Vire Çeviri Fransızca
8,873 parallel translation
Winslow Elliott dünyadaki en iyi piyanist ve sen onu kovmamı mı istiyorsun? Hayır, hayır.
Winslow Elliott est le plus grand pianiste du monde, et tu veux que je le vire?
Ama bana bir sayı daha verirseniz sizi kovarım.
Mais si vous me donnez des points, je vous vire.
Çıkarın şu ibneyi!
Vire-moi cet enfoiré.
Bu işi yapacaksak gitmesi gerek.
Cube, vire de là.
- Git Cube. - Yella, sen de defol git. - Ben de mi?
Yella, vire, qu'on puisse bosser.
Asıl fazla yükle yola çıkan bendim Dört zenciden kurtuldum Şimdi bütün parayı ben alıyorum
On était trop à la console J'en vire 4 et je ramasse le pactole
Yıkıl karşımdan!
Vire de ma vue.
Beni gördüğüne sevindiysen adamlarını üstümden çeksene.
Vire tes gorilles, si c'est cool.
- Casey, kapat siteyi hemen.
- Vire ça, Casey.
Yoksa götüne tekmeyi yersin.
Ou je vous vire.
Korkunç, kurtar bizi şundan!
C'est juste une couleuvre. Orribile, vire-nous ce truc.
Bence iyi niyetli bir topluluk, ama hepsini tek tek dışarı atmamı istersen, bunu konuşabiliriz.
C'est un bon conseil, mais si tu veux que je les vire un par un, on en parlera.
Zaten hiç donanmada olmak istemiyordum!
On vire le passé. Je ne veux pas être un marin.
- At gitsin. - Yapma.
Vire-moi ça.
- Soyunma odasına kamera sokma.
- Vire ta caméra.
Çek şu şeyi.
Vire de là, gros tas.
- Evet, çıkar şu kamerayı.
Vire ta caméra.
Yapmasaydim, muhtemelen sen beni gizlice kovmazdin.
Sinon, vous ne m'auriez pas viré secrètement.
Büyük ihtimalle bu akşam kovulacağım.
Je serais probablement viré ce soir. Vous les gars dégagez de là.
Kovdum onu.
Je l'ai viré.
Kovuldum ben.
Je vais être viré.
- Ertesi gün Luke'u kovduk.
Nous avons viré Luke le lendemain.
Ağırlığını ver!
Sherman, vire!
- İşten çıkarılmamış olsam şu an cidden gurur duyardım.
Je serais très flatté du compliment si j'avais pas été viré de la boîte. - Oh, je suis confuse.
Misafir takımın yedek beysbol oyuncularının ısındığı yerdeki su problemi yüzünden kovuldum.
J'ai été viré pour un problème de canalisation dans la zone visiteurs.
- Evet. Olur olmaz laflar edince annesi evden kovmuş.
Sa mère l'a viré pour insolence.
Beni kovmadı. Ben evi terkettim.
Elle m'a pas viré, je suis parti.
Düşüncesi bile korkutan şeyleri söyleyerek kazanırım ekmeğimi Gereksiz bir yükle yola çıkmış olsak dahi Aramızdan gönderdik hainin birini Evet.
On était trop à la console Tant mieux, on a viré Benedict Arnold
Saçıma laf edenin T.şaklarını keserim Duydum ki artık iç çamaşırı giymiyormuşsunuz
Tête rasée, je vais vous les couper Paraît que vous avez viré pédés
Boktan arabanı buradan çek.
Vire ton tacot.
Kovuldun, Jerry.
T'es viré, Jerry.
- Ayağını eyaletimden çek ulan!
- Vire ton pied!
Scion Kapital'den 489 milyon doları bulan kârın hesabına yatırılmıştır.
Lawrence, votre bénéfice de 489 millions avec Scion Capital a été viré sur votre compte.
Gerçek ise beni kovdular.
La vérité c'est qu'ils m'ont viré.
Siktiğimin evlâdı annemi kovdu. Göt herifle ne zaman karşılaşsak yüzüme vuruyor.
Cet enfoiré a viré ma mère et il me le rappelle à chaque fois.
Sen kovuldun!
Toi, tu es viré! Sur-le-champ!
Seni kovmamış mıydım ben?
Je t'ai pas viré?
Eğer bu işten cayarsam işten atılacağım, değil mi?
Si je dis non, je suis viré, c'est ça?
Miami'de bir arkadaşım var. Personelin yüzde 15'ini işten çıkardığını söyledi.
J'ai un ami à Miami qui m'a dit qu'il avait viré 15 % de leur staff.
Font color = "# FFFF00" face = "Comic Sans MS" Yine kovulmuş!
Il a encore été viré!
Şirket beni bıraktı.
L'entreprise m'a viré.
Başta, Saint Paul'den oyuncularınıza sözlü tacizden kovulmuşsunuz.
Viré de Saint Paul pour violence verbale envers vos joueurs.
- Siz beni kovuyor musun?
- Je suis viré?
- Kovuldum mu?
- Je suis viré?
- Hayır, sen de kovulmadın.
- Personne n'est viré.
Artık değil. Koç beni çıkardı.
C'est fini, le coach m'a viré.
Futboldan çıkarıldın mı? Daha ilk haftanda?
On vous a viré de l'équipe au bout d'une semaine?
Irgatlığın ilk kuralı onları yersen, kovulursun.
La première règle du saisonnier, tu te sers, tu es viré.
Sen gidip, din veya bir şey olsun?
T'as viré religieux ou quoi?
Onun topraklarından Tim Fuller Zorla. Şimdi Peterson tehdit ediyorlar.
Ils ont viré Tim Fuller de ses terres, et maintenant, ils menacent Peterson.
Güvenlik gelip götürdü.
Les mecs de la sécurité l'ont viré.