Whiting Çeviri Fransızca
119 parallel translation
Bayan Whiting ve şu Dalrimple... bir de şu Ferguson denen kadın, Dolly ve...
Mlle Whiting, Mlle Dalrimple, Mme Ferguson, Dolly...
Lütfen onu bay Whiting'in yanına götür.
Emmenez-le voir M. Whiting.
Whiting'de fıstığın biriyle beraber.
Il est maqué avec une nana à Whiting.
Whiting'den gelen hastane aracı.
Le trauma de Whiting.
Larry Whiting, 29 yaşında.
Larry Whiting. 29 ans.
Bu Larry Whiting'i İnsan Kaynakları'na soracağım.
Je vais parler de ce Whiting aux ressources humaines.
Bu Whiting denen adam da Rampart'ta çalışıyordu.
Et ce Whiting travaillait ici, au Rampart.
Müdür, Whiting'in yalnız yaşadığını söyledi.
Apparemment, il vit seul.
Larry Whiting, Benny'yi tanır mıydı?
Larry Whiting connaissait Benny?
1938'deki Margaret Whiting'den tekrar başlayalım.
En commençant par la remarquable Margaret Whiting en 1 938.
Teşekkür ederim, Bay Whiting.
Merci, M. Whiting.
Bileziği birkaç hafta önce Wilma Whiting adında bir duldan satın aldığını söylüyor.
Il dit qu'il a acheté le bracelet à une veuve du nom de... - Wilma Whiting, il y a une quinzaine de jours. / - Elle a un casier?
Dolla Bill Whiting.
Dolla Bill Whiting.
Gerçekten konuştuğu tek insan Chuck Whiting'di.
La seule personne à qui il parle, c'est Chuck Whiting.
Chuck Whiting, Grant'ten sonraki gün çıkış izni verilmiş.
Chuck Whiting a été dégagé de ses obligations un jour avant Grant.
Chuck Whiting çatışmadaydı, değil mi?
Chuck Whiting était dans cette fusillade?
Chuck Whiting hakkında elinde neler var?
On a quoi sur Chuck Whiting?
Chuck Whiting askerlikten ihraç edilmiş.
Chuck Whiting a été libéré sans aucune décoration.
Chuck Whiting evinde ortaya çıkmış ama yerel polisi fark edince tüymüş.
Chuck Whiting s'est pointé chez lui, a vu les policiers, puis il est parti.
- Whiting'le konuştunuz mu?
- Vous avez parlé à Whiting?
Ayrıca, rapora göre, Grant ve Whiting o gün sizinle araçtaymışlar.
Également, selon le rapport, Grant et Whiting étaient dans le véhicule avec vous ce jour là.
Whiting aktif görevden 20'sinde alınmış Grant'tan bir gün sonra ama bu normal takvimden 90 gün önce.
Et Whiting a été relevé de son service le 20, un jour après Grant, mais 90 jours en avance sur le planning.
Whiting'in izin günlerinde yağmacılık yaptığından şüpheleniyorduk.
Nous suspections que Whiting trafiquait pendant ses jours de congé.
Neden Whiting'i takibe almadınız?
Pourquoi n'avez-vous pas poursuivi Whiting?
- Chuck Whiting'de durumlar nasıl?
- On en est où pour Whiting?
Whiting'in Oldsmobile marka arabası da aynı park yerinde bulundu.
La vieille Oldsmobile de Whiting était dans le même parking.
Whiting'in yeri için arama izni çıkarmaya yeter mi?
On a de quoi avoir un mandat l'appartement de Whiting?
- Sağ ol. Chuck Whiting'in yerinde bulduğumuz paraların seri numaraları.
Ce sont les numéros de séries des billets trouvés chez Whiting.
- Chuck Whiting, bir banka soyguncusu mu?
- Chuck Whiting est un braqueur?
Whiting'in suç ortağı mıydı?
Donc il est le complice de Whiting?
Chuck Whiting, Buffalo'da bir otobüs durağında tutuklanmış.
Whiting vient d'être appréhendé à la station de bus de Buffalo.
Bay Whiting, ben Bennett Holiday.
M. Whiting? Bennett Holiday.
Bennett Holiday, Dean Whiting, firmamızın kurucu üyesi.
Bennett Holiday, Dean Whiting. Cofondateur de notre cabinet.
Bay Whiting ve ABD'ye, dünyadaki çöplerin çeyreğini ve tüketim talebinin bir çeyreğini yarattıkları için bir teşekkür notu yazmalı.
Nous devrions remercier M. Whiting et les États-Unis de produire un quart des ordures du monde et un quart de la demande.
Sizi tanıyorum, Bay Whiting.
J'ai entendu parler de vous.
Bay Janus Connex yöneticisi ve Dean Whiting, firmanızın kurucu üyesi Şimdi İran Özgürlük Komitesi'nin saygıdeğer birer üyesi.
M. Janus, président de Connex, Dean Whiting, cofondateur de votre cabinet, s'honorent d'appartenir au Comité pour la Libération de l'Iran.
Whiting Sloan olayı, şu anda konumuz dışında.
On n'est pas là pour discuter les affaires de Whiting-Sloan.
Dean Whiting bu mağdur olan kraliyet üyeleri ve kardeşimin dışında Connex Petrol'ü de temsil ediyor Çinlilerin ihaleden çıkması için babama baskı yapıyorlar.
Dean Whiting, représentant les "princes lésés", mon frère, mais aussi Connex Oil, tous poussent mon père à annuler le contrat chinois.
Merhaba. Merhaba, Bay Whiting mi?
M. Whitting?
Evet, ben Bay Whiting.
Oui, ici M. Whiting.
Nasıl gidiyor, Bay Whiting?
Alors, M. Whiting?
... adı Whiting idi.
les Whiting. Toute la ville n'appartenait pas aux Whiting.
C.B'nin yeri. Orası Charles Whitining'in yeriydi. Her yağmur yağdığında Knox nehri bütün çöpünü...
Les caprices de C.B. Étaient nommés ainsi en mémoire de Charles Beaumont Whiting qui s'imaginait personnellement visé quand la pluie faisait déborder le fleuve, qui déposait alors des montagnes de détritus sur le perron de C.B.
Ah, bu beyaz erkekler.
Ah! Les hommes de la famille Whiting.
Charles Boaman, beyazların sonuncusu... ... kaderi kandırabileceğini düşündü.
Charles Beaumont, le dernier héritier des Whiting, avait décidé de ne pas se marier pour mettre fin à cette malédiction.
... bu insanlar, Charles'ın teklifine balıklama atladılar.
Étonnés d'apprendre l'intérêt de C.B. Whiting pour ce marécage, ils s'empressèrent de le céder pour un prix inférieur à ce qu'il était prêt à payer.
C.B, evlendikten hemen sonra bekarlığının artık...
Ce n'est qu'après leur mariage que C.B. Whiting se rappela...
... sona erdiğini anca farkedebildi.
MARIAGE DE C.B. WHITING... de sa promesse de rester célibataire.
Merhaba Bayan Whiting.
- Bonjour, Mme Whiting.
Ben üniversiteye gittim Bayan Whiting.
J'ai fait des études, Mme Whiting.
Köyün delisine benziyorsun.
On dirait l'idiot du village. Mme Whiting m'a dit que tu l'avais appelée.