Vucut Çeviri Fransızca
39 parallel translation
Vucut hissetmeyi kesitiğinde, ve birçok algılayıcısını kaybettiğinde, beyinde açlık oluşuyor.
Quand le corps cesse de ressentir... perdant tant d'informations sensorielles... l'esprit crie famine.
Vucut ve beyindeki bu dalgalanma ona karşı konulamaz, bir kuvvet veriyor.
L'adrénaline afflue sans retenue dans le corps et l'esprit décuplant sa force physique.
Vucut dilini guzel hatunlara sakla.
Garde ta gestuelle pour les pin up.
Sana söylüyorum Jackie, bu lanet bir vucut.
Mon corps est une malédiction!
Ben vucut yaratirim, Onlari yoketmem.
Les cadavres, je les fabrique, je les fais pas disparaître.
Normalde vucut enfeksiyonla savaşır, ama o, yaşamayı istemiyor gibi.
Son corps devrait combattre l'infection, mais... dans son cas, il ne réagit plus.
Bu benim olusturdugum vucut zirhi.
Voici l'armure corporelle que j'ai développée.
Vucut kokunla ilgili bazı şeyler bana kaybettiğim birisini hatırlatıyor
Quelle est la clé de ce genre de boulot? La concentration! Tu la perds, et c'est foutu.
Vucut ısısını düşürmemiz gerek.
Nous devons baisser sa température. Emmenons-le à l'infirmerie.
Pekala, boşaldıktan sonra, vucut sıcaklığında tutarsan daha uzun yaşıyor.
Elle le garde au chaud... il paraît qu'après l'éjaculation, il vit plus longtemps conservé à la température du corps.
De La Mer misafirlerine vucutları sağlığına kavuşurken kafalarını ve ruhlarını tazelemeleri için cilt bakımı, masaj, su kürü ve tüm vucut bakımları dahil beş yıldızlı bir otelde bulunabilecek her türlü imkanı sunmaktadır.
Avec tous les agréments d'un établissement 5 étoiles, incluant soins de la peau, massages, cures thermales, et bien-être, "De La Mer" offre à ses hôtes l'opportunité de ressourcer leur cerveau, leur esprit et leur âme pendant que leur corps guérit.
vucut çalışıyor musun?
Vous faites de la muscu?
Kalp ve vucut daha da yakınlaşıyor.
le plus intimité ils sont. du corps. et du coeur.
Vucut dışına çıkan ruh bilincini de fiziksel vücuttan alarak yanında taşır ve enerjide vücutta kalır değil mi?
Une énergie corporelle ou un corps astral qui transporte la conscience du corps physique. Et l'énergie devra rester près du corps physique, c'est ça?
Burada son kalite parçaları olan bir vucut yatıyor.
J'ai un corps rempli d'organes de haute qualité.
Ron Dennis McLaren takım şefi... ama aynı zamanda, garip vucut dilini, Çünkü neler olabileceğinin farkındalardı.
VOIX DE RON DENNIS TEAM MANAGER MCLAREN mais en même temps ils ont réalisé ce qui se passerait.
Açıkça görülüyordu ki Ayrton pistten döndüğünde, davranış şekli, vucut dili kendiyle bir savaş halinde olduğunu gösteriyordu.
Lorsque Ayrton est revenu, son attitude et son langage corporel ont montré un fort conflit interne.
Evet. Hatta, vucut anlarsiniz ya, ceset parcalari.
- Oui, et même des bouts de cadavres.
Vucut ısısı düşük.
Il a froid.
- şu kanatlar... ve Sopa gibi bir vucut...
- On vois à travers les ailes, le corps comme un bâton...
Yani, tabi ki, taş gibi vucut ve ilginç olmak güzel bir ikili olur, ama değilsen, oyunun dışında mı kalıyorsun?
Évidemment, avoir les deux, ça serait le combo ultime. Mais sinon, on ne vaut rien? Et comment mesurer?
Muhteşem üst vucut kuvveti olan küçük enerji deposu, uzun kirpikleri olan.
Pile électrique, très fort, et de longs cils.
Chuck ile Vucut Çalışma. 80,000'in üzerinde izleme ve sürekli artıyor.
L'art du corps par Chuck. Plus de 80 000 vues et ça continue.
acaba youtube izleyicilerin neler düşünecek vucut geliştirme uzmanlarının tam bir yemek orospusu olduğunu görünce!
Je me demande comment tes suiveurs sur Youtube vont réagir quand ils sauront que leur gourou du fitness est une pute accro à la malbouffe
Slim-Jim gibi vucut yapti resmen!
Elle est taillée comme un coton-tige.
kelimelerle beraber vucut dilini de öğrenmek gerekiyor.
En plus des mots, il faut aussi apprendre les expressions. c'était sacrément déroutant.
Oyuncu üst vucut hareketleri yanında perspektifi de tamamen değiştirebilecek.
Donc non seulement le joueur contrôle tout le haut du corps, mais vous pouvez changer toute la perspective.
- VÜCUT PARÇALARI - Ölüyor musun?
Tu es mourant?
1. BÖLGEYE VÜCUT SIKIŞTI
DÉGAGEZ CORPS COINCÉ ZONE 1
Gelişmiş nöro-basınç vucut üzerinde büyük birikimler oluşturur.
La neuro-pression avancée peut demander de gros efforts au corps.
"SEKSİ" VÜCUT
CORPS "DE REVE"
Heykel gibi vucut.
Ce corps est ciselé.
Üç, iki... ÖN TOPUK SALTO 540 VÜCUT DÖNÜŞÜ CAB 7 AYVA TUTUŞU
Trois, deux...
Vûcut, bilinçli akıl redederken karar verir.
Le corps prend une décision que la conscience refuse de prendre.
VÜCUT DURUŞU : % 32 DAHA DİK
_ _
BÖLÜM 2 ( VÜCUT ) Fiziksel Zorluk, Acı ve Dayanıklılık Andy, 2. raunda hoşgeldin :
OK, Andy, bienvenue au niveau 2 :
TAM BİR VÜCUT TARAMASINA NE DERSİN?
Ou BIEN UN DÉPISTAGE CORPOREL?
Vücut ısınızın bir derece arttığını düşünün... ORTALAMA VÜCUT ISISI... ya da iki derece.
Comme si votre température corporelle augmentait d'un degré ou de deux degrés centigrades.
VÜCUT :
CORPS :