Warren Çeviri Fransızca
2,960 parallel translation
Bay Warren yanından hiç ayrılmadı.
M. Warren ne l'a pas laissée une seconde?
Bay Warren, doktoru aramalısınız, ebeyi değil!
M. Warren, vous devriez appeler le médecin pas une sage-femme.
Bay Warren, gördüğü zaman anlamalı sancıyı.
M. Warren sait reconnaître un accouchement quand il en voit un.
55 gram artmış ağırlığı, Bay, Bayan Warren!
Il a pris 60 grammes, M. et Mme Warren!
MetroCapital'in CEO'su K. Warren McDale.
Le PDG de la MetroCapital est K. Warren McDale.
Yapma, K. Warren, gerçek af programına bir bak.
Oh, allez, K. Warren, regardez le programme d'amnistie.
Ve sen ; K. Warren, güneşin tadını çıkar Amerika'nın yeni kahramanı olarak. Hissedebiliyor musun?
Et pendant que vous y êtes, K. Warren, profitez du soleil en tant que nouveau héros de l'Amérique.
Sarılabilen biri olduğunu düşünmemiştim, K. Warren.
Je ne vous ai jamais attaché à un garde boue, K. Warren.
Evet, bu Keller Hırdavatçılık'tan Warren.
C'est Warren, salarié chez Keller.
Adının Warren olduğunu ve burada çalıştığını söylemiş.
Il a dit s'appeler Warren et travailler ici.
Warren bu.
Voici Warren.
Doktor Warren malign hipertermi irsi değil midir?
Dr. Warren... Ce n'est pas de l'hyperthermie maligne génétique?
Warren Schiff?
Warren Schiff?
Warren, bakabilir miyim?
Je peux voir, s'il te plaît?
Warren.
Warren?
- Warren!
- Warren!
Warren!
Warren!
Hadi, Warren!
Allez, Warren!
Warren.
Warren.
Warren, kalkman gerek.
Warren, tu dois le lever.
Bunu gördüm, Warren, sadece bir kaç metre!
Je l'ai vu, Warren, encore quelques mètres!
Warren?
Warren?
Finansal servis sektöründe efsaneler ve bu efsaneleri cüceleştiren devler vardır.
Dans les services des secteurs financiers, il y a des légendes, et aussi des géants K. Warren McDale
K. Warren McDale devlerden bir tanesi...
K. Warren McDale est un si grand géant
O, tanıtıma ihtiyacı olmayan bir adam.
En bref, un homme qui n'a aucunement besoin d'être présenté. K. Warren...
Ama bu bana daha çok K. Warren seni kovmak değil de ağzına sıçmak istiyormuş gibi geliyor!
Mais, il semblerait que K. Warren veuille te sucer plutôt que te virer.
K. Warren insan haklarını düşünmüyor.
K. Warren ne pense pas en termes d'humains.
Herkesin önünde.
Warren Buffet.
Warren Buffet. Hayati önemde.
Il a vraiment besoin de moi.
K. Warren ve MetroCapital ile olan tek kendini kurtarma şansı Pfizer'la atlamaktı!
Et toutes les chances que tu avais de sauver ton cul avec K. Warren et MetroCapital Se sont envolées avec Pfizer!
Ve sizlerden birisi sonraki Andrew Carnegi veya sonraki Babe Ruth belki de bir Warren Harding olduğunuz zaman size yani Amerika'nın İzcilerine aşılanmış olan değerler sayesinde bizleri başarıya ulaştıracaksınız.
Et quand l'un d'entre vous deviendra le prochain Andrew Carnegie ( philanthrope ), le prochain Babe Ruth... ( joueur de baseball ) Peut-être même un Warren Harding ( ancien président ) parmi nous... vous vous souviendrez que les valeurs qui vous ont apporté le succès ont été instillées par le "Boy Scouts of America."
Patronum Warren, eğer boş bir odayı bize verirse, çalışanlara daha az ödeyeceğini anladı.
Mon patron Warren, il a compris que s'il nous donnait une chambre, il pourrait payer le personnel beaucoup moins.
Warren'ın kusuru muydu?
était-ce la faute de Warren?
Teşekkür ederim Warren.
Merci Warren.
SKANDAL TIMARHANEDE İNTİHAR Warren ayakta mı?
Warren y est?
Hey millet, Gerald Warren Glashes'ın * bir resmini görmek istermisiniz?
Regardez, une photo de Gerald avec des bottes.
Henry Warren.
Henry Warren.
Oraya gidip Bradley'i yok etmelisin, tıpkı benim Henry Warren'ı yok ettiğim gibi.
Tu dois retourner là bas et écraser Bradley comme je l'ai fait avec Henry Warren.
Henry Warren?
Henry Warren?
Henry Warren-Chang.
Henry Warren-Chang.
Doktor Warren'ın entübe etmesi ve gerektiğinde pozisyon değiştirmesi gerekirse diye yeterince esnek.
La flexibilité permettra au Dr Warren d'intuber et repositionner si besoin.
Doktor Warren'ın çantası nerede?
Où est le sac du Dr Warren?
- Warren'i öldürdüler.
- Ils ont tué Warren
- Öldürdüler mi?
- Warren?
Halliburton sözcüsü Dick Warren'la konuşacaksın.
Vous allez voir le porte parole de Halliburton Dick Warren.
Daha yeni, iki tane çocuğu öldüren bir kişi olarak çok sakinsin, Warren.
Vous êtes bien calme à propos de tout ça, Warren, pour quelqu'un qui vient juste de tuer deux garçons.
Warren.
Warren
Ve Cola Kardeşlerin servetleri bireysel olarak elli milyar dolar.
La fortune personnelle des Koch s'élève à 50 milliards, dépassée seulement par Warren Buffett et Bill Gates.
Sadece Warren Buffett ve Bill Gates'in olardan çok paraları var ve George Soros'u 10 defa üst üste alabilirler.
Ils pourraient racheter George Soros une bonne dizaine de fois.
- Tanrım Warren, nerelerdeydin?
- Dieu, où étais-tu Warren?
Warren, kötü bir gün geçirdin.
Warren, tu as eu une sale journée.