Vanilya Çeviri Fransızca
385 parallel translation
Evet, kırmızısı çilek ve beyazı vanilya
Rouge, c'est fraise et blanc, vanille.
En sonunda da vanilya soslu elmalı strudel.
Et une double portion de tarte aux pommes a la sauce vanille?
İçine çok fazla vanilya koymuşum. Güzel oldu yine de.
J'ai mis trop de vanille mais il est bon.
- Vanilya esansini kullanma artik.
- Laisse tomber les extraits de vanille.
En önemli ürünleri vanilya, şeker, kakao, kahve, fosfat ve rom dur. Rom!
Vanille, sucre, cacao, café, copra, perles, phosphates et rhum sont ses produits phare.
Vanilya, kahve, çilek ve limonlu...
Vanille, café, fraise, citron...
Bir ananas şerbeti ve bir de vanilya.
Et de la vanille, pour goûter.
Ama hep vanilya gibi kokardı.
Mais il sentait toujours la vanille.
Şarap bulamadığı zamanlarda vanilya esansı içerdi.
Il en buvait de l'extrait quand il ne pouvait s'offrir du vin.
Çilek, çikolata, vanilya.
Oui, de la crème glacée! Fraise, chocolat, vanille?
Ben de mutfaktan biraz vanilya özü aşırdım.
J'ai piqué de la vanille à la cuisine.
Vanilya ve kahve leke yapmaz ama çikolata yapar! Leke işte!
Tu as fait une tache.
Orada sadece vanilya yok, Rachel.
Il n'y a pas que ça, Rachel.
Artık vanilya sevmiyor musun?
Tu n'aimes plus la vanille?
İstediğini seç ve bilgisayar karıştırıp bir birleşim yapacak. Sevdiğini söyle. - Vanilya!
Choisissez celle que vous préférez et l'ordinateur préparera un assortiment.
Bu Hindistan cevizi ve vanilya.
C'est coco et vanille.
Krem rengi bir tabutttan veya vanilya rengi bir çelenkten hoşlanır mısın?
Quel gâteau préfères-tu? Une petite couronne?
Vanilya!
Glaces! A la vanille!
- Vanilya.
- Vanille.
Vanilya değil bu. Şeftali ya da öyle bir şey.
Ce n'est pas de la vanille, on dirait de la pêche.
Ben şekerli vanilya istemiştim!
Je voulais une vanille / fraise!
- Pardon. Limon değil vanilya - Peki. tamam.
Et qu'est-ce que je ferais, là-bas?
Maria, vanilya kokuyordu.
Maria sentait la vanille.
Vişneli vanilya sanıyordum.
Je croyais que c'était vanille-cerise.
Tütün veya vanilya daha iyi olurdu.
Tabac ou vanille conviendrait mieux.
Tütün ve vanilya "Sabah Yıldızı" ndaki yükümüzdü, efendim.
Notre cargaison, sur le Morning Star : tabac et vanille.
Evine bağlı biri olan ben dişimi tırnağıma takıp 18 yıl boyunca vanilya yetiştiriminde çalıştım.
Je rentrais chez moi, après dix-huit longues années à m'écorcher les doigts sur cette plantation de vanille.
Şu lanetli bacağıma bakın ; ... henüz yirmi üç yaşındayken bir vanilya fıçısının altında kaldı.
Regardez ma pauvre jambe, écrasée par un baril de vanille à l'âge tendre de 23 ans.
O da mı vanilya yüzünden oldu?
- Un baril de vanille aussi?
Fransız vanilya dondurması yerine, sade dondurma almışım.
J'ai de la glace vanille normale au lieu de la vanille française.
İçine biraz vanilya koydum, senin sevdiğin gibi yaptım.
J'y ai ajouté quelques gouttes de vanille. Comme tu aimes ça.
- Kirazlı vanilya?
- Cerise-vaniIIe?
Bir kepçe çikolata, bir kepçe vanilya.
ChocoIat-vaniIIe.
"Vanilya, fındık, çikolata, Kaymaklısına da can feda."
Vanille ou cacao, boules en pagode... a la mode... "
Ama bir tutam vanilya ekledim.
Mais j'ai ajouté une petite pincée de vanille.
Neyse, bu vanilya sosu.
Ça, c'est de la crème vanille.
Maske için gereken malzemeler ; yumurta taze kaymak, pudra şekeri ve vanilya.
Blancs d'oeufs, crème fraîche, sucre en poudre, vanille et une pincée de sel.
Vanilya aromalı bir cappuccino alır mısın?
Un grand cappuccino à la vanille. Et vous, Rich?
Vanilya kokuları, zengin,
Parfum de vanille, ample en bouche
Hepsi de vanilya değil. İçimde çikolata var.
J'ai aussi du chocolat.
Vanilya gibi kokardı... ve elma... ve çilek.
Elle sentait la vanille, la pomme et la fraise.
Vanilya çiçeği gibi kokuyorsun.
Et tu sens bon la vanille.
Çilek mi vanilya mı?
Fraise ou vanille?
Çilek ve vanilya. 4 top.
Fraise et vanille. Quatre boules.
Vanilya, genellikle.
- Vanille, surtout.
Her ne kadar vanilya dünyadaki en popüler tat olsa da gerçek şu ki, çikolata hâlâ en iyisi.
[Skipped item nr. 343 ] [ Skipped item nr. 344]
Raymond, vanilya ödünç almam gerek.
Raymond, je viens chercher un peu de vanille.
Debra, biraz vanilya ödünç almam gerekiyor.
Debra, je suis venue prendre un peu de vanille.
Vanilya parfümü kullanan biri daha! Şeker gibi kokmak istemeyen bir kadın tanımıyor musunuz Allah aşkına?
Oh, encore une qui se parfume à la vanille!
Vanilya çelenginden hoşlanıyor musun?
As-tu aimé le petit gâteau?
- Şekerli vanilya!
- Vanille / fraise!