Woodford Çeviri Fransızca
131 parallel translation
- Plymouth'da herkes sarhoş mu Woodford?
- Ils sont tous ivres, à Plymouth?
Peki ya 8a Woodford Meydanı?
Et au 8a Woodford Square?
Ve siz Kevin Woodford, acısına bir son vermeyi kendinize görev edindiniz.
Et vous décidez d'abréger ses souffrances.
Benzetmede mi bulunuyorsunuz Bay Woodford?
Une métaphore, Woodford?
Hayal gücünün garip dehlizlerine girmeyeceğiz Woodford.
On n'étudiera pas vos fantasmes.
Kevin Woodford denen adamla görüşmek istiyor.
Elle veut rencontrer Woodford.
Kevin Woodford'la tanışmak istersin diye düşündüm.
J'ai pensé que tu aimerais rencontrer Kevin Woodford.
Kendin hakkında bir ipucu verir misin Woodford? Ya da bir fikir?
Comment vous voyez-vous?
Seni adam yerine koymuyorum Woodford.
Je vous méprise, Woodford.
Sen değil be Woodford, Allah hem cezanı hem belanı versin!
Pas vous, Woodford! Disparaissez!
Woodford adında, sözüm ona ünlü bir futbolcu duydun mu hiç?
As-tu entendu parler d'un footballeur soit-disant célèbre du nom de Woodford?
İğrenç, genç Woodford!
Le sinistre Woodford junior!
Woodford! Uykuya dalma!
Ne vous endormez pas!
Woodford, ereksiyonunu evliliğimin ortasına getirip sonra da "Benim değil!" diyemezsin!
On n'introduit pas une érection dans un mariage pour la désavouer!
Woodford biliyor musun, yiyiş şeklinden dahi iğreniyorum.
Votre façon de manger m'irrite!
Ve uzun süredir acı çeken Woodford'u şeye dönüştür.
Transférons le pauvre Woodford...
Kevin Woodford'la tanışmak istersin diye düşündüm.
Je t'ai amené Kevin Woodford.
Tatlım, Woodford Inn'de oda rezervasyonu yaptım.
J'ai réservé une chambre au Woodford.
Söylediğim gibi, Frances Lorraine Jenkins'le, Richard James Woodford'un düğün törenine hepiniz hoş geldiniz.
Ainsi, je vous souhaite bienvenue au mariage de Frances Lorraine Jenkins et Richard James Woodford.
Sen, Frances Lorraine Jenkins, Richard James Woodford'u... yasal olarak kocalığa kabul ediyor musun?
Voulez-vous, Frances Lorraine Jenkins, prendre Richard James Woodford pour époux légitime?
Peki sen, Richard James Woodford,... Frances Lorraine Jenkins'i yasal olarak karılığa kabul ediyor musun?
Voulez-vous, Richard James Woodford, prendre Frances Lorraine Jenkins pour épouse légitime?
Bay Woodford, hala üç kayıp mı var? Evet...
Il en manque trois, M. Woodford.
Dr. Woodford.
Bonjour, Docteur Woodford.
Woodford'a söyle daha fazla zamana ihtiyacım var.
Dis à Woodford que j'ai besoin de plus de temps.
Bak, Woodford'tan bahsettiğini duydum.
Tu as parlé de Woodford.
Olacak soygun Woodford'u, elmastan bile fazla etkilemeli.
Peu importe comment se passe le casse il doit impressionner Woodford encore plus que le diamant.
Woodford, New York'ta mı?
Est-ce que Woodford est à New-York?
Bunun işe yaraması için, Woodford içeri girdiğini bilmemeli.
Pour que ça marche, Woodford ne doit pas savoir que tu es entré.
Bu Alan Woodford... uzun zamandır grubun lideri olduğu söyleniyor.
C'est Alan Woodford... Longtemps suspecté d'être le chef du groupe.
Woodford'la daha önce tanıştığında, onun ofisinde miydiniz?
Quand vous l'avez rencontré, c'était dans le bureau de Woodford?
Woodford.
Woodford.
Bay Woodford?
M. Woodford?
Woodford ararsa, anlayacağız.
On verra si Woodford appelle.
Soyguncuları soymak zorundayız.
Nous devons voler les voleurs. la rumeur dit que c'est le chef des Pink Panthers. Woodford..
Eğer açık ve dürüst bir konuşma yapamazsak, geçmişimizin daha karışık bir versiyonunu...
Si nous ne pouvons pas avoir une conversation ouverte et honnête, alors, j'irais raconter à Woodford une version plus compliquée
- Woodford'a anlatırım.
- de notre histoire commune. - C'est la vérité,
Woodford da olabilir, Pembe Panterler'deki... başka biri de.
Cela pourrait être Woodford ou quelqu'un d'autre chez les Panthères roses.
Diğer örneği, yani Woodford'un peşinde olduğu... bu kadın tarafından açık arttırmaya çıkarılıyor.
L'autre spécimen, celui que Woodford cherche, est mis aux enchères par cette femme,
Bu Alan Woodford,... uzun zamandır çetenin lideri olduğundan şüpheleniliyor.
Voici Alan Woodford, suspecté d'être le leader du groupe.
Woodford nerede?
De quoi tu parles?
Yani, Woodford bizden, Atlas Teknoloji denen firmaya sızmamızı istiyor.
Donc Woodford veut qu'on s'introduise dans cette entreprise, Atlas Tech. Là, dans le bureau, il y a un coffre.
Bu çok kötü, çünkü Woodford'ın emirleri böyle,... eğer özgürlüğüne kavuşmak istiyorsan,... benimle çalışmaya mecbursun.
alors si tu veux ta liberté, tu es coincé avec moi. Tu as un plan pour entrer?
Bu, dostum Woodford.
Voici mon ami Woodford.
Bay Langham ve Bay Woodford için ne yapabilirim?
Puis-je vous aider?
Woodford, otur da sorununu anlat!
Woodford, expliquez-vous!
- Öyleyse kimin Woodford?
A qui est-elle?
Sen burjuvaziyi suçlamıyor musun Woodford?
Vous ne l'accusez pas?
Burjuva nedir Woodford?
Jadis, dans sa petite tête. Qu'est-ce qu'un bourgeois?
Hayır, Woodford, bence gitme.
Je crois pas.
İş için şehir dışına çıktı.
Où est Woodford?
Hayır.
C'est dommage car ce sont les ordres de Woodford.