Welby Çeviri Fransızca
22 parallel translation
En iyisini babalar bilir'deki Robert Young mı yoksa Dr. Welby'deki Robert Young mı?
Le Robert Young de Father Knows Best, ou Robert Young, le Dr Welby?
Bak Rahibe Theresa, uçaktan inip de sana "Marcus Welby'yim" demedim. "Kibar doktor, buraların kıyak herifi"
Je ne suis pas descendu de l'avion en disant que je suis Marcus Welby, gentil médecin et un type bien sous tous rapports.
Hayır! Yanılıyorsunuz Dr. Welby.
Vous vous trompez, Dr Welby.
Dr. Welby'i asiste etmekten sıkıldım.
J'en ai marre de seconder le Dr Welby.
- Siz annesi olmalısınız. Merhaba, ben Doktor Welby.
Vous devez être la mère, je suis le Dr Welby.
Doktor Welby o zengin ihtiyarın hiç uyanmayacağını söyledi.
Dr Welby a dit qu'il ne se réveillera pas.
Bir Fred Astaire olmamı istiyordu. Ben Marcus Welby olmak istiyordum.
Elle me voyait en Fred Astaire, moi en Dr.
Marcus Welby karım mı dedin?
"Paul de Robien est ma femme"?
Marcus Welby yaşayacak mıyım?
- On lui recoud la lèvre.
Eski Yunan'ın Marcus Welby'si.
Le Marcus Welby de la Grèce antique
George Clooney de öyle.
Marcus Welby était beau... et George Clooney.
... bu görüşümü daha da bozuyor. Bir de üstüne üstlük adam Marcus Welby'ye benzemiyordu.
Et, cerise sur le gâteau, l'homme ne ressemble pas du tout à Marcus Welby.
Dillon, olay yerinden bir SUV'nin ayrıldığını gördüğünü söylemiş... -... ama hiç detay vermemiş. - Marcus Welby gibi, arabasında...
Dillon croyait qu'elle avait vu un SUV partant de la scène de crime, mais n'a pu offrir aucun détails.
-... acil yardım malzemesi taşıyor.
Elle transporte son kit médical dans sa voiture comme Marcus Welby.
Mannix'te, Marcus Welby'de, Rockford'da.
"Mannix," "Marcus Welby," "Rockford".
- Marcus Welby...
- Marcus Welby,
Üzgünüm Mrs. Welby.
Désolé, Mme Welby.
Biliyorum ama Welby'e çoktan kaydolmuştun ve hepimiz Elliot'un seni koruyabileceğini düşündük.
Je sais, mais tu t'étais déjà faite internée à Welby et on a tous pensé qu'Elliott allait te protéger.
Yani, Archer'ı Welby'e sen soktun.
Donc tu as fait entré Archer à Welby.
Welby'den ayrılma şartlarını ikimiz de biliyoruz ama gitmemi istersen...
On connait toutes les deux les conditions de ta sortir de Welby mais si tu veux que je parte...
Marcus Welby yakışıklıydı.
- C'est un fait.
Neyse o aslında çok sert biri çünkü bir keresinde beni 15 dakika boyunca yere yatırmıştı, ama bu hiç adil değil çünkü yaptığım herşey doğruydu bir kere Baskin Robbins inmiştim çünkü Denise Welby bir cumartesi işi var ve kasadaki bütün parasını ondan aldım nane ve çikolatalı kurabiyesine sıçtım.
Ou les deux? Bref. Elle est sévère, vu qu'une fois, elle m'a punie 50 minutes!