English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ V ] / Vücuduna

Vücuduna Çeviri Fransızca

1,204 parallel translation
Vücuduna bindirdiği baskıyla başa çıkabilir mi bilmiyorum.
on saura si son corps s'adapte au stress qu'elle lui impose.
Vücuduna çok büyük bir yük bindirdiğini söyledin.
Vous avez dit que ça éprouvait énormément son organisme.
Dediğine göre büyücü adam vücuduna girmiş.
Elle dit que l'homme vaudou a pris son corps.
Eğer bu bok vücuduna yayılırsa, herkes zaten gerçeği öğrenir.
Si cette merde se répand, tout le monde saura la vérité.
Bir avukatın vücuduna sıkışıp kaldım.
Enfermé dans le corps d'un avocat.
Yabancını istilası esnasında hapis kalan son kurbanda Doktor'un bulduğu yöntem sayesinde kendi vücuduna kavuştu.
L'extraterrestre est toujours dans le corps de sa dernière victime, mais grâce au docteur, Tom, Steth et moi avons réintégré nos corps.
Her gün gelip çıplak vücuduna dokunuyorum.
chaque jour, je touche ton corps nu.
Başka bir türü insan vücuduna aşılamak.
Ça consiste à greffer une espèce étrangère dans un corps humain.
Acaba Con air'deki gibi vücuduna yazı yazıp... uçaktan atılmış olamaz mı?
Tu crois qu'on l'a jeté d'un avion avec un message inscrit sur lui... comme dans Con Air?
Arlen Bitterbuck, eyalet yasaları uyarında sen ölene dek vücuduna elektrik geçirilecek.
Arlen Bitterbuck, nous ferons passer le courant, jusqu'à ce que mort s'ensuive, conformément à la loi en vigueur.
Onun şerefli vücuduna uygun en iyi baş olmak benim için en büyük onur.
Son corps glorieux mérite mieux que ce chef branlant affaibli par l'âge.
Brad'nin vücuduna baksana.
Quel corps!
Çünkü ben bir erkeğin vücuduna hapsolmuş bir kadınım tatlım.
Parce que... je suis une femme prisonnière d'un corps d'homme.
vücuduna şok etkisi yapar.
Il faut éviter le choc de l'alcool.
Vücuduna saralım.
Enveloppe-le avec.
- Söylesene Bender, vücuduna ne oldu?
- Qu'est-il advenu de votre corps?
Vücuduna dikkat et, itmeye çalış.
Protège-toi, frappe des coups plus précis.
Vücuduna çalışmaya devam et.
Travaille-le au corps.
Vücuduna çalış.
Travaille-le au corps.
Reetou silahları insan vücuduna da zarar verir.
Leurs armes détruisent le corps humain.
Vücuduna yabancı bir organizma girmiş. Durumu giderek kötüleşiyor.
Un organisme étranger lui a été inoculé.
Sanırım Zeyna'yı senin vücuduna yerleştirdi, ama bu durum geçici, çünkü eski yerine yerleştirecek.
Elle a mis Xena dans ton corps. Provisoirement, elle va rétablir les choses.
Evet belki Poe ile aramız pek iyi değildi. Ama bu vücuduna iki kurşun yemesi için yeterli sebep değil.
Même si Poe et moi, on n'était pas exactement copains... ça ne justifie pas de le plomber.
Eller vücuduna yakın, ve yüzünün hizasında.
Les coudes près du corps et les mains devant le visage.
Vücuduna çalışmalısın.
Sers-t'en pour frapper au corps.
- Vücuduna daha fazla çalışmam lazım.
- Je dois frapper au corps.
Vücuduna bak.
Regarde son corps à elle.
O beyaz yumuşak tenin, o terli yaşlı adamın vücuduna nasıl sürtünecek?
"Comment votre peau blanche et douce " supportera la sueur d'un vieil homme
Ve Jaguaro'nun başının vücuduna orantısızlığına dikkat edin.
La légère disproportion entre la tête de Jaguaro et son corps.
