English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ V ] / Veuve

Veuve Çeviri Fransızca

2,446 parallel translation
Dul mu?
Une veuve?
Dul Norfolk Düşesi olmalı. İkinci Dükün dulu.
Vous voulez dire la Duchesse douairière de Norfolk, la veuve du second Duc?
Maktulün eşi patlama sırasında sarı bir araba görmüş olabilir.
La veuve aurait vu une voiture jaune au moment de l'explosion.
Evet, dul karısına bir domuzla biraz çiçek gönderin belki bir şişe de Asti.
Envoie un cochon de lait à sa veuve... et quelques fleurs. Peut-être une bonne bouteille d'Asti.
Beni hayata döndüren dul eşimin öpücüğü müydü?
Est-ce le baiser de la veuve qui m'a rendu la vie?
Dulum minyonum, çirkinim, tombulum ayaklarım şişiyor ve bazı sabahlar uyandığımda nefesim mamut gibi kokuyor.
Je suis veuve, petite, laide, grassouillette, j'ai des oignons aux pieds et certains matins au réveil, j'ai une haleine de mammouth! Arhh...
15 yıldır dulum.
Je suis veuve depuis quinze ans.
Kusura bakma ama ben imzayı dul kalmak için atmadım.
Je suis désolée. Je n'ai pas signé pour être une veuve. Tu sais quoi?
Dünya ahrette bela bırakmasın peşimi, dul kalıp da bir gün yenilersem eşimi!
Qu'en ce monde et dans l'autre, une éternelle adversité me poursuive, Si, une fois veuve, je redeviens épouse!
Esteban öldüğünde ki yaptığı işte ölüm pek yakın sen bir, iki, üçüncü defa dul olacaksın.
Mais à la mort d'Esteban, ce qui devrait vite arriver, vu sa filière, à sa mort, quand tu seras une fois, deux fois, trois fois veuve,
Bir duldu.
Elle était veuve.
Belki haberin olmayabilir ama Molly Brooks, birkaç aydır dul geziyor.
Je ne sais pas si tu es au courant, mais Molly Brooks est veuve depuis plusieurs mois.
Karadul.
Une veuve noire!
Roger, dul gibi görünüyor muyum?
Roger? Ai-je l'air d'une veuve?
Bu resim, Papaz Bradley ile yedi çocuğun dul annesi olan Anna Beth Stevenson arasındaki ünlü bir kavgayı betimliyor.
Elle représente une célèbre bataille entre le révérend Bradley... et Anna Beth Stevenson, une veuve avec 7 enfants.
Kara dulla mı konuştunuz?
Vous avez parlé à la veuve noire?
- Ona kara dul mu diyorsun?
- Vous l'appelez "veuve noire"?
Burada "askeri karadul" dan bahsediyoruz.
On parle d'une veuve noire.
İkiniz Virginia Beach'te birbirinizin ayaklarını şampanya ile yıkıyormuşsunuz.
Vous et la veuve léchant du champagne sur vos orteils à Virginia Beach.
Oradaki Foster'ın eşi mi?
C'est la veuve Foster?
40 yaşında dul bir bayan.
C'était une veuve âgée de 40 ans
- Elimizde bir temizlikçi ve varlıklı bir dul var.
On a un gardien et une riche veuve.
40 yaşında, dul.
C'était une veuve de 40 ans.
Ziyaretçilerin geldiği gün düşen F-16'da ölen Teğmen David Falkner'in dul eşi Bayan Falkner altı gündür açlık grevinde.
Madame Falkner, la veuve du Lieutenant David Falkner, dont l'avion F-16 s'est crashé le jour où les V's arrivèrent, fait une grève de la faim depuis six jours.
Bu Falkner binanın dışında ulusal televizyonda canlı yayına çıkacak.
Cette veuve Falkner va parler en direct sur la télévision nationale... A l'extérieur de notre bâtiment. J'en ai entendu parlé.
