Yass Çeviri Fransızca
159 parallel translation
Seni yassı burunlu, küçük gözlü dalkavuk.
Sales petits nez plats! Galeux! Pelés!
Öbürleri çok yassıydılar.
Les autres étaient trop plats.
Önceden göğüsleri yassıydı.
C'était une planche à pain.
Uteler ve Yassıkafalar genelde barışçı tiplerdir.
Les Utes, les Têtes Plates... sont paisibles en général.
Onlar Yassıkafalar ve bildiğim kadarıyla kimseyi yaralamadılar.
C'est des Têtes-Plates. Pas méchants.
- Ama nasıl yaptın...? - Yassıkafalar olduklarını bilmiyordum.
J'attendais pas des Têtes Plates.
Yassıkafa dili bilmiyorum.
Je parle pas votre langue.
Onlar kim, Yassıkafalar mı?
Des Têtes-Plates?
Onlar Yassıkafa mı dedim?
Vous avez entendu?
- Yassı kafalı motoruna ne oldu?
Qu'est-il arrivé à ta voiture?
- Yassı kafalı motoruna ne oldu?
- Qu'est-ce qui s'est passé?
Herifin yedek lastiği, üstünden araba geçmiş kediden daha yassı.
Le pneu de secours est à plat.
Seni aptal, kuş beyinli, yassı kafa içinde de büyük bir kavun var.
Espèce d'abruti de crâne de piaf sans cerveau... Avec un melon bien juteux.
Kurulumun üç üyesinin ölümünün yassını tutuyoruz.
Mais nous déplorons la mort de 3 membres... de mon gouvernement.
Yassı bir aynayla düzgün nişan alabilir misin?
On peut être précis avec un rétroviseur?
Kılıç ne yassı ne de düz olmalı ama iyi yönlendirilip kalp ve akciğerlere batırılmalıdır.
L'épée ne doit être ni à plat, ni perpendiculaire! Mais bien dirigée, pour atteindre le cœur et les poumons.
Yassı kaldırım taşı alıp yürüyüş yoluna koyabiliriz.
Prends ces pavés au centre du jardin et mets-les le long de l'allée.
Yüzlerinin yassı ve halktan olduğunu fark edeceksiniz.
Vous verrez qu'ils ont des visages très plats et très communs.
Bana Kolorado, Yassı Kaya kasabasındaki pilot eğitim okulundan söz etti.
Il m'a parlé d'une école à Flat Rock dans le Colorado.
Kolorado'da, Yassı Kaya'da orman yangını çıkmaz, çünkü hiç ağaç yoktur.
Il n'y a pas de feux de forêts à Flat Rock, parce qu'il n'y a pas d'arbres.
O yüzden oraya Yassı Kaya demişler ya gerzek.
C'est de là que vient le nom, imbécile.
Bu yüzden Yassı Kaya'yı seçmişler.
C'est pour ça qu'ils l'ont choisi.
Yassı Kaya'ya yerleşip seninle yaşarım.
soit je reste au sol, à Flat Rock, avec toi.
Al bana Kolorado'da, Yassı Kaya'da bir pilot okulundan söz etti.
Al m'a parlé d'une école à Flat Rock, dans le Colorado.
Onu Yassı Kaya'ya uçuracak bir pilot bulunca alabileceğimi söylemiştin.
Vous disiez que je pourrais le faire si je trouvais un pilote pour le ramener.
Seni de Yassı Kaya'ya götürüyorum.
Je te raméne à Flat Rock avec moi.
Yassı ve kaşarlı ama pizza değil.
C'est plat et moche, mais c'est pas une pizza.
Yassı burunlu aptal, küt burunlu budala, düzkafalı ben iftihar ederim böyle bir fazlalıkla...
Vil camus, sot camard, tête plate apprenez que je m'enorgueillis d'un pareil appendice.
- Büyük, yassı erişte işte.
Des nouilles plates et longues.
Ben büyük, yassı erişte istemiyorum.
Je n'en veux pas.
Hidrojen damlaları durduğunda, yassı kafaların arasına karışıp yaşamamız gerek.
Quand les gouttelettes d'hydrogène ne tomberont plus, nous vivrons discrètement parmi les petits crânes.
Beldar, yassı kafaların arasında nasıl yaşayabiliriz?
Beldar, comment vivrons-nous parmi les petits crânes?
Buğday tabakaları, ısıtılmış domuz parçaları ve yassı tavuk bebekleri.
Pain avec petits croisillons, bandelettes brûlées de viande de porc et embryons de poulets aplatis.
Beni bir yere kapatacaklarından korkuyor olmasam, yassı kafana basınç uygulayarak yaşamsal işlevlerine son verirdim!
Si je ne craignais pas la prison, j'annulerais vos fonctions vitales en exerçant une pression sur votre crâne pour le faire éclater!
Yassı kafa medeniyetinden hediyeler.
Des cadeaux de la civilisation des microcéphales.
Beldar yassı kafaların arasında yaşayabilmek için, uyum sağlamak zorundaydı.
Beldar a vécu si longtemps chez les microcéphales qu'il a dû s'adapter pour survivre.
Yassı kafaların ne dediği beni ilgilendirmez.
Je me fous du nom donné par les microcéphales.
Oraya dönüp gezegeni fethedecek ve Koniler adına yassı kafaları köle edeceğim.
Et, dès mon retour, je conquerrai la planète Terre et j'asservirai les microcéphales au nom de mon héritage de Cône.
... Beldar inso-karb gezegenine dönüp yassı kafaları fethedecek!
... que Beldar retourne sur la planète humanocarbe pour asservir les microcéphales.
Yassı zemin.
Tu vois? Le parquet?
Oluşacak patlama işlem sırasında yassı pruvayı yok edecektir.
L'explosion détruirait la soucoupe.
Yassılmış bir ceset görünüyor mu?
Le corps du gus est quelque part ou une voiture lui est passé dessus?
Yassı, ortası delik, çizgileri var - bu bir Play-Tone plağı!
C'est plat, avec un trou et des sillons. Un disque Play-Tone!
Bunlara ne oluyor biliyor musun? Silindirlerin üzerinde yassı noktalar oluşuyor.
Ce sont les rouleaux encreurs qui sont endommagés.
Uzun yolculukları için daha da yassılaşırlar. Deniz böcekleriyle beslenirler.
En septembre, elles se gavent pour leur long voyage, et se remplissent la panse de crevettes et de crabes.
Yassıülke Filmcilik.
Les films du Plat Pays.
- Kaç yasşında?
- Quel âge a-t-il?
- Moralini düzelt, yassı burun!
- Sois pas triste, mon petit gars!
- Elveda yassı kafa.
- Adieu, petite tête.
Sağolun. Kendimi biraz yassı hissediyordum da.
Merci, je me sentais un peu à plat!
Yassı kurtlar genellikle erdişidirler.
Ils sont souvent hermaphrodites.