English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ V ] / Vasiyetname

Vasiyetname Çeviri Fransızca

129 parallel translation
Truslove kesin olarak vasiyetname 10 yıl önce yazıldı, dedi mi?
Le testament a été rédigé il y a dix ans?
Bu arada da imzalaman için yeni bir vasiyetname hazırladım çünkü- -
J'ai refait ton testament parce que...
- Alçak, katil herifler! - Vasiyetname!
- Ce sont des assassins!
Vasiyetname serbest bırakılınca yeterince param olacak.
J'aurai du blé avec le testament.
James, yeni vasiyetname. Ölümlü vücutlarımızın çürümesi. Vaazımın içine bunu da katmamı ister misin?
Vous voulez que j'introduise ce thème dans mon sermon...
Tiim mal varll § ; I size kallyor. Hi § bir ek vasiyetname yok.
Tout vous revient sans aucune provision, ni codicille.
O vasiyetname hiç iyi değil.
Ce testament n'est pas bon!
Vasiyetname okunurken oradaydınız, gördüm sizi.
Je vous ai vue à la lecture du testament.
Ah evet Bayan Benson. Biliyorum, biliyorum. Ama yine vasiyetname zamanı geldi gerçeklerle yüzleşmeliyiz ölümcül bile olsalar.
Mme Benson, il est temps de parler du testament et de voir les choses en face.
Öldüğünü bilmeden önce merhum tarafından yazılmış ve imzalanmış gerçek bir vasiyetname.
Le testament authentique. Ecrit et signé par le mort, quand il ne savait pas encore qu'il était mort.
Vasiyetname için onun da burada olması Kont'un arzusuymuş.
Le comte voulait qu'il soit là pour le testament.
Vasiyetname Mukhi'de mi?
Tu as donné ce papier à Mukhi?
İşte vasiyetname.
Voici le testament.
Ne olur ne olmaz diye Yaşlı Cengaver için bir vasiyetname hazırladım.
J'ai pris la liberté d'établir... un testament avec les dernières volontés d'Ancien Guerrier.
Diğeri de, söz konusu arazinin kendisinden sonraki sahibini belirleyen vasiyetname.
L'autre est un testament, désignant son héritier légitime... qui sera nommé seul propriétaire du terrain susmentionné.
Vasiyetname Miami'de, Edmund'un avukatında.
Le testament est à Miami.
Walker'e de dediğim gibi yeni vasiyetname beni şaşırttı.
ce nouveau testament m'a étonné.
Genellikle imza şahitleri bulunamaz vasiyetname okunduğunda.
Les témoins d'un testament ne sont pas tenus d'assister... à son ouverture.
Florida'da biri vasiyetname bırakmadan ölürse ve hayatta olan çocuğu veya ebeveyni yoksa herşeyi eşine kalır.
En Floride, si quelqu'un meurt intestat... sans ascendants, ni descendants... l'épouse hérite de tout.
Sanırım Mr Brewster'e vasiyetname şartlarından bahsetmek yeterince insaflı olur. about the conditions of the will.
Nous devons lui révéler les conditions du testament.
Vasiyetname şartlarındandı.. Sır olarak saklamak zorundaydı.
C'était une clause du testament : garder le secret.
Avukatlara gittim ve vasiyetname hazırladım.
Je suis allé chez l'avocat, pour mon testament.
Vasiyetname hakkında bir şey duymak istemiyorum.
Je ne veux pas entendre parler de ce testament!
Ben Marvin Acme... hiçbir baskı altında kalmadan... Vasiyetname.
"Moi, Marvin Acme, en pleine possession de mes moyens..." C'est le testament!
Vasiyetname buna göre ise ciddi bir hata olur.
Le remettre dans le testament serait une grave erreur.
Bir vasiyetname yazıp ilk görevinde vurulduktan sonra... o yepyeni cici ayakkabıları bana bırakmaya ne dersin? Bunlar kaç numara?
- Taille 39?
Hiç vasiyetname hazırlamış mıydınız? Evet.
Avez-vous un testament?
Bir vasiyetname yazmış! Evet ve bu mektupları okuyan biri bunu öğrenebilir.
Quiconque a lu ces lettres le sait.
Vasiyetname formu kullandınız mı?
- Avez-vous rempli une fiche?
Hem Bay Croft, vasiyetname formlarının çok tehlikeli olduklarını söylemişti.
M. Croft m'a dit que ces fiches sont dangereuses. Il vous a aidée?
Vasiyetname Charles'ta tabi. Kuzenim, Charles Vyse.
Mon cousin, Charles Vyse.
Vasiyetname, Charles'da.
Il vous le montrera.
Sevgili beyefendi,... bana hiçbir vasiyetname emanet edilmedi.
Mais monsieur... Je n'ai pas reçu de testament.
Hemen oracıkta bir vasiyetname yazdı.
Elle a pris ça au sérieux et l'a fait.
Neyse, sözün kısası, evet : Michael Seaton, ona bir vasiyetname göndermiş.
Michael Seton lui a bien envoyé son testament.
Monsieur Charles Vyse'ın dedi ki bu sabah posta yoluyla kuzeni Mademoiselle Buckley tarafından imzalanmış bir vasiyetname almış.
M. Charles Vyse m'apprend qu'il a reçu ce matin le testament de sa cousine,
Vasiyetname sahte miydi? Evet.
Ce testament a été contrefait?
Vasiyetname yapıp geberdiğimde benim payımı almanızı sağlarım.
Je peux faire un testament et tout vous laisser au cas où je claque.
Çünkü bu vasiyetname nasıl söylesem alt tarafı sekiz yıllık.
Parce que ce testament... Que diable... Il date seulement d'il y a huit ans!
Annem bu vasiyetname işini bilmiyordu ki.
Ma mère l'ignorait.
O vasiyetname tam sekiz yıllık.
Le testament date d'il y a huit ans!
- Vasiyetname bu konuda kesin.
- Le testament est précis.
- Vasiyetname hazır mı?
- Le testament?
Yeni bir vasiyetname yazdım ve sizin şahit olmanızı istiyorum.
Servez-moi de témoins.
- Yeni bir vasiyetname mi?
- Un nouveau testament?
Aile üyelerini hariç tutup, vasiyetin büyük bir kısmını aile yerine, televizyonda meşhur olmuş birine aktaracak bir vasiyetname ya da bir belge hazırlamak gerçekten bir problem yaratacaktır.
- C'est un problème pour moi, de rédiger un testament, ou tout autre document qui déshérite la famille et transmet la totalité d'une fortune à une personnalité médiatique.
- Vasiyetname!
- Le testament!
Vasiyetname!
- Lis-le!
Vasiyetname!
Le testament!
Vasiyetname.
DERNIERE VOLONTÉ ET TESTAMENT
Ama aynı vasiyetname olduğuna şüphe yok.
Mais il semble être le même.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]