion.
Sayın yolcularımız, uçağımız birazdan inecektir.
Nous entrons en phase d'atterrissage.
Daha da iyisi, arabam Heathrow yolunda bozuldu da binmem gereken uçağı kaçırdım.
- Même mieux c'est que ma voiture ait crevé en chemin pour Heathrow et que j'aie raté l'avion que j'étais censée prendre.
- Uçağımız bir saat içinde kalkıyor. - Anladığınızı sanmıyorum.
Notre vol part dans une heure.
Şöyle bir düşünelim. A : Uçağımız yok.
Deux choses à ce sujet :
Bay Clayton'ın özel uçağıyla 07 : 00 civarı irtibat kesilmiş.
L'avion privé de M. Clayton a perdu le contact avec la tour vers 7 h.
Umarım uçağı nasıl bulacağımıza dair bir planın vardır.
J'espère que tu as un plan pour trouver cet avion écrasé.
Mr. Spencer'in ilk izlenimine rağmen, kocanızın uçağına bizi o yönlendirdi.
Malgré la première impression, M. Spencer nous a menés à l'avion de votre mari.
Sanırım benim uçağın anonsunu yaptılar.
Ils viennent d'appeler mon vol.
O zaman haberin olsun, Sabah 10 : 00 da uçağımız kalkıyor.
Pour ton information, on a un vol à 10 h demain matin.
Bu uçağı hangarın dışına çıkarmak zorundayım. Bu benim yasal hakkım.
Je devais sortir l'avion du hangar pour qu'il soit légalement à moi.
Bu ekli takoz bloklar teknik olarak bir uçağı durdurabilir. Sanırım birini de öldürmeye kâfi gelir.
Elle est attachée à ces cales assez lourdes pour arrêter un avion donc pour tuer quelqu'un.
Ben uçağımı geri almak istedim.
Je voulais juste mon avion.
Gary Archer'ın uçağını geri istemesine şaşmamak lazım.
Pas étonnant que Gary Archer voulait son avion.
Her şeyimi alan Howard Burgess, en azından bana uçağımı borçlu.
Howard Burgess me devait au moins mon avion.
Sadece uçağımı geri almak istemiştim.
J'étais juste là pour l'empêcher de prendre mon avion.
- Evet. Burada oturup sana uçağın nasıl kalktığını anlatmamı mı bekliyorsun?
Tu veux que je t'explique comment fonctionne un avion?
Bir uçağın arkasında geçen 18 saatten sonra 3 aptal film, 2 plastik gibi yemek, 6 bira ve kesinlikle uykusuz kaldıktan sonra nihayet ulaştım.
Donc après 18 heures au fond d'un avion, trois films idiots, deux repas insipides, six bières et pas une minute de sommeil,
Ne için, uçağını mı düşürecekler?
Ils vont abattre son avion?
- Uçağım 30 dakikaya kalkıyor.
J'ai mon avion dans 30 minutes.
Eric, Wendy'nin mahrem yerlerinin bir uçağı uçurabilecek kadar büyük olduğunu yazmışsın, t'mam mı?
Tu as écrit que les parties intimes de Wendy étaient assez larges pour faire entrer un avion.
Uçağımız 11'de kalkıyor.
On décolle à 11 h.
"Ona, Diktatörüm, bombardıman uçakları için ideal bir hedef olmaz mı?" dedim. "Bana hiç de bile dedi." "Georing bana bir daha hiçbir düşman uçağının Reich üzerinde uçamayacağına dair söz verdi."
Hitler reporte l'attaque et retourne à son chalet des Alpes,... retrouver sa maîtresse,... Eva Braun.
Şimdi, sizleri bilmem ama ben Nazilere insanlık dersi vermek için siktiğimin Smoky dağlarından aşağı inip 8000 km deniz geçmedim Sicilya'nın yarısını kat edip sonra da siktiğimin uçağından aşağıya atlamadım.
Je ne sais pas vous... Mais je suis foutrement sûr que je ne suis pas venu des Smoky Mountains, après avoir traversé 5 000 miles marins, parcouru la moitié de la Sicile pour sauter d'un avion pour donner des leçons d'humanité aux nazis.
Uçağımızın hemen havalanmasını istiyorum.
Notre aéronef doit décoller tout de suite!
Şu uçağı da mı sen uçuruyorsun?
Pilotez-vous cet avion?
Uçağımı kendimden başka bir pilota asla emanet etmem.
Je ne laisse personne d'autre que moi piloter mon avion.
Uçağıma yetişmem lazım.
J'ai un avion à prendre.
Eğer koridor kalabalık bir hal alırsa, kafasında gösterişli bir peruk olan adam sizi kanat çıkışına götürmeye çalışırken, ben çoktan uçağın arka tarafına tırmanmış olacağım.
Si l'allée est encombrée, je grimpe par-dessus le 36 D, le gars avec la perruque, pour aller à la sortie au-dessus de l'aile.
New York uçağımı bekliyorum.
J'attends l'avion pour New York.
Uçağım anons edildi. Kapamalıyım.
On appelle mon vol.
Uçağım havaalanında.
Mon avion est à l'aéroport.
Uçağımızda, iki önde, iki de arkada olmak üzere acil çıkış kapıları mevcuttur.
L'appareil est équipé de quatre issues de secours. Deux à l'avant, deux à l'arrière.
Ya da öğleden sonra tekrar gelebilirim. - Uçağım akşam kalkıyor.
Ou je peux revenir cette après-midi, mon vol ne part que ce soir.
Biz gerçekten de gitmeliyiz. Tej uçağımızı kaçırmayalım.
Nous devons vraiment y aller, Nous avons un vol à prendre.
Uçağımı kaçırdım.
Le dernier vol de l'American Airlines est parti.
- Uçağı kullanalım.
Au fait, cet avion que vous avez?
JFK'e kalkan akşam 6.00 uçağını yakalayacaksak, yola çıkmamız lazım.
On devrait y aller si on veut prendre le vol de 18 h vers New York.
Uçağı yakalayacaksak, yola çıkmamız lazım.
On devrait y aller sinon on va rater le vol.
Sabah erkenden uçağımız kalkıyor.
On a un vol à prendre demain matin.
Uçağı tam vaktinde yakalayacağımıza inanamıyorum.
Incroyable qu'on soit à l'heure pour un vol.
Şu Vegas uçağı kalkmadı mı daha?
Le vol pour Vegas a décollé?
Affedersiniz, arkadaşınızla uçağın ön tarafına gelebilir misiniz? Arkadaşım mı?
Vous et votre ami voulez bien venir à l'avant de l'appareil?