English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çatıda

Çatıda Çeviri Fransızca

2,116 parallel translation
Bu yüzden bende camdan atlamak zorunda kaldım. Ve iç çamaşırım çatıda kalmış olarak sonuçlandı.
Je file par la fenêtre et finis sur le toit en slip.
Çatıda değil misin?
Tu n'es pas sur le toit?
Bu fotoğrafları çekebilmek için, apartmana yakın bir çatıda bulunmuş olmalı.
Pour prendre ces photos, il devait être sur un toit pas loin.
Foliküllere ve gözeneklere sahip. İskeletsel bir çatıda daha yoğun bir kütle halinde.
Ça a des follicules, des pores, une structure squelettique.
Artık çatıda oynamamıza izin vermiyorsun.
Tu nous laisseras plus jouer sur le toit.
Mesela, çatıda dikilip, aşağıya baktıktan sonra hendeğe atlamak göle girmekten daha farklı gelmez.
Par exemple, en regardant du toit en bas, sauter dans le fossé vous semblerait comme - marcher dans une flaque.
Çatıda bunu buldum.
J'ai trouvé ça sur le toit.
Bu adamda yükseklik korkusu vardı ve o da onu çatıdan itti. Augie yükseklikten korkmuyordu.
Ce type avait le vertige, alors, il l'a poussé du toit.
Artık çatıda değil.
Il n'est plus sur le toit.
Çatıda mısın?
Vous, sur le toit?
Çatıda da kutular dolusu küpür var.
Il y en a des boîtes pleines à la cave...
Çantasını, ayakkabısının sol tekiyle beraber çatıda bulduk.
On a trouvé sa mallette à l'étage avec sa chaussure droite.
- Çatıda bir yerde çocuklar varmış. Ancak fark ettik.
On vient de trouver des gamins sur le toit.
Çatıda bir helikopter var ve sizi 20 dakika içinde St. Andrews Havaalanına götürecek, 30 dakika içinde de uçak kalkacak.
On a un hélicoptère sur le toit. Vous arriverez dans 20 minutes. - Roues levées dans 30 minutes.
Aracınızdan uzaklaştığınız zaman kiminle karşılacağınızı bilemezsiniz ya da çatıdan sizlere kimin baktığını.
De s'éloigner du véhicule. On ne sait jamais qui est derrière la porte, ou qui nous surveille du toit.
Çatıda.
"Sur le toit."
Cesur Takım Elbiseliler'imiz sayıca yetersiz kalmışlar ve sonra da çatıdaki flamingolara atlayıp kaçmış.
Ils se sont... envolés du toit... en flamants roses.
Çatıda içebiliriz.
- Sur le toit.
Sırf onun için bu yükseklikte bir çatıda asker olan babasına yalan söylüyorum.
Bien, je mens à un ex militaire baraqué, sur le toit d'un grand immeuble, parce qu'elle me l'a demandé.
Çatıda asırlık çizmeleriyle yürüyen bir gevşek mi var?
C'est le tapotement de bottes laïques sur le toit?
Robin, yapma ama. Çatıda iç şunu.
Robin, sois sympa, va fumer sur le toit.
Çatıda zulalanmış bir paketim var.
J'ai un paquet planqué sur le toit.
Perepelkin çatıda!
Perepelkine est sur le toit.
Bırakın da çatıda kalsın.
Qu'il y reste, sur le toit.
Gördüm, Sarah. Çatıda Peter Quint'in hayaletini gördüm. Carla'yı o itti.
J'ai vu le fantôme de P. Quint se tenir sur le toit et pousser Carla.
Annem çatıda buldu.
Maman l'a pris au grenier.
- Birisinin çatıda durması gerekiyor.
Quelqu'un a doit d'étre sur le toit.
Dizlerim pek iyi değil, çatıdan atlaşmıştım da.
J'ai eu une mauvaise journée. J'ai sauté du toit.
Yüreklerimiz yaralı ve bütün krallığımız kederden çatılmış bir tek kaş sanki hala. Böyle olması da gerek, doğru ; fakat aklımız öyle savaşta ki yüreğimizle,
bien qu'il soit convenable pour nous de maintenir nos coeurs dans le chagrin, et, pour tous nos sujets, d'avoir sur le front la même contraction de douleur, cependant la raison, en lutte avec la nature,
Burda yok, yatak odasında da yok, çatı katında da yok.
Ce n'est ni ici, ni dans sa chambre, ni dans le grenier.
eğer Spencer ve Guster'ı kendi başına kiraladıysan, çıkar çatışması var demektir bu da disiplin tedbirleri aldıracaktır.
