Vampir Çeviri Fransızca
4,618 parallel translation
Bak, bu hâlinle barışık olmana sevindim ama bunu elde etmek için yaptığım her şey senin içindi. Vampir olup olmama seçeneği her zaman elinde olsun diye yaptım.
Je suis content que tu aies accepté qui tu es maintenant, mais toutes les choses que j'ai faites pour avoir ça je les ai faites pour que le choix d'être un vampire ou non soit toujours le tien.
Zor durumdaki kadınlar, zıpır delikanlılar vampir yemeği olacaklar, hepsini.
Les demoiselles en détresse, les jeunes innocents, les proies des vampires. - Tous.
Vampir gibi.
C'est comme un vampire.
Kafasına bir vampir koyduk.
Il lui a mis un vampire dans sa tête
Londra'da bir vampir var.
Il y a un vampire à Londres.
Görücüler, Stepney'de bir vampir buldu. - Vampir, onları fark etti.
Les voyants ont localisé le vampire à Stepney.
Tabii vampir çok yaşlıysa.
C'est extraordinaire, mais possible s'il est très, très vieux.
- Bir sürü gündüz gezen vampir var.
- Il y a des vampires en plein jour.
Siz vampir olabilirsiniz ama ben de atletim.
Vous pouvez être tous des vampires, mais je suis un athlète.
Bir vampir-peri melezi var. Sookie'yi istedi.
Il y a un hybride fée-vampire et il voulait Sookie.
Sookie siksen onun vampir peri gelini olmaz.
Jamais Sookie n'accepterait de devenir son hybride fée vampire.
Tehlikeli vampir peri puştunun tekiyle beraber.
Avec certains meurtrier fée vampire.
Vampir olmak kaderim değildi Sookie.
Je n'ai jamais voulu être un vampire, Sookie.
Çünkü vampir gelin istemiyorsun sen.
Parce que tu ne veux pas une épouse vampire.
Vampir peri gelin istiyorsun.
Tu veux une épouse mi-vampire mi-fée.
Lütfen. Vampir olmak istemiyorum.
S'il te plaît, je ne veux pas devenir un vampire.
Vergi paralarıyla, yayılan ölümcül virüsü yaratmak için bilim adamlarını işe aldı. Kesin bir şey söylemek zor ama raporlara göre vampir nüfusunun...
Il a utilisé l'argent des contribuables pour embaucher des scientifiques pour créer un virus mortel qui s'est propagé, mais c'est difficile de dire avec certitude, mais selon les rapports, 1 / 8ième...
Neredeyse aramızdaki herkesin bildiği gibi Hepatit V virüsü dünyanın vampir nüfusuna ölümcül şekilde yayılırken ki sadece vampirlere ölümcül aramızdan herhangi biri taşıyıcı olabilir.
Maintenant, comme presque tout le monde le sait ici, alors que ce virus Hépatite V qui se répand à travers la population de vampires dans le monde, est mortel seulement pour les vampires, N'importe qui d'entre nous dans cette pièce pourrait en être porteur.
Bir vampir ayarlayıp ayarlamadığımı soruyorsan Bill hayır, ayarlamadım.
Si tu demandes si j'ai fais n'importe quels arrangements avec n'importe quels vampires, Bill, non, je n'ai rien fais de cela.
- Vampir arkadaşların.
- Les amis des vampires.
Şu an gerçekten ölecek olsaydım mutlu bir vampir olarak ölürdüm.
Si je devais subir la Vraie Mort dans l'instant, Je mourrais en vampire heureux.
İlk tanıştığımız zamanlar vampir olmaktan nefret ediyordun, hatırlıyor musun?
Tu te rappelles la première fois qu'on s'est rencontrés et que tu détestais être un vampire?
Sana yardım etmeye ikna olmasının tek yolu benim onun vampir peri gelini olmam.
La seule condition pour qu'il accepte de t'aider est que je devienne sa compagne mi-fée mi-vampire.
Birkaç vampir Tru Blood'i içmeyi reddediyor.
Il y a un petit groupe de vampires qui refusent de boire du Tru Blood.
Beni vampir mıknatısı yapan her şey kullanışlı küçük bir topta birikmiş.
Tout ce qui fait de moi un aimant à vampires. concentré dans une petite boule.
- Vampir!
- Un vampire!
Aferin bebek vampir.
Bien joué, bébé vampire.
Bölgede vampir olduğu ihbarı var.
On rapporte qu'il y a des vampires dans le coin.
İyilikseverliğin vampir huyu olmadığını biliyorum ama türümüzü kurtarmak istemez miyiz?
Je sais qu'être charitable n'est pas le genre des vampires, mais ne devons-nous pas sauver notre espèce?
Ben de tesisteki yerini doldururum. Tüm vampir meselelerinde.
Et je serai sa présence dans l'installation et en matière de vampires.
Tek bildiğim bir ara şeytanlarıyla boğuşuyordu. Şeytanları onu ele geçiriyorlardı. Ben de Holly'nin vampir arkadaşını çağırdım.
Tout ce que je sais, c'est qu'une minute il se débattait avec ses démons, tu sais, et ils prenaient le meilleur de lui, alors j'ai appelé ce vampire, un ami de Holly et il l'a charmé pour faire partir toutes les mauvaises choses
Benimle sevişmeyi reddeden vampir.
Ce vampire... celui qui n'a pas pu...
Hem vampir hem peri.
Il est à la fois fée et vampire.
Vampir Bill.
Bill le vampire
Bu vampir hayatında nasıl açığa çıktı?
Et comment veux-tu dire que ça se manifeste dans ta vie de vampire?
Ama vampir yerine bizde meth bağımlıları vardı.
Sauf qu'à la place des vampires, on avait des drogués.
Beni tanıyorsun. Köken vampir.
Tu me connais?
Sadece vampir değildi.
Il n'était pas que vampire.
Sihir seni vampir yaptı ama kurt adam olarak doğmuştun.
La magie a fait de toi un vampire, mais tu es né loup-garou.
Bunun çözümü buraya daha fazla vampir getirmek mi olmalıydı ;?
Ramener plus de vampires, c'est la solution?
Onlar sıradan vampir değil Agnes. Köken vampirler.
Ce sont pas de simples vampires, mais les Originaux.
Duppy bir vampirdir insanların kanını emen ve yatağa düşüren bir vampir.
Le duppy est un vampire qui suce le sang des individus pour les paralyser.
"Vampir Günlükleri" nin önceki bölümlerinde...
Précédemment...
Bizim vampir tarafından öldürülen mine içici oda arkadaşımızın telefonunda neden babamın resmi olduğu konusunda bir şey var mı?
Une explication pourquoi notre coloc'avec de la verveine tuée par un vampire avait une photo de mon père sur son téléphone?
Boynunda vampir ısırığından ses seda yok.
Aucune mention de morsure de vampire à son cou.
Eğer vampir olduğumuz ortaya çıkarsa hiçbir şey okuyamayacaksın!
Tu ne seras rien d'important si on se fait exposer en tant que vampires!
Vampir olduğum için değildi.
Ce n'était pas parce que j'étais une vampire.
- Londra'da bir yaşlı vampir daha var.
Il y a un autre vampire plus âgé dans Londres.
- Vampir öldürüyor.
C'est pour tuer les vampires, mais aussi...
Vampir olan Marcel mi?
Le vampire?
Aman Tanrım! Bunu bir vampir yapmış.
C'était un vampire.