Yatak odasında Çeviri Fransızca
1,341 parallel translation
Biz yatak odasında sanattan hoşlanmayız.
On n'aime pas trop qu'il y ait de l'art dans les chambres, en fait.
Şey soracaktım, tek yatak odasında mı dayanmaya çalışıyor, iki mi?
Est-ce qu'elle s'accroche dans une chambre à une ou deux places?
Rory kes şunu. Bu tartışmayı çicekli bir yatak odasında dişçilerin "Gypsies, Tramps and Thieves" şarkısı eşliğinde yapmayacağız!
On ne va pas se disputer dans ce parterre de fleurs rose bonbon et des dentistes qui chantent des vieux tubes en bas!
Trey'in yatak odasında sertleşmekle ilgili bir sorunu kalmadığına göre Charlotte daha yumuşak bir yatak almaya karar verdi.
Que Trey puisse l'avoir dure dans la chambre n'était pas une raison pour dormir sur un lit dur.
Yatak odasında bazı problemlerimiz vardı.
On avait des problèmes au lit.
Mutfakta pek iyi olmayabilirim ama yatak odasında yeter de artarım bile.
Je ne vaux pas grand-chose à la cuisine, mais je suis plus que compétente au lit.
Çocuğun yatak odasında el izleri vardı. Potocki'nin odasında bulduklarımıza uyuyor.
Des empreintes de mains similaires à celles relevées dans la chambre de Potocki.
Yatak odasında ne yaptığınız sizi ilgilendirir.
Ce que vous faites au lit ne me regarde pas.
- Yatak odasında.
Oubliées dans la chambre.
Yatak odasında neler oldu?
Qu'est-ce qui s'est passé dans la chambre?
O yatak odasında.
Dans cette chambre?
Yatak odasında uyuyor.
Dans sa chambre.
- Laboratuvar yatak odasında mıymış? - Hayır.
Son labo est dans sa chambre?
Sarayda. 1 : 30'a kadar dolaştı o saatten beri yatak odasında.
Toujours au palais. Gundars s'est couché à 1 h30 et n'a pas bougé depuis.
Yatak odasında da müziğimiz var.
On a de la musique, là-bas aussi.
- Her yatak odasında bir tane var.
- Il y en une dans chaque chambre. Par là.
Yatak odasında açık bir kasa buldum.
J'ai trouvé un coffre forcé dans la chambre. Vide.
Yatak odasında buzdolabı.
Un frigidaire dans la chambre?
Bu sefer yatak odasında.
Dans sa chambre.
Yatak odasında?
Dans la chambre.
Kurbanı burada sıkıştırmış olmalı, daha sonra onu takip etti ve yatak odasında mı yakaladı?
Il a dû la coincer ici... l'a fait fuir et l'a rattrapée dans la chambre à coucher?
Yatak odasında neler olduğunu hepimiz biliyoruz...
On sait tous ce qui se passe dans une chambre...
- Yatak odasında bar mı?
- Un bar dans la chambre?
Yatak odasında kimi saklıyorsun?
Il y a quelqu'un de caché dans la chambre.
Lex'in yatak odasında eşyalarını karıştırıyordu.
Je l'ai vue dans la chambre de Lex, elle fouillait ses affaires.
"Yatak Odasında" yı alırım belki.
Je prendrai peut-être In the Bedroom.
Bilincini yitirene kadar boğazını sıkmış, muhtemelen yatak odasında....... sonra da banyoya sürükleyip boğazını kesmiş.
Il l'a étranglée, pendant qu'elle perdait conscience, probablement dans sa chambre, il l'a traînée dans la salle de bains et lui a tranché la gorge.
Yatak odasında ayakkabı kutusunda çengelli iğne olacaktı.
Il y a des épingles à nourrice dans la chambre.
Mutfakta, oturma odasında, yatak odasında ve ofiste kablo var.
Il y a le câble dans la cuisine, le salon, la chambre et le bureau.
Yatak odasında kimse yok.
Il n'y a personne dans la chambre.
Ama sanırım yiyeceklerinin çoğunu yukarıda yatak odasında hazırlıyor.. - Yatak odasında mı? - Evet
Mais je pense qu'il prépare le reste en haut dans sa chambre.
Yatak odasında fırını var mı?
Il a un four dans sa chambre?
Yukarıda, varlıklı yatak odasında, Şeyh uyuyordu.
Dans sa chambre à coucher opulente, le sheik dormait.
Beş dakika önce yatak odasında öpücük veren orospuya.
La salope qui m'a roulé une pelle il y a cinq minutes dans la chambre.
Bu gece yatak odasında sen uyu.
Ce soir, tu dors dans la chambre.
Sen yatak odasında uyuyacaksın.
Vous dormez dans la chambre.
Yatak odasında bir şey yok.
Rien dans la chambre. Et ici?
Ben yatak odasında bir adam bir resim gördüm.
J'ai vu la photo d'un homme dans la chambre.
Tamam, yanı sıra, uyandığımda, yaratık benim yatak odasında duruyordu, ona yardım etmek beni yalvarıyor.
Et puis, quand je me suis réveillée, la créature était dans ma chambre, elle voulait que je l'aide.
Yatak odasında Temiz.
Personne dans la chambre.
Peki Rosie'nin yatak odasında neden bir kamera vardı?
Pourquoi Rosie aurait-elle eu une caméra vidéo dans sa chambre?
Seni şimdi bu yatak odasına götüreceğim.. ve sen de hayatının geri kalanında yan yan yürüyeceksin.. çünkü tüm hakkını kullanmış olacağım?
Maintenant, suis-moi dans la chambre et quand tu en sortiras, tu seras bancal pour le restant de tes jours car je te ferai prendre ton pied jusqu'à l'épaule.
Koridorun sonundaki Mason'un yatak odasına git. Pinball makinesinin yanında biraz yuvarlak kek olacaktı.
II y a un carrousel de gâteaux près du flipper dans la chambre de Mason.
Megan ebeveynin yatak odasında bulduğumuz saçı incelemeyi bitirdi.
ÉCLABOUSSURES DE LUKE
- Yatak odasında lütfen.
- Suis-moi.
Yatak odasına bir daha bak. - Matthew'un odasında yok.
Vérifie encore.
David'in yatak odasının yerinde spor sayfaları arasında buldum.
Il était froissé dans un journal, section Sports... par terre, dans la chambre de David.
Olmaz, yatak odasında sesler duydum yine.
Eteins la lumière.
Hey, ben yemeğimi yatak odasında yiyeceğim tamam mı?
Je vais aller manger dans la chambre.
Seni yatak odasında gördüm.
Je t'ai vue dans la chambre...
Annenin odasında hala yatak var mı? Annemin odası mı?
Il y a toujours un lit dans la chambre de ta mère?