Köpek gibi gömüldü,... emeklilik hakkı yok, sözde cinsel sapkınlık suçu yüzünden ailesi utanç içinde...
En attendant, sa veuve s'assoit sur sa pension, et on traite son mari de détraqué sexuel.
- Kara Dul.
- Veuve noire.
- Ve dul karısı bunun İngiliz Gizli Servisi'nin işi olduğunu söylüyor.
Sa veuve accuse les services secrets britanniques?
Şimdi zengin bir dul oldu ve seninle çıkıyor.
C'est une riche veuve... qui sort avec toi.
Lofton'un dul eşine sigorta işlerinde yardımcı olmayı teklif ettim. Ama daha adres formunu doldurmayı bitirebildim.
J'ai regardé la police d'assurance de Lofton pour sa veuve, mais je n'ai trouvé qu'un formulaire de changement d'adresse.
Dulumuz, teğmen yurt dışı görevdeyken bir ilişkiye girmiş, Chevy Chase, Maryland'den James Hanlin adında bir bankacı.
La veuve a eu une aventure quand le lieutenant était à l'étranger avec un banquier appelé James Hanlin de Chevy Chase, Maryland.
ve benim kadar genç yaşta dul kalan kızıma üzülüyorum
Et je plains la fille qui est devenue veuve alors qu'elle était aussi jeune que moi.
Bir dulun topraklarını tek başına yönetmesini onaylamıyorum.
Qu'une veuve gère seule ses terres me déplaît.
Savaş yalnız kadınlar için zor iş.
La guerre complique la vie d'une veuve.
Bir asker öldü ve haberini vermek için dul kalmış birine gidiyoruz.
Un soldat est mort, on va en informer la veuve.
Evet ama haber vermek için giderken sen de kaza yapıp birini öldürebilirsin. Ya da kendin ölürsün. Ya öyle olursa?
Si vous avez un accident en allant chez cette veuve, vous tuez une personne ou vous-mêmes, qu'est-ce que ça vous dit?
- Durumu her zaman ya boşanmış ya da dul.
Pas de photo d'identité. Toujours une divorcée ou une veuve.
Merhum Freddy'nin eşi için toplanan paraları düzenlerken bunu buldum.
Quand j'allais donner le butin de la collecte, à la veuve de Fred, j'ai trouvé ça.
Kadın savaş dulu.
C'est une veuve de guerre.
Suçlamayı düşürür ve sadece cinayet dersek karısı, kardeşi falan konuşamazlar.
Si on abandonne les charges, qu'on parle meurtre, la veuve, le frère, ils n'auront pas à témoigner.
Annabeth Wurmbrand. Mars Wurmbrand'ın dul eşi.
Annabeth, la veuve de Mars Wurmbrand.
Beni üç çocuğumla kabul etti.
Il m'a acceptée avec mes trois enfants. Je suis veuve, tu sais.
Küçük bir çocukla yaşayan genç bir dul tanıyorum.
J'imagine que ça doit pas être facile tous les jours pour une jeune veuve d'élever un enfant.
- Eğer bu iş olmasaydı, yapıştırıcıyla mideme Hawaii haritası yapıyor olurdum.
Sans ce job, je serais sous un pont avec la veuve Poignet.
- Şampanyanız, efendim.
Veuve Clicquot, monsieur?
Dul kalan eşinin sizi suçlaması canınızı yakıyor mu? kocasının adını kullanarak para kazandığınızı söylüyor
Cela vous blesse que la veuve vous accuse, disant que vous faites de l'argent à travers le nom de son mari?
- Dul esi. striptizci, aktör ya da bir uyusturucu bagimlisi.
Sa veuve. Stripteaseuse, actrice, droguée.
Şef, Dr.Milano'nun dul eiş aradı.
La veuve Milano a appelé.
Eşini arkasında bırakmış gibi görünüyor. FLACK :
Il a laissé une veuve.
... 40 yaşında dul.
... une veuve de 40 ans.
Artık dul kaldı, eski karısı değil.
- C'est une veuve, pas une ex.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]