English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ W ] / Wonderbra

Wonderbra Çeviri Fransızca

52 parallel translation
Bu şişen sutyen mi?
C'est un wonderbra?
Sana Müthiş Sütyeni kim sana tanıttı?
Qui t'a appris l'existence des Wonderbra?
Tüm bu tutum ve mizacı sıyırıp bir kenara atıyorsun... ve esasen tüm sahip olduğun şey C - eksi ortalama.
T'enlèves la grande gueule et le maquillage et il te reste une élève médiocre en Wonderbra.
Hala liseliler gibi davranıyorsun. " Cordelia sutyen giyiyor.
Quel gamin. " Cordelia a un Wonderbra.
Büyük göğüslü olan her kıza tapar.
Il vénère tout qui porte un wonderbra.
- Ne Wonderbra'ymış.
- Quel Wonderbra!
Erkekeler için Wonderbra gibiymişler.
Le Wonderbra des hommes.
Pekala, sutyenim nerede bakayım?
Alors, où est mon Wonderbra?
Galiba önce mavi sutyeni farkettiler. Tabii bir de ojeyi.
Je crois qu'ils ont d'abord remarqué le Wonderbra.
Kızlardan sakın, hiçbiri evcilleştirilmiş olamaz. Sosyetenin fiyatını arttırdığı çamaşırla dik duran bir hayat beni mest etmiyor. Hey, eğer burada pahalı çamaşır giyen biri varsa, o da...
Faites gaffe, ce type est indomptable! Je sais que c'est pas aussi excitant qu'une vie vouée aux Wonderbra! Si quelqu'un porte un Wonderbra ici, ça ne peut être que...
Sanırım beni yakaladın.
Vous m'avez grillée : Je porte un Wonderbra.
Ama galiba Chasers dediler, 1 pounda likör ve "Wonderbra" lılara bedava gecesi, yani...
Mais non, j'y pense. Au "Chasers", il y a de la bibine pour 1 £ et des wonderbras à gogo.
Ses yükseliyor.
Wonderbra augmente le volume.
Tek kalan bu özel geceler için olan sütyen. Bunlar çenemin altındayken çalışmaktan hoşlanmıyorum.
Tout ce que j'ai, c'est ce Wonderbra ampliforme et je n'aime pas travailler avec ces trucs sous les yeux.
Adı Caprice değil. Onun adı Ursula Ulumeme. Çok ünlü.
Elle ne s'appelle pas Caprice mais Ursula Wonderbra, et c'est une star.
Ursula! Ursula Ulumeme!
Ursula Wonderbra!
Ursula Ulumeme diye bilinirim, ama söylememe izin verin, Ursula Ulumeme tamamen bitti.
On m'appelait Ursula Wonderbra, mais Ursula est morte et enterrée.
Erin Brokovich'i canlandırmalıydım. Wonderbra'yla çalışabilirdim.
Tu sais, j'aurais été bien, en Erin Brockovich, et je l'aurais fait sans Wonderbra.
Hacim verici sutyene ne dersin?
Vous mettriez un wonderbra?
Eğer günün tam ortasında jimnastik yapmayacaksan o giysileri giymenin tek nedeni ne olabilir ki...
Logiquement, si c'est pour faire sa gym en pleine journée, pourquoi un wonderbra?
- Ne yapıyorsun? Ben şey değilim. - Çok güzel gözlerin var.
Elle voulait que ça continue, elle a acheté une fausse carte et un wonderbra pour traîner dans les bars.
- Mucizevi kaldırıcı süper sütyen.
Oh, le super wonderbra miracle.
Yallah Wonderbra, çav-çav.
Primo, miss Wonderbra : à plus!
Destekli sütyen giymişsin.
Tu portes un wonderbra.
Kaliteli bir oyuncağa mı yoksa eğer fikirlerine güveniyor olsaydı, dikkat dağıtmak için şeffaf sütyen giyme ihtiyacı duymayacak bir kadına mı?
À un jouet ou à une femme qui, pleine de confiance en elle, n'aurait pas besoin de vous distraire avec un Wonderbra?
Wonderbra. "Gözlerimin içine bak. Gözlerime dedim!"
Tiens, Wonderbra : "Regardez-moi dans les yeux, j'ai dit les yeux."
Dur! Dur!
- Wonderbra!
Wonderbra...
Le Wonderbra...
Onlar Wonderbra.
C'est le Wonderbra.
Okuma güçlüğü çeken biri bir sütyene giriyor.. Bir sütyene.
Un dyslexique tombe sur un wonderbra... wonderbra.
Bayan göğüsü.
Wonderbra.
Tamam. Sutyenlerinizi üzerinizde tutun.
Ça va, pas besoin de s'entortiller le wonderbra!
Bu yüzden destekli sutyen takıyor. Fark ettin mi?
Il a mis son Wonderbra, vous avez vu?
Ve çift katlı... Bekle...
Non... triple Wonderbra.
Aynaya baktığınızda destekli sutyeninizi görürsünüz ve takma kirpiğinizi ve makyajınızı ve takma tırnaklarınızı da.
Voyez-le comme ça : quand vous portez un Wonderbra, des faux cils, du maquillage, et des faux ongles, les principes que j'applique à ce bureau sont les mêmes que ceux qui ont rendu Lady Gaga célèbre.
- İşte, özel sütyen!
Un Wonderbra.
Yolda bir iç çamaşırı reklamı görüp kendinden geçmiş... ve bir ağaca çarpmıştı.
En passant devant une publicité Wonderbra... il alla s'écraser contre un arbre.
Sence bu destekli sutyen işini iyi yapıyor mu?
Tu crois que ce Wonderbra fait son boulot?
Hmm, "göğüslerinizi üç katı büyük gösterip aynı zamanda gerçekçi gösteren kumla dolu sütyen"
"un wonderbra rempli de sable qui triple ton bonnet et donne l'impression de seins naturels".
Roxanne ofise kumdan bir sütyen getirmiş.
Roxanne a reçu un wonderbra en sable au boulot.
Ayrıca çok iyi bir arkadaş olduğum için sana göğüsleri dik tutan sütyenimi ödünç verdim. Bu arada sende kalabilir.
Et parce que je suis une très bonne amie je t'ai prêté mon soutien gorge wonderbra, que tu peux garder, à propos.
Ben de destekli ve kontrollü sütyenimle çok hoşgörülü olan ve çok güzel öpüşen bir hemşire tarafından öpülebilirim.
Et j'ai eu le droit à un magnifique baiser dans mon wonderbra et ma gaine raffermissante, avec un infirmier incroyablement tolérant qui d'ailleurs embrasse vraiment bien.
- Doğum gününde sana aldığım iç çamaşırı değil mi?
- C'est le wonderbra que je t'ai offert? - C'est ça...
Sanırım Wonderbra sütyenini çıkaran şirkette çalışıyordu.
Eh, regarde, c'est Louise Poirier Qui je crois a travaillé pour la compagnie qui a probablement créé les Wonderbra
"Stevie Harikasütyen." Bunu beğendim, çünkü memeler hakkında.
Stevie Wonderbra j'aime bien parce que c'est à propos de seins
Hey, Harikasütyen biraz yardım?
Hey, Wonderbra, un peu d'aide?
Ne dersin, Steve Harikasütyen?
Que dis-tu, Stevie Wonderbra?
- Hiç çizik yok.
Je n'ai pas de wonderbra.
O da wonderbra.
- C'est un Wonderbra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]