Vita Çeviri Fransızca
174 parallel translation
Vita, çok yemek yeme.
Vita, ne mange pas trop.
Nedir tüm bunlar, "La Dolce Vita" mı?
C'est quoi ça, "La Dolce Vita"?
Sayın milletvekili De Vita, bu konu günden maddelerimiz arasında değildir.
M. De Vita, ce n'est pas à l'ordre du jour.
Hadi bakalım! De Vita'ya cevap verin hadi!
Allez-y, conseiller!
De Vita, yine her zamanki gibi şikayet ediyorsunuz.
De Vita! Toujours la même rengaine...
De Vita, demokrasi nasıl işliyor görüyor musun?
Conseiller De Vita, vous voyez comment se fait la démocratie?
De Vita, izin almak normalde ne kadar sürüyor?
De Vita, quel est le délai habituel d'un permis?
Hepimiz mühendis değiliz. Bunun anlamı nedir?
De Vita, expliquez votre question à des non-initiés.
De Vita, nereye gidiyorsun?
De Vita, où vas-tu?
De Vita. Soruşturma komisyonuna neden girdiğini soruyordun ya.
De Vita, tu sais pourquoi je suis dans la commission, avec tout ce travail?
Soruşturma komisyonundaki mevzuları ilgilendiren bir hastamız daha var.
Cher De Vita, il y a pire, quelque chose qui implique notre responsabilité à tous :
De Vita, merkezin vekillerinden Balsamo ile canciğer kuzu sarması olmuş. Bunların seni de kaygılandırması gerek.
De Vita s'associe à Balsamo, du centre, et ça, c'est inquiétant.
Bir şey daha var, De Vita.
Une autre chose, De Vita.
Bu vesile ile Vekil De Vita'nın faaliyetlerine karşı duyduğum sonsuz teessüfü belirtmek isterim. Yersiz davranışları ve medyayı ayağa kaldırması sonucu kent meclisinin icraatlarını ve prestijini kötülemiş ve küçük düşürmüştür. Evet, evet.
Je déplore donc, je déplore les agissements du conseiller De Vita lequel, par ses indiscrétions, et par l'agitation qu'il a entretenue dans les journaux, a rabaissé, déprécié, l'action et le prestige même de notre commission.
De Vita'nın faaliyetleri demokratik olmaktan öte ve yersizdir.
L'action de De Vita est anti-démocratique et incorrecte.
De Vita, karşında çocuk mu var sanıyorsun sen?
Nous ne sommes pas des enfants!
Vekil De Vita, oturuma ara verildi.
Conseiller De Vita, la séance est suspendue.
Sayın vekil De Vita, bu konu gündemimizde değildir.
Conseiller, ce point n'est pas à l'ordre du jour.
Vekil De Vita'nın önerisi resmi olarak uygun görülemez.
Je déclare la requête du conseiller De Vita irrecevable.
Öneriyi oylamaya sunuyoruz.
Votons le rejet ou l'adoption de la motion De Vita.
Sol parti önerinin oylanmasına kabul oyu vermektedir.
La gauche demande que soit votée la motion De Vita.
Sağ parti önerinin oylanmasını reddetmektedir.
Au nom de mon groupe, je demande le rejet de la motion De Vita.
Merkez parti önerinin oylanmasını reddetmektedir.
Au nom du centre, je demande que la motion De Vita ne soit pas adoptée.
De Vita gibi konuşmayı da bilmem. Kendisinin aramıza nifak tohumları ekmekte üstüne yoktur.
Je ne sais pas utiliser les mots comme le fait De Vita, qui a semé la discorde au sein de notre groupe.
Bu binalar yasalara uygun inşa edildiği sürece De Vita tek kelime edemez.
De Vita les a vus et n'a rien contre, s'ils sont construits selon la loi.
Ancak görüyorum ki, De Vita bundan da memnun değil.
Évidemment cela ne suffit pas à De Vita.
Burada Roma yüksek sosyetesinin yarısını zehirleyecek kadar malzeme var.
Avec ça, tu intoxiques toute la "dolce vita".
Mevsim yazdır ve hayat tatlıdır.
C'est l'été, la dolce vita.
Hayat bu değil mi, hayatım?
La dolce vita, hein, chérie?
- Biz ona şey diyoruz ticari alanın "Tatlı Hayat" ı.
On l'appelle le Dolce Vita du film commercial.
Bir'Tatlı Hayat'havaları!
Tout ça, ça sent fort la Dolce vita.
Şu Latin özdeyişinin anlamını bilir misin? "Mors tua vita mea." Bilsen, bunu neden yaptığımı anlardın.
Si tu comprenais le proverbe Latin, "Mors tua vita mea" tu comprendrais pourquoi je l'ai fait.
Penguen, bakalım o Latin sözü şimdi sana yardımcı olacak mı.
Pingouin, c'était quoi cette chose sur "morsel two and vita mea"?
Son bir dolçe vita yaşamak için Roma'ya uçuyor.
Elle vient à Rome prendre du bon temps avant de mourir.
Vita?
Vita?
Latin aşık ortamı sağlamak için ödeme yapıldığını keşfettik.
Nous nous sommes aperçu que ça payait, une atmosphère un peu "Dolce Vita".
"La vita nuova."
"La vita nuova."
'Tatlı Hayat'ı hatırlıyor musun?
Tu te souviens de La Dolce Vita?
-'Tatlı Hayat'ı.
- La Dolce Vita.
Evet, Salvatore. Salvatore Di Vita
Oui, Salvatore, Di Vita Salvatore.
Bay Salvatore De Vita ile görüşecektim.
S'il vous plaît... Monsieur Salvatore Di Vita.
3. Tabur, 9. Bölük'ten Radyo operatörü Di Vita, efendim!
Radio Di Vita Salvatore, 3ème bataillon, 9ème compagnie!
Benden daha iyi bilirsiniz, Bay Di Vita...
vous le savez mieux que moi :
Bu "Bay Di Vita"'da nedir?
Pourquoi vous me vouvoyez?
Vita, Vita, şimdi olmaz bebeğim.
Vita, pas maintenant.
- Şuna bir bakın. Ginaselli's La Vita Nuova, Castionni's Il Cortigiano,... ve diğer telaffuz bile edemediklerim.
La Vita Nuova, II Cortegiano de Castiglione, d'autres imprononçables.
Eroin 1989'da çok ucuzdu, "tatlı hayat" yıIıydı.
L'héroïne était sale en 1989, l'année de "dolce vita".
Homer Simpson tüm tıbbi tavsiyeleri reddederek Powersauce'nin ezeli rakibi Şeftali-tamin Sağlık Hapları sponsorluğuna geçti.
Homer Simpson, défiant tout conseil médical, a décidé de prendre le rival n º 1 de Powersauce, la barre diététique Vita-Pêche.
"Vita vixit."
Vita vixit.
Haydi be oradan, tatlı şeyler.
Dolce vita!
Michael
"Et pas trop de dolce vita en notre absence! Michael"