English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ V ] / Vant

Vant Çeviri Fransızca

44 parallel translation
kar yağıyordu ve çok az ekmek kırıntısı vardı soğuktan bitkin düşmüş bir kırlangıç malikanenin penceresine konduğunda, içerideki altın kafesi gördü
Les flocons d'neige tombaient Mais pas les miettes de pain D'vant une maison d'riche Un petit moineau avait faim
Her gün resimlerim üzerinde çalışınca daha önce imkansız gözüken şeyler mümkün olmaya başlıyor.
alors que je tra vaille sur mes tableaux jour après jour, ce qui semblait inaccessible aupara vant devient peu à peu possible,
Baron Tamura isteğini söylemeden önce ona her konuda itaat etmeye yemin ettirdi.
A vant de me donner son ordre. le baron Tamura me fit jurer de lui obéir en toute chose.
Kesakichi göl kenarında oturan Matsu'yla evlenmek istiyor.
Kesa va s'marier avec Matchan de d'vant l'étang.
Ya papazın huzuruna gelir, ya da hapiste çürüyüp gider.
Maintenant, soit il vient avec moi de vant M. le prêtre, soit il reste en prison!
Monterey'deki konserden önce... çıkış sırası hakkında konuşuyorduk.
A vant le show à Monterey, on discutait de l'ordre de passage.
Beyaz adamιn sahip οlduklarιna bakιp... kriz geçirmekten νazgeçip... fιrsatlarι ele geçirmeye başladιk.
A vant, on était saisis par ce que le Blanc possédait, maintenant, on saisit ce dont on a besoin,
Germanicus gitmeden önce önermişti.
C'est G-Germanicus qui l'a suggéré av-vant de partir.
"SESSİZ FİLM" BU GECE GÖSTERİME GİRİYOR
A VANT-PREMIERE DE "FILM MUET" CE SOIR
WILSHIRE GALA 19 : 00'DA
WILSHIRE A VANT-PREMIERE CE SOIR A 19 HEURES
Sandaldaki bu kadar zamandan sonra, bana bir siluet göründü.
Y'a eu une apparition d'vant moi.
Artık Stettiner İstasyonu'na gidemez. Orada bir isyanda yakalandı, anlıyorsun ya.
Elle ne peut plus traîner de vant la gare, elle a été prise dans une rafle.
Başlamadan önce...
A vant de commencer...
Saito, adamlarına söyle tüm arabaların bağlantılarını kessinler.
Que tes hommes déconnectent les voitures garées de vant.
Solunum vant hazırlasın.
Demandez un respirateur à la Réa.
Vant gerek.
Il lui faut de l'air.
İki vant daha geliyor.
On a deux autres respirateurs en route.
- Hayır. O vantı Morris alacak!
- Celui-là est pour Morris!
Solunum'dan vant isteyin.
Appelle les Réas.
- Kime vant gerek?
- C'est pour qui?
- Salgılar yüzünden. Vantı tak.
- Branche le respirateur.
Vant patlayacaktı.
Il s'est mis à tripoter le respirateur.
- Vant isteyin.
- Un respirateur.
Henüz Vant Zant ona dokunamadı.
L'autre l'a pas encore touché.
Her zamanki gibi kuru temizleme dükkânını açıp Kyla'yı okula götürmesi gerekiyordu.
Il aurait dû ouvrir sa teinturerie comme d'habitude a vant d'aller à l'école.
Yarbay John Carver'ın ceseti sabahın erken saatlerinde Bay Sykes'ın bagajında getirildiği Güney Carolina'da Ashvill kasabasının yakınındaki çakıl madeninde bulundu.
Le corps du Lieutenant Colonel John Carver a été retrouvé dans une carrière près d'Ashville, en Caroline du Sud, où il a vait dû être transporté dans le coffre de voiture de monsieur Sykes, un peu a vant l'aube dimanche.
Bundan önceydi demek istiyorum.
- Non. A vant.
Bence öncesi yada sonrası ile ilgili bir şeyler biliyorsunuz.
Je pense qu'il vous l'a dit. A vant ou après sa mort.
Sınıfının iyisi, hatta en iyisi. Önünde iyi bir gelecek varmış.
Le premier de sa promo, il n'a jamais tué personne, Il avait un bel avenir de vant lui.
George Sr, çalışanlarını kovmadan önce ofisin değerli eşyalardan arındırıldığına emin olurdu.
A vant de virer ses employés, par contre, George senior avait vidé son bureau de ses objets de valeur.
Fry, kadim dostum, ölmeden önce, söylemek isterim ki- -
Fry, mon vieil ami. A vant de mourir, je voulais te dire...
Buradan önce Bangkok'a, oradan Papua Yeni Gine'ye, sonra da son durağı olan Kaliforniya'ya yönelecek.
Elle se dirigera vers Bangkok, puis la Papouasie-Nouvelle-Guinée a vant d'aller à l'est, vers sa destination finale, la Californie.
Van de Ven oyun dışı kaldı.
Van Der Vant vient d'être retiré.
Açıklanamaz, olağanüstü bir şeye bakıyoruz.
Nous sommes bite vant un phénomène inexpliqué.
Evimin dışından bütün gece boyunca sesler duydum.
J'ai entendu bite s bruits bite vant chez moi toute pisse nuit.
İle.. ri... ile.. ri... ile.. ri. İle.. ri!
En a.. vant, en a.. vant, en a.. vant, en a.. vant!
- Üzülme tatlım. - Küçük kızımız sağ salim yanımıza dönene kadar vazgeçmeyeceğim.
Ne t'en fais pas chérie, je ne m'arreterai pas vant que notre petite fille ne soit de retour sauvée parmis nous.
Ölüm sonrası cerrahi kesme, lateks eldiven izleri ceset soğumadan önce sergilenmiş.
Dissection chirurgicale vant la mort, des traces de gants en latex, le corps fut posé avant que la rigidité n'apparaisse.
Ind Vant Nuys, iki hafta önce, hiçbir yönlendirme adresse
Où vit-il?
Biliyorsun 01 : 00 bir de bu sabah balık VANT aldı. m.
C'est mon plaisir.
Yüzmeye devam et. Yüzmeye devam et.
Nage droit d'vant toi...
Gece yarısında gelecekler.
On a 6 heures de vant nous.
Ekip B çevresinden dolaşın, geri kalanlar önü tutsun.
Le peloton B passe par derrière, les autres, par de vant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]