Vore Çeviri Fransızca
31 parallel translation
De Vore Mağazası'ndaki konumum her geçen gün güvenilirlikle yükseliyor. Gelişimim açıkçası olağanüstü.
Le magasin De Vore me donne de plus en plus de responsabilités... ma progression est merveilleuse.
İŞÇİ GİRİŞİ DE VORE MAĞAZASI
ENTREE DES EMPLOYES MAGASIN DE VORE
DE VORE MAĞAZASI ŞİKÂYET KARTI
RAPPORT DE PLAINTE
Tüm manşetler De Vore Mağazası'nı yazacak. "
La maison De Vore sera sur toutes les 1ères pages ".
DE VORE MAĞAZASI HEYECAN VERİCİ BİR HÜNERE SAHNE OLACAK
LE MAGASIN "DE VORE" SERA LE SIEGE DE CETTE EXCEPTIONNELLE ACROBATIE
Sanırım yatağın altında terlik yiyen bir canavar var.
Il y a un monstre mulo-vore sous mon lit.
Gelecek arkadanda kaldı, Doktor!
Vore futur est derrière vous, Doc!
Soğutucuya ulaşıp karınızın cesedini almış olmalı.
C'est comme ça u il a pu arriver à la chambre froide et faire sortir le corps de vore femme.
Geçen sene kardeşinizle olan tüm yazışmalarınız takip edilmiş.
Toute votre correspondance avec vore frère depuis l'an dernier est surveillée.
"Vore."
"Vore"
Bu Vore fetiş tımarhanesinin sadece bir odası.
C'est juste une chambre de la maison de fous fétichistes de Vore.
Diğer Vore severlerin yaptığını yaparak.
La même chose que les adeptes de Vore :
Belki Vore sitelerinde sık gördüğünüz biridir.
Peut-être qu'il a fréquenté le même site'Vore'.
Owen Linder'ın dediğine göre bu kısa video Vore sitelerinde epey popüler olmuş. Daha önce kimsenin görmediği bir videoymuş.
Owen Linder dit que c'est une vidéo qui a fait le tour de la communauté Vore une vidéo amateur comme personne n'en avait jamais vu auparavant.
Aslında değil Owen gibi Vore severlere yenildikleri hissini veren eşsiz bir hizmet sunuyormuş.
Elle offre une prestation unique aux Vore comme Owen qui rêvent d'être dévorés.
Ama bence bu Vore manyakları ile yüz yüze konuşabilmek için iyi bir fırsat.
Mais je pense que c'est une chance de parler à ces malades en chair et en os
Eşinle ilgili olaylar seni hoşlanmadığım bir yöne doğru itiyor.
Cette affaire avec vore femme, cette poursuite, ça vous pousse d'une manière que je n'aime pas.
Memnun oldum.
Enchantée de faire vore connaissance.
Hey, Vinny.
- Tu as voré?
- Veeshay?
- Veeshay? - Oui, j'ai voré.
- Evet, ben attım. - Atmadın.
- Tu n'as pas voré.
- Atmadın. Tâbii ki attım.
- Si, j'ai voré.
Tâbii ki attım.
Bien sûr que j'ai voré.
- Uçakla yolladım.
- Sonny, r as voré?
Oy attın mı?
Tu as voré?
- Oy attım mı?
Si j'ai voré?
- Evet. - Oy attım mı?
Si j'ai voré!
- Oy attın mı, Paulie?
- Tu as voré?
- Attım, tâbii.
- J'ai voré.
- Peki kime?
- Tu as voré pour qui?
Bence okusan iyi olur.
Je met ceci dans vore poche.