English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ V ] / Versailles

Versailles Çeviri Fransızca

257 parallel translation
Versailles'da.
A Versailles
Burjuvazi Versailles'ın tepesinde gözüküyor.
De la colline de Versailles la bourgeoisie observait
Versailles Oteli'nde.
Au Versailles.
Eski Versailles.
Ce vieux Versailles!
- Versailles'de, orada kalıyor.
Au Versailles.
Versailles'den Times Meydanı'na gidene dek 10 yıl yaşlandım.
J'ai vieilli de 10 ans du Versailles à Times Square!
Versailles, Joan of Arc, heykeller ve anıtlar.
Versailles et Jeanne d'Arc. Les statues, les monuments.
Markiz de Maynes şuan mecliste değil... Majesteleri kraliçenin emriyle... Versailles'daki su kanalizasyon işleri ile ilgili rapor hazırlamak için görevlendirildi.
Le marquis de Maynes est absent, ayant reçu l'ordre de faire un rapport sur les jeux d'eau à Versailles.
Burada Versailles'de, Fransız tarihi, Kraliçe'yi uygun bir şekilde karşılamak için yeniden canlandırılıyor...
Versailles, au nom prestigieux, tout le passé de la France va revivre pour recevoir la jeune souveraine dans un cadre digne.
Bunu kanıtlamak için, seni Versailles'a Reservoirs'da çaya götüreceğim.
Je t'emmène faire une promenade... et goûter aux Réservoirs à Versailles.
Versailles'ın penceresinden görünen manzaranın başka hiç bir yerde olmadığını sanıyordum.
on en apprend tous les jours j'ignorais qu'en dehors des fenêtres de Versailles il existait une vue.
Havai fişek dolu bir sandık var Versay'ı havaya uçurmaya yeter.
Il a une caisse pleine de fusées, à faire sauter Versailles.
Ben Versailles'e ve Fransız konaklarına alışkınım, burası benim tarzım için biraz taşralı.
Habitue a Versailles et a la Cour française, je trouve tout ceci un peu provincial.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Burada her şey çok kibar.. ve görkemli, Versailles biraz taşralı kalıyor.
A dire vrai, Versailles est un peu provincial, alors qu'ici, tout est si raffine, splendide.
Champs ÉIysées'niz ve VersaiIIes'daki sarayınız sizin olsun.
Gardez vos Champs-Élysées et votre palais de Versailles.
Çeşmelerim harikadır ama bu bitkileri hiç sevmiyorum.
Ah! Mes grandes eaux. C'est pas Versailles.
Kendimi Lucerne Gölünde, ay ışığı altında, bir bahçeye doğru yol alan bir sandalda görüyorum ve piyanoda Beethoven "Moonlight Sonata" yı çalıyor.
Je me vois au clair de lune sur une pièce d'eau à Versailles. Dans une barque glissant sous un arceau de feuillage. La main de Beethoven joue la Sonate au Clair de lune.
Versailles hastanesinde çalışan ve bizimle gelecek olan bir asistanım var.
Un interne de Versailles viendra avec nous.
Bu yüzden Versailles'daki 7. Kolordu k omutanlığına 17'sinde Paris'te olacağımıza dair bir haberci yolladım.
J'ai donc envoyé un message au Q. G. Du 7e Corps à Versailles pour leur informer de notre arrivée le 17.
Annem ve babam, Annie ve Roger Mazarin ve Louis ve tüm Versailles için sunuyoruz.
On aimerait vous donner quelque chose pour maman et papa, Annie et Roger, Mazarin et Louis et tout le monde à Versailles.
Son konserde orkestra çukuruna bakarken panikledim.
J'étais tellement paniquée l'autre soir à Versailles. J'y ai réfléchi, ça devait être la fosse d'orchestre.
Burayı Versailles sarayı mı zannettin? Bu haliyle iyi.
- Tu ne vas pas faire Versailles ici, c'est joli, comme ça.
Versailles'ı kastetmedim, ama yine de elden geçse iyi olur.
- Non, mais sans faire Versailles... Regarde, il n'y a plus de gravier.
Avusturyalılar Versay'da.
