English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ V ] / Votre

Votre Çeviri Fransızca

396,742 parallel translation
Bu taslağı makul bulursanız sanıyorum yeni ilişki anlaşmanız imzalanmaya hazırdır.
Si vous acceptez cette ébauche, votre nouveau contrat de relation est prêt à être signé.
Patrice senin kızın mı?
Patrice est votre fille?
Bu yüzden adamlarıma işletmenizden uzak durmalarını emrettim.
C'est pour ça que je leur ai interdit votre établissement.
Belki kaderini oylayana kadar seni bir dondurucuya kilitlerim.
Je vais vous enfermer dans un congélateur jusqu'à ce que votre sort soit décidé par vote.
Görünüşe göre silahını temizlemek için yanlış zamanı seçtin.
Vous avez choisi le mauvais moment pour nettoyer votre pistolet.
Senin muhbirin olduğunu söylemesi haricinde.
Une chose qu'il m'a raconté, Est-ce qu'il est votre indic.
Senin çocuk Tanner'ın genellikle uyuşturucu bulundurmaktan tutuklanırdı.
Votre garçon Tanner a les bustes habituels de drogue sous sa ceinture.
Cilt renginiz solacak.
La couleur de votre peau va s'éclaircir.
O zamana kadar, lütfen herkes sakin olsun.
Jusque là, tout le monde, veuillez garder votre calme.
Üzgünüm, sizden emir almıyorum.
Désolé, je reçois pas d'ordre de votre part.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Merci pour votre attention.
Planın bu mu?
C'est donc ça votre plan?
Zahmet verdiğimiz için kusura bakmayın lakin türünüz kolay bulunmuyor.
Nos excuses pour notre choix, votre peuple n'est pas facile à trouver.
Sizinle görüşmeye geldik zira hizmetlerinize ve irfanınıza azami ölçüde muhtaç haldeyiz.
Nous sommes venus vous voir car vos services et votre sagesse nous ont été recommandés du plus haut.
Hanımın buna icazet vermezdi.
Votre épouse n'approuverait pas.
- Darillium'dan beri takip ettim hem de vefat eden eşiniz River Song'un özel talimatıyla.
- Je vous ai suivi depuis Darrilium, sur l'ordre explicite de feu votre épouse, River Song.
"Tanrı yolunuzu nuruyla aydınlatsın."
"Que Dieu illumine votre chemin."
İlk kez kadim ahbabınız Papa Benedict tarafından açılmış ve hâlâ kapıların muhafızlığını yapmaktadır.
Établie par votre vieille amie, le Pape Benoît... qui surveille toujours la porte.
Güya kütüphaneye yasaklı diyordun Kardinal.
Tant pis pour votre bibliothèque interdite, Cardinal!
Senin iyiliğin ve hayatta kalabilmen için bizzat uygun gördüğüm kurallara uymadığın takdirde aynı şekilde senin de kıçını seve seve tekmelerim.
Avec joie, je vous ferai de même, dans le cas où vous ne plierez pas aux instructions énoncées qui, je pense, sont dans l'intérêt de votre sécurité et survie.
Yardımınız hiç fena olmazdı.
Votre aide pourrait m'être utile.
Beni dinler misiniz lütfen!
Votre attention s'il vous plaît!
simülasyonlarınız fazla iyi.
votre simulation est trop performante.
Adın ne?
Quel est votre nom?
Milletinizi eskiden beri tanırım.
Je connais votre peuple d'autrefois.
Hak iddia etmek için.
Revendiquer votre dû.
Mesele şu ki, siz buraya ait değilsiniz.
Mais, vous n'avez pas votre place.
Bu insanın hayatını kurtarır be Vincey.
Cela pourrait garantir votre avenir, Vincey.
Ganimetten payını alacaksın, söz.
Vous aurez votre part du rhinocéros, c'est promis!
Majesteleri.
Votre Majesté.
Yeminini tuttun.
Vous avez rempli votre engagement.
Bu ilkeller için de merhamet istiyorum.
Et je demande votre indulgence envers ces primitifs.
Fikrin benim için önemli.
Je considère votre opinion.
Tüm çabam sizi uyandırmak içindi.
Je ne pensais qu'à votre résurrection.
Evet, savaşın ama geleceğiniz için.
Combattez, d'accord, mais pour votre futur.
İndirin. Silahlarınızı indirin!
Baissez votre arme.
Majesteleri, iyi misiniz?
Votre Majesté, tout va bien?
Tek şansınız onlarla uzlaşmak.
Votre seul chance est de vous accorder.
- Ünlü yaranızı gösterin hadi Albay.
- Montrez-leur votre célèbre blessure.
Dinle, bu saçma seyahatinizin başında kimin olduğu zerre önemli değil.
Écoutez, peu importe qui commande votre stupide expédition!
Alice'inle birlikte? Daha değil.
Vous et votre Alice?
Majesteleri, kadın haklı.
Votre Majesté, elle a raison.
Yardıma muhtaç değiliz!
Nous n'avons pas besoin de votre aide!
Gargantua'dan sağlam bir ateş açarsam ordun ebediyete kadar buzlar altında kalır.
Un bon gros tir de Gargantua et votre armée sera gelée éternellement.
Köpeklerini geri çek Majesteleri. Geri çek dedim!
Rappelez vos chiens Votre Majesté, rappelez-les!
Hayatının bağışlanmasını mı bekliyorsun? Hayır, hayır!
Attendez-vous à ce que votre vie soit maintenant épargnée?
Majesteler, kabul görürseniz bir talebim olacak.
Votre majesté, j'ai une requête, si vous le permettez.
Talebin gayet münasip asker.
Votre requête vous honore, soldat.
Vaziyetinizin detaylarını öğrendik.
Excellent! Nous sommes au courant de votre situation.
Yardım sinyalinizi aldık ve adeta kahramanlar gibi... -... yardımınıza koştuk!
On a reçu votre appel de détresse et on est venu aider, comme des supers héros!
Majesteleri.
Votre Majesté!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]