English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çinli

Çinli Çeviri Fransızca

2,284 parallel translation
- Bir kaç tane yeni geldi ve şu Çinli kızın gözleri o kadar kısıktı ki, diş ipiyle bile gözlerini bağlayabilirdin, yemin ederim.
- J'en ai deux nouveaux... Et cette petite Chinoise avait des yeux tellement bridés que t'aurais pu bander ses yeux avec du fil dentaire, je te jure...
Lemon, Gavin'e gideceksin ve bunu Çinli bir jimnastikçi gibi halledeceksin.
Vous allez chez Gavin, et vous gérez ça en gymnaste chinoise.
Jasper Murphy geçen gün bana çinli bir bebek satmaya çalıştı.
Jasper a voulu me vendre un bébé chinois, l'autre jour.
Ben de seni arıyordum. Adı neydi onun, hani çilleri olan Çinli kadının? - Nola Lyons.
Je cherchais... quel est son nom?
Ya da nasıl bir çocuk alacağını? Rus mu, Çinli mi, yoksa fazla uzağa gitmeyip Güney Amerikalı mı seçersin?
Je veux dire, t'es déjà allé en Russie ou en Chine ou séjourner chez l'habitant et faire quelque chose de latino?
Evet, büyüyünce kim editör olmak istiyor diye sorduğumda Emmy "Dansçı, maymun, Çinli olmak istiyorum"
J'ai fait une erreur en demandant qui voulait devenir rédacteur plus tard.
Sana bahsettiğim Çinli.
Dis-moi plutôt, C.C., l'empereur...
Çinli doktorların ona verdiği şey bu.
Ça vient de ses toubibs chinois.
Diyelim ki, orta yaşlarda bir Çinli kadınsın.
Disons que tu es une Chinoise de 45 ans.
Orta yaşlı Çinli bir kadınım.
Je suis une Chinoise de 45 ans.
Bir Çinli olarak bir sürü Yahudi yükü attın üzerime.
Beaucoup de culpabilité juive pour un Chinois.
Ben Gazzara, "Çinli bir bahisçinin ölümü". Arabadaki o sahne.
La scène dans la voiture, dans Meurtre d'un bookmaker chinois.
Sonsuza kadar yok olmuş o eski güzel günlerimiz hakkında bir kelime bile söylememeye söz veriyorum çünkü elbette şimdiye kadar Çinli bir bayanla evlenmiş olmalısın.
Je vous promets de ne pas parler du bon vieux temps, car, évidemment, vous devez avoir épousé une Chinoise.
Ama bana Çinli bayanları anlat.
Mais parlez-moi des Chinoises.
Çinli fahişelere ne dersin?
Veux-tu des prostituées chinoises?
- Çinli ya da belki de Japon.
- Il devait être chinois ou japonais.
Çinli çocuklara ıstakoz yakalamakta yardım etmek.
Aider des enfants Chinois à pêcher le homard.
"Antik Çinli Kız."
"Ancient chinese girl".
- "Antik Çinli Kız" dan.
- "Ancient chinese girl".
Merhaba. Ben Antik Çinli kız.
Ici "Ancient chinese girl".
İlk kuşak Çinli-Amerikalı, 10. kuşak Triad.
Sino-américain de 1ère génération, membre des triades de 10e génération.
- Çinli!
- Chinois!
Çinli dostlarımıza, anlaşma yok diyemeden şehirden ayrıIdılar.
Nos amis chinois sont partis avant que j'annule tout.
Bu cümleyi ilk bulan Çinli bir kumarbazdi... 21'de kazandığı her elin sonunda bunu bağırarak söylerdi...
Un croupier chinois du Binion's l'aurait dite en premier. Il criait ça à chaque black-jack.
Senin Çinli olduğunu biliyorum. Yani sen de yasa dışı göçmensin.
Je sais que vous êtes un immigré clandestin.
Ne yani, Çinli yol işçisi falan mıydı?
C'était quoi, un brigadier chinois?
Ne? Kendini Çinli falan mı sanıyorsun?
Tu t'prends pour un chinois?
Hey, Lupo. Şu ihtiyar Çinli ile takılıyormuş. Sanırım çeklerini bozduruyormuş.
Il a l'air de connaitre le vieux chinetoque qui encaisse des chèques.
"Ama bu çocuk Çinli bile değil."
Il n'est même pas chinois!
O bir ağaç seni, Çinli beyinsiz.
C'est un tronc d'arbre, espèce de ravioli chinois.
Etmediler, böylece Çinli askerlere savaş esiri muamelesi yapmayacaklar.
Pour ne pas traiter les Chinois comme prisonniers de guerre.
Sana, onların da kolayca söyleyeceği bir Çinli ismi lazım.
Il vous faut un nom chinois. Qu'ils peuvent prononcer.
Bağımlıları ve afyon ticareti yapanların Japonlar, Çinli olduğun için başını kesiyor.
Les fumeurs et les vendeurs. Les Japonais décapitent les Chinois.
Bak, neden Çinli kıza gidip bana biraz ruj getirmiyorsun?
Pourrais-tu aller chez China Girl me prendre du rouge à lèvres? Viens là, chérie.
Oradaki Çinli kıza sigara götür.
File la sauce à Stank pour la viande.
Vahiyler, aslında gizemli ya da Çinli olmayan gizemli Çinli doktorlar var.
des tramways et des prophéties et des médecins chinois mystiques... qui ne sont pas si mystiques et ne sont pas si chinois que ça.
Çinli misin yani?
Tu es Chinois, non?
"Çinli insanlar" demezsin değil mi?
Tu dis pas "Chinoisz".
Bir dakika. Bunlar Çinli değil.
C'est pas des Chinois.
Yarı Yahudi, biraz Latin biraz da Çinli. Sanırım baya iyi bir fırsatımız var. İki ırktan olma kızımız, lezbiyen anneler.
Nous croyons que nous sommes aussi sur la bonne voie, avec une fille bi raciale et des mères lesbiennes.
Shane için gey olmaya. Çinli bebekler evlat edinip karavan parkında yaşayacağız.
On adoptera des bébés chinois, et on vivra dans une caravane.
Kızgın Çinli'yle konuşuyor.
Il parle à ce chinois aigri.
Copperhead Operasyonu'nda Şirket'le Çinli patronlara arabuluculuk yaptım.
J'étais la liaison entre le Cartel et vos employeurs sur l'opération Copperhead.
- Park Koreli, Çinli değil.
C'est coréen, pas chinois.
Çinli bir adam geldi!
Il y a un Chinois!
Tatlım, nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum, ama... banyomuzda Çinli bir aile var.
Chérie, je ne sais pas comment de le dire mais, il y a une famille chinoise qui est dans notre salle de bain.
Ama o Çinli.
Mais il est chinois.
Cinli cerrahlar, bağırsağın bir ayağını kesip açmışlar ama acı, öncekinden daha da kötü bir hâl almış.
Les chirurgiens chinois lui coupent 30 cm de boyaux, mais la douleur empire.
Çinli biri mi?
Une Chinoise?
Ama biliyor musun, Lee ikimizden de daha Çinli.
Lee est plus chinoise qu'aucun d'entre nous.
Çinli.
Massage numéro deux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]