Les Autrichiens sont à Versailles.
VersaiIIes'dan geldi, Majestenin onu hayati bir göreve gönderdiği yerden.
Il vient de Versailles où Sa Majesté lui avait confié une mission importante.
Şansölye Bismark'la konuştum ve ona acil bir cevap vermem gerekiyor.
Versailles. J'ai parlé au Chancelier Bismarck, il attend une réponse.
Versailles Anlaşması olacaktı.
C'est le Traité de Versailles.
Dünya Savaşı'nı okulda işlerken bize Versay Anlaşması'nın inanılmaz derecede korkunç şartlar içerdiğini anlatmadılar.
On ne nous avait pas expliqué, à l'école, les conséquences du Traité de Versailles.
Versay Anlaşması Hava Kuvvetlerini dağıttığından bu yana Goering ve diğerleriyle gizli bir tane kurmak için çalıştım.
Quand elle a été abolie par le Traité de Versailles... j'ai travaillé avec Goering pour la rebâtir en secret.
Versaille'da. Ya sen?
Versailles et toi?
Versailles'daki dermatoloğum.
* C'est mon dermato à Versailles.
Demek Versailles'da, dur bekle, buluyorum.
Ah! Versailles, attends. Bouge pas.
Hayır, Versailles'i kahvaltıda izleyeceksin.
Tu auras un western au petit-déjeuner.
- Versailles'da oturuyorduk. - Enstitüde çalışıyordu. - Hangi enstitü?
- Elle habitait chez moi et travaillait à l'institut.
Tamam, Porte de Versailles tarafından dış çevre yoluna girin. En sağ şeritte, saatte 50 km hızla ilerleyin.
- Prenez le périph extérieur porte de Versailles, roulez sur la file de droite à 50.
Versay Antlaşması'nı kınayan Naziler... Alman milliyetçiliğiyle ilgili coşkulu açıklamalar yapıyor...
Dénonçant le Traité de Versailles... les nazis font appel au patriotisme des Allemands...
Kontu kurtardım, gardiyanları öldürdüm, kalenin hendeğine atladım, Versay'a kadar koştum Bay Robespierre'in yatak odasına tırmanıp ona küçük bir tepsi sütlü çikolata ve bir hakaret notu bıraktım.
Donc j'ai sauvé le comte, tué ses gardiens, sauté la douve, galopé à Versailles, grimpé dans la chambre de Robespierre pour déposer des chocolats et un mot d'insulte...
Her kim bulursa,... başımdaki sıkıntıları,... Versailles'deki kraliyet ailesine mensup alıcıya teslim edecek.
Celui qui la ramassera, ému, l'apportera sûrement à son royal destinataire.
Versailles eğleniyor ve halkı umursamıyor.
On s'amuse au lieu d'écouter les doléances du Tiers-État.
Versailles sarayındakinden güzel gül bahçeleri.
Des roseraies plus belles que Versailles.
Duvarlara ve aynalara bir tabaka boya atarsan Versailles Sarayı gibi olur.
Tu remettrais une couche de peinture et quelques glaces, et c'est Versailles.
Tourneur'la Versailles'a gidiyorum.
Je vais à Versailles avec Tourneur.
Dolap yapımcısı Château de Versailles'a ait 16. Louis günlerinden.
Il appartenait à un ébéniste du château de Versailles, à l'époque de Louis XVI.
Versailles Antlaşması beni yalancı çıkardı.
Versailles a fait de moi un menteur.
Versailles'da başına gelebileceklerden ötürü annen endişeleniyor.
Ta mere s'inquiete de ce voyage.
Versailles'daki bir kişinin isteğiyle bataklıklar bahçelere dönüşüyor.
Versailles a ete assaini par la volonte d'un homme.
Krala kadar çalmadık kapı bırakmayacağım!
Je remuerai Versailles. Le roi m'entendra.
Versailles'ın iğrenç kokusunu özlemişim.
Versailles me manquait, M. De Bellegarde.
Versay'a!
A Versailles!
- Versailles'de kalıyorum.
Je suis au Versailles.
Bernardin beni bekliyor.
Bernardin m'attend à Versailles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]