Vururum Çeviri Fransızca
1,553 parallel translation
- Çeneni kapatmazsan seni vururum.
- La ferme, Moon.
Bir şey yapmaya kalkarsan, benim hoşlanmadığım bir şekilde nefes bile alacak olsan, seni omurgandan vururum.
Si tu fais quoique ce soit, ne serait-ce que respirer d'une façon qui ne me plaît pas, je tire sur ta colonne vertébrale.
Nefes bile alacak olursan, seni omurgandan vururum.
Même si tu respires... je tire sur ta colonne vertébrale.
Onu bırakmazsan seni vururum.
Je vous tuerai si vous ne la lâchez pas.
Bir numara yapmaya kalkma Sharp. Yoksa onu hemen buracıkta vururum.
Pas d'embrouilles, ou je la descends aussi sec.
Bir daha buraya adımını atarsan seni vururum. Anladın mı beni?
Si vous osez remettre le pied dans le cantonnement, je vous abats!
Ben onun yerine vururum.
Je claquerai vous à sa place.
Sinirliyim, Onu vururum,
Je me sens nerveux, je vais le descendre.
Kıpırdama, Konuşursan sana vururum,
Bouge pas. Tu parles, je te bute.
Herhangi birinizden bana yardımcı olmayan bir şey duyarsam... ya da gitmek isterseniz, sizi vururum.
Si quiconque dit un mot qui ne m'aide pas, et qui n'est pas un au revoir, je tirerai sur vous.
Kıpırdama yoksa seni vururum.
Arrêtez ou je tire!
Yok seni vururum.
Sinon c'est moi qui te tue
Silahı at, uzaklaş, yoksa onu vururum.
Lâche ton arme et recule. Ou je la tue.
O zaman şimdi burada seni vururum. Seni ve o pisliği.
Alors, je devrais vous descendre ici-même, toi et l'autre affreux.
Bana yalan söylemeye devam edersen Spanky... seni vururum.
Si tu veux absolument mentir, Spanky, je t'abattrai.
- Tereddüt etmeden vururum.
T'en mêle pas, Adam. J'ai pas envie de te tirer dessus.
Bir daha yaparsan, seni ben vururum!
Toi! Tu fais ça encore et je te tuerai moi-même.
İrlandalı hakkında bir tane daha saçmalık söylersen seni vururum.
Une autre blague sur les irlandais, Mr Lamb, et je vous descends.
Mike Burns'e elini süren ilk kişiyi vururum.
Je descendrai le premier qui pose ses mains sur Mike Burns.
- Yemin ederim, onu vururum!
- Je jure que je le tue!
Parasını almak için Onu otomatik silahla vururum
J'la tape avec le fusil, pour choper le lo-ki
Hatun sorun çıkarsa da Oğlunun annesini seversin Parasını almak için Onu otomatik silahla vururum Kafanı kırbaçlarım oğlum
Even though she cause the drama You love your baby mama l hit her with the Llama To get this cake l'll whip your head, boy
Kıpırdama yoksa vururum seni.
Ne bougez pas ou je tire.
Bazen ben de dibe vururum, sadece göremezsin.
J'ai des moments de faiblesse que tu ignores.
- Sana da vururum.
- Alors, je vais te frapper aussi.
Eğer beni takip ederseniz onu vururum!
Vous essayez de me suivre, et je le descends!
Bana malımı ver yoksa seni vururum!
Donnez-moi le truc ou je tire!
Hemen oradan uzaklaşın yoksa hepinizi vururum.
Tasse-toi, ou je vous tire tous dessus.
Bunu denemeye bile kalkacak olursan, silahımı çeker seni iki kaşının arasından vururum.
Essayez et je vous mets une balle entre les yeux.
Oh, bir dahaki sefere silahını aldığımda, seni vururum.
Oh, la prochaine fois que je vous prends votre arme, je vous tire dessus.
- Onu vururum.
- Je vais la descendre.
Arabanın birine vururum, sonra da dava açarlar diye almıyorum.
J'ai peur qu'il heurte une voiture et que je sois poursuivi en justice ou un truc du genre. - Qui diable saurait?
Fikrin değişmezse ben seni vururum.
Bon sang, si tu veux toujours le faire, je te tirerai dessus.
Bir tek söz daha edersen elimin tersiyle sana ben vururum, Lisa.
Encore un mot de plus Lisa, et je t'en retourne une.
Şimdi, hedefleme sisteminin bu haliyle Yıldız Filosu'nu vururum... ama San Fransisko'nun yarısını da birlikte götürürüm.
Avec ce système de visée, je toucherai Starfleet, mais aussi la moitié de San Francisco par le même coup.
Beni Shran'a götür yoksa onu hemen vururum!
Conduisez-moi à Shran ou je le tue.
Eğer sizi başkalarının duvarını boyarken yakalarsam öyle bir vururum ki dişleriniz tırnaklarınızla yer değiştirir.
Si j'attrape un jour l'un de vous à faire des graffitis sur le mur de quelqu'un, Je vous donnerai un coup de pied au cul si fort, que vous aurez des doigts de pied à la place des dents.
Bir vururum dün akşama gidersin.
Je vais vous frapper toute la nuit.
Tırman, yoksa arkadaşını vururum.
Grimpe, ou je tire sur ton ami.
Dışarısı çok güzel. Biraz toplara vururum.
Oh, il fait tellement beau dehors, je m'étais dit que j'aurais pu aller claquer quelques balles.
Dur yoksa vururum!
Arrêtez vous ou je tire!
Eğer o masaların ben olmadan yanına bile yaklaşırsan, seni bacağından vururum.
Si vous y retournez, c'est une balle dans le genou.
Bıçağı yere at yoksa seni vururum!
lâchez-le ou je tire!
Ya da onu vururum.
Ou le descendre pour refus d'obtempérer.
Yolumdan çekil yoksa çocuğu vururum.
- Je veux que tu le libères. Tirez-vous ou bien j'abats le garçon!
Yaklaşırsanız kadını vururum!
Approchez et je la tue!
Yoksa seni vururum!
Stop!
- Seni vururum.
Je te tire dessus.
- Vururum!
- Exécution.
Ama bir şey denemeye kalkarsanız ikinizi de vururum.
Mais si vous essayez quoi que ce soit, je vous tue tous les deux.
- Vururum dedim, öldürürüm değil.
Tu ne la tueras pas.