Winn Çeviri Fransızca
297 parallel translation
Winn'i en son gördüğümde... o şarkıyı söylemişti.
La dernière fois que j'ai vu Winn il chantait cette chanson.
Winn benim kardeşim gibiydi.
Winn était comme un frère.
Vedek Winn bu konuyla ilgili bazı Bajorlu sivillerle toplantı yapıyordu.
Je sais. Vedek Winn en a déjà parlé à des civils bajorans.
Geldiğinizi bildirseydiniz, Vedek Winn, sizi daha erken karşılardım.
Si vous m'aviez averti, Vedek Winn, je vous aurais accueillie.
Eğer bu şekilde düşünmeye başlarsan tıpkı Vedek Winn gibi davranmış olursun.
Si tu penses ainsi, tu finiras par agir comme Vedek Winn.
Anlıyorum ki, arkadaşım Vedek Winn, istasyonunuza rahmet getirdi.
J'ai appris que mon amie Vedek Winn vous avait apporté ses bénédictions.
İdeolojiniz Vedek Winn'inkinden farklı.
Et votre idéologie diffère de celle de Vedek Winn.
Bazıları da Vedek Winn öyle söylediği için sizden korkuyor.
Et d'autres vous craignent parce que Vedek Winn y a pourvu.
Analizler, Vedek Winn'in geldiği günün önceki gecesinde öldürüldüğünü kanıtlıyor.
L'analyse prouve que sa mort remonte à la nuit précédant l'arrivée de Vedek Winn.
Bajorlu çocukların okula gönderilmemesi konusunda Vedek Winn'i desteklemeye gelen geleneksel dini mezhebe bağlı kişiler.
Ils font partie d'un ordre spirituel orthodoxe et soutiennent Vedek Winn.
Kahinlerin destekçin olduğunu iddia ettin, Vedek Winn.
Vous prétendez être l'élue des Prophètes, Vedek Winn.
Winn'in bu işe karıştığını asla kanıtlayamayacağız.
Nous ne pourrons jamais prouver la culpabilité de Winn.
Vedek Winn'i kıskanmıştım. Çünkü o gerçek bir inanandı.
J'enviais Vedek Winn parce qu'elle croyait vraiment.
Okulda Vedek Winn'e söylediklerini duydum.
J'ai entendu ce que vous avez dit à Vedek Winn à l'école.
- Vedek Winn.
- Vedek Winn.
- Ben getirdim, Vedek Winn.
- Moi, Vedek Winn.
Ne olacak, Winn?
Que va-t-il se passer alors, Winn?
Hiç kimse sonraki Kai olmayı senden daha fazla haketmiyor, Winn.
Je ne vois personne qui soit plus digne que vous d'être le prochain Kai.
Kai Winn'in beni baş danışmanlarından biri yapmasını hiç beklemiyordum.
Je ne m'attendais pas à ce que Winn fasse de moi l'un de ses conseillers.
Winn'i sevmediğini biliyorum, fakat sorumlulukları onu değiştirdi.
Je sais que tu n'aimes pas Winn, mais ses fonctions l'ont changée.
Sizi istasyona ne getirdi, Vedek Winn?
Qu'est-ce qui vous amène ici, Vedek Winn?
- Vedek Winn onu tapınağa kabul etti. - Geliyorum.
Vedek Winn lui a offert l'asile.
- Devam edin. Dax, Winn'in gemisi ayrıldı mı?
Le vaisseau de Winn a-t-il quitté la station?
Kubus Vedek Winn ile özel bir görüşme istedi.
Kubus a demandé une audience privé avec Vedek Winn.
On dakika sonra Winn bilgisayarımı kullanmak istedi.
Winn a ensuite demandé à utiliser mon ordinateur.
Neden Winn diğer bir Bajoran işbirlikçi ile ilgilensin ki?
Pourquoi Winn s'intéresserait-elle à un autre collaborateur bajoran?
Winn, Kendra Vadisi katliamı hakkında bilgilere girmiş mi bir bak.
Voyez si Winn a consulté les fichiers du massacre de la vallée de Kendra.
İnanması gereken Vedek Winn.
C'est Vedek Winn que je dois convaincre.
Zavallı Winn.
Pauvre Winn.
Katliamla hiçbir ilgim yok ve Winn asla aksini ispat edemez.
Je n'ai rien à voir avec ce massacre et Winn ne pourra jamais prouver le contraire.
- Winn'i tatmin edecek bir şey yok.
- Rien qui puisse intéresser Winn.
Öyle ya da böyle masum olduğunu Winn'e kanıtlayacağım.
D'une façon ou d'une autre, je prouverai à Winn que tu es innocent.
Winn, beni bekliyor.
Winn attend.
Winn, başından beri haklıymış.
Et au bout du compte, Winn avait raison.
Alt uzay kanalından Vedek Winn sana bir ileti gönderdi.
Vous avez reçu une transmission de Vedek Winn.
Kai Winn.
Kai Winn.
Halk Winn'i seçti.
Le peuple a choisi Winn.
Senin yerine Winn'in önderlik etmesine katlanacağız.
A ta place, nous aurons Winn pour nous guider.
- Kai Winn.
- Kai Winn?
Vedek Bareil gözlemci olarak görüşmelere katılmamı önerdi,... Kai Winn de kabul etti.
Le Vedek Bareil a suggéré que j'y assiste en tant qu'observateur et le Kai Winn a accepté.
Kai Winn Legate Turrel'in barış anlaşmasını imzaladığını ilan etti.
Le Kai Winn a annoncé que le traité avait été signé.
Kai Winn, izin verin size Kai Winn'i takdim edeyim.
Kai Winn, laissez-moi vous présenter "Kai Winn".
Geçici hükümetin yeni başkanı Kai Winn oldu.
Le nouveau chef du gouvernement provisoire est le Kai Winn.
Winn hakkındaki duygularımızı etkileyen kişisel unsuralar var.
Notre opinion n'est pas tout à fait objective.
Bareil'in ölümünden hala Winn'i sorumlu tuttuğunu biliyorum.
Vous tenez Winn pour responsable de la mort de Bareil.
Hükümetin kontrolünü Winn'e vermenin hata olduğunu ve engellenmesi gerektiğini...
Laisser Winn diriger le gouvernement est une erreur.
Ama Bajor'un geri kalanı için gerçek kahraman Winn.
Mais pour tout Bajoran, Winn est une héroïne.
Tam kazanmışken, halk nasıl Winn gibi birisine özgürlüklerini teslim edebilir?
Maintenant que nous sommes libres, ils vont céder le pouvoir à quelqu'un comme Winn?
Evimdeyim zaten Shakaar. Ayrıca bu Kai Winn'in bana son yalan söyleyişi.
Le Kai Winn m'a menti pour la dernière fois.
Vedek Winn.
Vedek Winn.
Kai Winn'le ilgili olan tüm bu şeyler.
C'est toute cette histoire avec le Kai Winn.