Si je découvre que vous avez engagé Spencer et Guster, c'est un conflit d'intérêts et il y aura des mesures disciplinaires.
Başını soktuğun bir çatın var. Aynı zamanda da seçenekleri gözden geçiriyorsun.
Et tu prends soin de conserver toutes tes options.
Çatı bahçeleri düzenlemesi hakkında bir şeyler okudum da.
J'ai lu ces trucs sur les jardins en terrasses.
Hem de çatımız yüzde 70 daha güzel görünür bu da yüzde 100 kazanç demektir.
Et notre toit serait 70 % plus joli, ce serait donc 100 % positif.
Rüzgarlı ya da yağmurlu olmasına aldırmam, sağa kaymış çatıyı mahvetmek için el atmanın mantığı yok.
Aucune raison qu'un toit en ardoise ne tombe, s'il est bien fait.
Ayrıca bu soruşturmada zıtlaşma ya da çıkar çatışmasına izin veremem.
Il n'y aura pas non plus de parti pris ou de conflit d'intérêts dans cette enquête.
Çatışma gecesi tam da o saatte bardaymış.
Notre inconnue était dans le bar avec nous, à l'endroit et à l'heure exacte de la fusillade.
Çatısında ve ön camında da.
Des flammes sur le pare-brise...
Babam da çatıya koyduğu koleksiyonluk Franklin Mint tabaklarını vurmaya çalışıyordu.
Et mon père jouait au ball-trap avec les assiettes de ma mère.
Evet, hem beyni "wild cat" hücum formasyonunda sahaya da giremez.
Et ce n'est pas comme si son cerveau maîtrisait l'attaque Wildcat.
Ben Bosna'da çatışma gördüm.
J'ai fait la Bosnie.
Bu durum, ölülerin sonsuza dek mülk sahibi kalmasını engeller. Bu da çatı katının emlak şirketi tarafından açık arttırmayla satılabileceği anlamına gelir. Doğru.
Ça empêche les morts d'être propriétaires pour toujours.
Yaklaşık 10 saat önce Afganistan'da Pakistan sınırında 48 km uzakta keşif yaparken Taliban'la çatışmaya giren iki deniz piyadesi müfrezelerinden ayrıldı.
Il y a 10 heures, en Afghanistan, à 50 km de la frontière pakistanaise... deux marines en reconnaissance ont été séparés de leur section... LIEN SAT durant une escarmouche avec les talibans.
Yani babamla annem Zack'i Los Angeles'da çatı katında yaşayan, ünlü....... bir şef olarak biliyorlar.
Pour ce qu'en savent papa et maman, Zack est un grand chef, vivant dans un loft pas loin de Los Angeles.
Çatı katında da yok.
Pas dans appartement.
Belki Kelly Drummond'un da imzalı posterini alır... satıp, birinin çatısını onartırız.
On pourrait demander à Kelly Drummond d'en signer un aussi, ça paierait le toit de quelqu'un.
Bu da 4 çatı tamiri eder, gönüllü çalışanlarla birlikte sekiz eder.
ça fait 4 toits pour les nécessiteux, 8, si des bénévoles s'y mettent.
Tanıklara göre çok sayıda patlama duyulmuş ve şehrin birçok yerinde silahlı çatışma yaşanmış.
Selon des témoins oculaires, plusieurs explosions ont été entendues et il ya des violents combats en de nombreuses parties de la ville.
Rivington'da bir apartmanın çatısındayım.
Je suis sur mon toit, à Rivington Street...
Seninleyim Rockland'da ruh uçaklarımız çatılar üstünde kükreyerek uçarken heyecanla komadan uyandığımız. Meleksi bombalarını atmaya gelmişlerdi. Hastane kendini aydınlatırken...
Je suis avec toi à Rockland où nous nous réveillons électrifiés du coma des avions de notre âme vrombissant par-dessus le toit ils viennent lâcher des bombes angéliques, l'hôpital s'illumine, des murs imaginaires s'écroulent,
Seninleyim Rockland'da ruh uçaklarımız çatılar üstünde kükreyerek uçarken heyecanla komadan uyandığımız. Meleksi bombalarını atmaya gelmişlerdi. Hastane kendini aydınlatırken...
Je suis avec toi à Rockland, où nous nous réveillons électrifiés du coma des avions de notre âme vrombissant par-dessus le toit, ils viennent lâcher des bombes angéliques, l'hôpital s'illumine, des murs imaginaires s'écroulent,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]