Vücuduna bakılırsa donarak ömüş.
Le corps montre tous les symptômes d'une mort causée par le froif.
Bir polisin ruhu var sende, Vücuduna güvenemezsin :
T'as une vocation de flic, toi? Tu ne peux te servir de ton corps.
En iyisi vücuduna bir kurşun sıkıp, size cesedini yollayalım.
On va le flinguer et vous expédier le corps
Ellerini senin kanına batırdılar ve senin vücuduna bastırdılar.
Ils plongent les mains dans ton sang et les plaquent sur ton corps.
Sonra Blair kasabasından kötü çocuklar geldi, ormanın içinden sessizce geçip onun yaşayıp yaşamadığını kontrol edeceklerdi, geldiklerinde hala yaşıyordu, sonra çocuklar köpeklerini serbest bıraktılar, köpekler ona saldırdı ve parçaladılar, heryer kan olmuştu, sonra ellerini onun kanına bulayıp, vücuduna sürdüler,
Et les petits voyous de Blair sont venus voir si elle vivait toujours. Ils l'ont fait mordre par leurs chiens et l'ont piquée avec des bâtons. Et quand son sang a jailli, ils y ont plongé les mains et les ont pressées contre elle.
Dürüst olmam gerekirse başkalarının vücuduna birşeyler karalamasından hoşlanmıyorum.
Pour être honnête, je n'aime pas que d'autres dessinent sur ton corps.
- Ben erkek vücuduna hapsolmuş bir kadınım...
Que je suis une femme piégée dans un corps d'homme.
Sen de onun vücuduna astral yolculuk yaptın.
Et tu t'es projetée en lui.
Sonra bir anda o zavallı küçük vücuduna baktım.
Puis j'ai regardé votre triste petit corps.
Brad Pitt'in suratını Ben Affleck'in popo suyla Brendan Fraser vücuduna koydum.
Je mets la tête de Brad Pitt sur le corps de Brendan Frasier, avec les fesses de Ben Affleck.
Ne zaman o beş para etmez artisti görsem vücuduna senin kafanı koyuyorum.
Dés que je le vois, je mets votre tête sur son corps.
Vücudunun ürettiği toksinler senin vücuduna oranla
La quantité de toxines est insignifiante pour Moya,
Ama ne zamanki o beyni büyük bir beyaz köpekbalığının vücuduna nakledince. Birdenbire çok ileri gitmiş oluyorsun! 9,5 00 : 00 : 55,300 - - 00 : 00 : 57,800 ( Mars Üniversitesi ) ( Bilgi, korkuyu getirir )
Mais le mettre dans un grand requin blanc... c'est aller trop loin!
Bir kadının vücuduna ama bir çocuğun aklına sahip olduğu yaş.
Elle a le corps d'une femme et la jugeote d'une enfant.
Sanki ben gittiğimde, vücuduna yaratık girmiş gibi.
C'est comme si un extra-terrestre l'avait remplacé.
Vücuduna zarar vermesinden mi korkuyor?
Elle a peur pour sa ligne?
Temsilci zihni ile vücudundan çıkar ve bu dünyalının vücuduna girer.
L'émissaire contrôle l'humain mentalement.
Sid, yedinci ruhu doğrudan vücuduna yerleştiriyor.
Le Dr Sid te greffe le 7ème Esprit directement dans l'organisme.
Ve en sonunda, hemen yanında görünmez birşeyin sana dokunduğunu vücuduna girdiğini hissetmek.
Et quand, enfin, on sent une présence à coté de soi... invisible... qui vous touche... s'insinue en vous et...
- Seni en son gördüğümde sıska ve çirkindin ve kafan vücuduna göre çok büyüktü.
Avant, t'étais squelettique, moche, et t'avais une grosse tête.
Jack, vücuduna iyi bakmışsın.
Jack, tu as une forme incroyable.
Her neyse. Vücuduna ne yaptığın senin tercihindir.
Ce que tu fais de ton corps, c'est ta décision.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]