English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yep

Yep Çeviri Fransızca

911 parallel translation
Dans tarzı Yep yeni bir şey
Une façon de danser Qui est ultra nouvelle
- Bir kutu şampuan getirir misin lütfen?
Pouvez-vous me chercher une bouteille de shampooing, s'il vous plaît? Yep.
Yep yeni bir haber kutusu açtık demek.
J'ai ouvert une boîte de caviar.
- Fren iptal mi? - Yep.
Desserre le frein!
Evet, merhaba.
Yep, salut.
- Evet.
- Yep!
Bir şey mi buldular? Yep!
- On a trouvé quelque chose?
Bu yep yeni bir takım.
C'est un smoking neuf.
Yep. sadece ben ve Abu. gel ve git bizim gibi lütfen.
Rien que moi et Abu. - Libres comme l'air.
Yep.
Oui.
- Yep, ondan olabilir. - Yeah.
Oui, ça s'explique.
Bizim diyebileceğimiz yeni bir yer bulmalıyız yeni bir ev, yep yeni bir ev.
On doit trouver un nouveau chez-nous. Un nouveau foyer. Un endroit bien à nous.
- Susadın mı?
T'as soife? Yep.
Tabii, tabii. evet. evet, evet, Sana yardımcı olacağım. Yep.
Je vais t'aider.
Yep, mahkeme kararı nerede?
Ou est l'assignation?
Sadece konuklar için yep yeni bikinileri var.
Des maillots neufs pour les invités.
- Eritilmiş peynirle, makarna sosu?
Du gruyère et de la sauce? Yep.
Evet, sayılır.
Oh, oui. Yep, en quelque sorte.
- Yep.
- Oui!
- Hey, Lou, istedigin numarayı aldınmı? - Yep.
- Hé, Lou, tu as réussi à avoir ce numéro que je t'ai demandé?
Çavuş Perez'e göre,.. .. yanlarında 20 lt ev yepımı alkol vardı.
D'après le sergent Perez, ils étaient en possession de 20 litres d'alcool fait maison.
BERG E Mi? YEP.
Le quartier noir?
Tamam, hazir misin?
Ok, tu es prêt? - Yep.
Yep yeni bir araba!
Une belle voiture neuve!
Bekliyoruz.
Yep, on attend.
Evet, işte o benim.
Yep, c'est moi.
Bekle bir dakika, bende de aynısı var.
Attends une minute... yep, j'arrive à la même déduction.
Evet, Braun ailesinin eli her yere uzanır.
Yep. Famille Braun. Ils ont le bras long.
Evet.
Yep, pigé.
- Dam-Ba-Da'lı olan?
- Yep. - Sur Dam-Ba-Da?
Üçü birden demek.
- Yep Toutes les trois, c'est ça?
Ucuz olduğunu mu söylüyorsun? Yep.
- Tu trouves pas ça cher?
Hıhı.
Yep.
- Evet.
- Yep, vas-y.
Yep, bir patlama daha sonra, yeni bir kapımız olacak.
- Ouais. Plus qu'une explosion, et on aura une nouvelle porte.
Bakar mısın?
Yep!
- Burada olmak istediğinden emin misin?
- Tu es sûre de vouloir rester là? - Yep.
Evrenin sana karşı olması güç tabii.
Yep, c'est ce qui se passe lorsque l'univers est contre toi.
Eğer burayı açabilirsek, eminim ki, yüzeye bir tünel kazabiliriz.
Yep.Si nous pouvons obtenir à travers ici, je suis sûr que nous pouvons percer un tunnel jusqu'à la surface.
Neyse işte sanırım bu kadar.
Enfin voilà... - Nous y sommes. - Yep.
- Evet, evet.
Tu vois? - Yep Yep
Evet temiz su borusundan bir hat çekmiştik.
Yep. Nous avons un tuyau d'eau potable à droite là-bas.
Kulağıma geldi. Zavallı küçük hanım için, kahrolası çok yazık ama...
yep, j'en ais entendu parlé dommage pour cette pauvre fille, mais...
Evet.
Yep.
Evet, çok işe yarayacaklardır.
Yep, ça va faire l'affaire.
- Evet.
- Yep.
Yep, ağaçtayım.
Je roucoule déjà!
Evet!
- Yep!
Gidiyorum.
Yep.
- Alo?
Yep.
- Evdeyim.
Yep, je suis rentée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]