Yatıyorum Çeviri Fransızca
1,530 parallel translation
Onu karısı terk etti. Ben de düzenli olarak başkasıyla yatıyorum.
Sa femme l'a quitté, mais moi je baise, autant que je peux.
- Ben yatıyorum.
Je vais me coucher.
Bu yıl ben editörle yatıyorum.
- Et cette année, c'est moi. Il me tarde.
- Bu yıl ben editörle yatıyorum.
- Et cette année, c'est moi!
Yatıyorum.
C'est le cas.
Buraya geldiğimden beri, döşekte yatıyorum ve bundan da çok hoşlandım!
depuis mon arrivée, je dors sur un matelas ordinaire. Et j'aime ça.
Karınla yatıyorum. - Boom!
Je couche avec votre femme.
Neden bir birinci sınıf öğrencisiyle aynı saate yatıyorum?
Pourquoi je dois aller me coucher à la même heure qu'une élève de primaire?
- Yatıyorum.
Je suis couché.
Kalbimdeki iyiliği dışarı salıyorum ve onlarla yatıyorum.
De par mon grand coeur, je les baises.
Ted'le yatıyorum.
Ah ouais? Je me tape Ted.
Ben yatıyorum.
Je pense que je vais aller me coucher.
Ben yatıyorum.
Je vais au lit.
O delik sayesinde yüz üstü yatıyorum.
Je dors face vers le sol, dans ce trou.
Ben artık yatıyorum.
Je vais me coucher.
Gerçekten çok yorgunum. Ben yatıyorum.
Je suis vraiment fatiguée, je vais me coucher.
Ne? Yataklara yatmamanız gerekiyor ama arada sırada ben de yatıyorum.
C'est interdit de se coucher sur les lits, mais ça m'arrive.
Şu an çok sağlam ve önemli bir adamın altına yatıyorum.
Je me tape un mec super important.
Sonra, RICO'dan kefalet ile serbest kalırken... beni uyuşturucudan içeri tıktılar... şu anda ondan yatıyorum.
Et pendant que j'étais en conditionnelle de l'accusation de conspiration mafieuse, ils m'ont repincé pour drogue. C'est ce que je suis en train de purger aujourd'hui.
Şu anda 30 yıldan yatıyorum.
Alors je suis donc en train de faire mes 30 années.
... etraf inek dolu, ve ben suyun içinde çırılçıplak yatıyorum.
Y'avait toutes ces vaches, et moi je flottais dans l'eau sale.
İzleyeceksen, ben yan odada yatıyorum.
Si vous regardez, je dormirai à côté.
Geç yatıyorum.
Je me couche tard.
Bir süredir onunla yatıyorum.
Je couche avec elle. Elle m'aime.
Evet, kızımla yatıyorum mu deseydim?
Avouer que j'avais couché avec ma fille?
Ben yatıyorum.
Alors, je vais aller me coucher.
- Evet ama orada ben yatıyorum.
Oui, mais j'y dors.
Baksana, Brian. Adamın orada öylece yatıp dayanmasına inanamıyorum.
Je te le dis, Brian, je ne peux pas croire que ce type reste couché sans broncher!
- Bu yıl ben editörle yatıyorum.
Et maintenant, c'est moi.
Bak, Gloria, benimle yat diye 15 yıldır sana yalvarıyorum, çünkü seni önemsiyorum ve seviyorum.
Ça fait 15 ans que je te supplie de coucher. Parce que je m'en fais pour toi.
Dip not : Devil Rays takımına yatırıyorum.
PS : je mise tout sur les "Devils rays".
Ben yatıyorum.
Je vais me coucher.
Hayır. Anlıyorum ki o bir çeşit yatırım danışmanıymış.
C'était un genre de conseiller financier, c'est ça?
- Sabahtan beri telefon görüşmesi yapıyorum, Kaithleen'in yatılı okuluyla.
J'ai passé la matinée au téléphone avec le pensionnat de Kaitlin.
Bölüm Ofis Olimpiyatları Bugün ben Michael Scott, bir ev sahibi oluyorum, yani gayrimenkule yatırım yapıyorum.
Aujourd'hui, moi, Michael Scott, j'achète, j'investis dans l'immobilier.
Sana yüz defa söyledim. Riskli girişimlere yatırım yapan grupların işleriyle uğraşıyorum.
Pour la 100e fois, je gère les fusions-acquisitions pour un fonds de couverture.
Şirketin bir yılının sonunda geleneksel ikramiyelerimizi almak yerine şirkete yatırım yapmayı düşünmeliyiz bence. - Buna katılıyorum.
- Très bonne idée.
Bunun peşinden gitmek istiyorsan, seni onaylıyorum ama buna para yatırmam.
Si tu veux le faire, tu as ma bénédiction, mais je ne mettrai pas notre argent là-dedans.
Bana haber vermeden o gezi için kaparo yatırdığına inanamıyorum.
Tu m'as laissée tomber pour l'excursion!
Ayrıca ona yatırım hesabımdaki... toplam 115.000 dolarımı bırakıyorum.
De plus, je lui laisse le solde de mon compte d'investissement, tenu par JP Morgan, d'un total de $ 115 000.
Biliyorum bu yeni teknoloji korkutucu gelebilir size ama inanıyorum ki bu ateş topunun derinliklerinde bizim şansımız yatıyor.
Je sais, cette technologie est effrayante. Mais pour moi, les entrailles de ce désintégrateur sont notre chance.
Şimdi uykuya yatırıyorum Rab'bime ruhumu koruması için dua ediyorum.
Et maintenant je m'allonge pour dormir Je prie le Seigneur de garder mon âme.
- Kazandığımızı eğitimlerine yatırıyorum.
- Je réinvestis dans leur éducation.
Yatışıyorum.
Je me masturbe!
Hayır ama iş arıyorum. Ama Ulusal Yatırım Bankası'yla birlikte değilim.
Non, mais j'aimerais bien en avoir un, même si je ne suis pas nazie.
Yere yat! Burada şaka yapmıyorum lanet olası!
Je ne déconne pas, salaud.
Sizin gibi bir bilim adamı ve yatırımcı ile.. ... yüzyüze durduğuma hala inanamıyorum.
Je ne peux pas encore croire que je me tiens en face d'un grand scientifique et innovateur comme vous.
Amatör işlerle uğraşıyorum ve fırsatları, yatırımları kolluyorum.
Je tâte de plusieurs trucs... Opportunités, investissements...
Yatırımlarımı güvenceye alıyorum.
Je change d'avis.
Yatırımcılarımdan biriyle sorun yaşıyorum.
Un problème avec un investisseur.
Kimse için yatırım falan yapmıyorum.
Je bosse pas dans les placements.