English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ W ] / Winsor

Winsor Çeviri Fransızca

22 parallel translation
Pardon Bay Gilmore, Windsor Club'dan Bay Jeffries.
Mr Jeffries, du club Winsor, pour vous.
Dikişe ihtiyacı olduğunda veya winsor bağı nasıl yapılır, öğrenmeye ihtiyacı olduğunda beni ara.
Appelle moi quand il aura besoin de sutures où quand il aura besoin d'apprendre comment faire un noeud de cravate.
Winsor'da, herkes notlarına çok önem veriyordu ve hiç kimse sürekli pekiyi olan birisine cüzzamlıymış gibi bakmıyordu.
A Windsor, les notes comptent mais on te regarde pas comme une pestiférée si t'as 19.
Windsor MacKay.
- Winsor McCay.
Dr. Winsor, acaba Bay Demory migren baş ağrısı için hatalı dozda Zennapril almış olabilir mi?
Dr Winsor, est-il possible que M. Demory ait pris un mauvais dosage pour ses migraines.
Dr. Winsor, mahkemeye bu başvuru formunda kimin imzası olduğunu söyler misiniz?
Dr Winsor, pouvez-vous dire à la cour de qui est cette signature sur cette demande?
Bir Winsor burada.
Même Winsor.
Oh, Ben ona sadece zor zamanlar yaşatıyorum, Winsor benim en iyi öğrencim.
Oh, ça va, je te fais marcher. Winsor est mon meilleur élève.
Winsor'u bir süreliğine kaybettim gibi görünüyor.
On n'est pas prêt de revoir Winsor.
Winsor.
Winsor!
Bence Winsor'un gözleri mehtaplı deniz köpüğü renginde.
Je pense que ses yeux ont la couleur de l'écume de mer par nuit de pleine lune.
- Selam, Winsor.
- Salut, Winsor!
Winsor, Bize birşey söylemek için mi geliyordun?
Tout à l'heure, Winsor, tu voulais dire quoi?
Winsor ile gideceğimiz restoran için.
Du choix du restaurant où je vais aller avec Winsor.
Adamım, O Winsor için kötüsüne sahip.
On est mal : il n'y en a plus que pour Winsor.
- Winsor mı?
- Winsor?
Ya da belki de bu onun Winsor ile ilişkisi için kötü olan bir soruşturmadır.
Ou c'est notre enquête qui est mauvaise pour notre relation avec Winsor.
Onlar kötü bir randevu yaşarlarsa, sonra belki bu kötü bir fikir soruşturmanın ne kadar kötü gideceği hakkında endişelenmek için.
Si ça se passe mal, son dîner, on va avoir du mal à la convaincre de prendre son mal en patience avec Winsor.
- Winsor nerede?
- Winsor n'est pas là?
Winsor'un hoşçakal demeden gidebildiğne inanamıyorum.
J'aurais pas cru que Winsor parte comme ça, sans dire au revoir.
Winsor?
Winsor? ! Oh non!
Buna sen inanıyorsun, Winsor.
C'est bon, Winsor, je te crois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]