Çöplük Çeviri Fransızca
704 parallel translation
Çöplük!
De la camelote!
Şuraya bak! Burası bir çöplük!
Écoutez, c'est dégueulasse!
Bu çöplük bir saray. Ama o çocuklar için değil.
C'est un palace, cette turne, mais pas pour les petites
Siz o yayımladığınız şekerlemelerle şişmanlamaya ve zenginleşmeye devam ederken köstebek gibi orayı burayı eşeleyip, kazıyor ve zor olan kokuşmuş, çöplük gibi bir hayatta tüm dünyayı kışkırtıyor olacağım.
Continuez à vous enrichir et à engraisser. Pendant ce temps, telle une taupe je creuserai à gauche, à droite. Je remuerai la fange.
Hayvan barınağı, çöplük ve kanalizasyon hariç... Poughkeepsie'deki tüm kamu kurumlarına baktık.
À moins qu'on essaie la fourrière, la décharge et les égouts, on a écumé toutes les institutions publiques de Poughkeepsie.
Gölgelik ve serin mi? Burası çöplük!
C'est une décharge!
Nasıl bir çöplük, bir çirkef, bir gübre yığını olmalı ki bu Roma işi gücü parlatmak olsun Sezar kadar aşağılık bir şeyi.
Quelle litière est donc Rome ou quel dépotoir, pour servir d'allume-feu afin d'illuminer une chose aussi vile que César?
Tamamen parçalanmış. Hurdaya dönmüş. Çöplük.
Déchiquetée, bonne pour la casse.
Beş para etmezler. Çöplük adamları!
Ce sont des chiffonniers!
Tabii, oldukça ehemmiyetsiz bir çöplük. Ama buradaki her şey başımın belası.
Il est petit, c'est vrai, mais... il est plein de gens qui me dérangent.
Bu çöplük zengin müşteriden başkasına ikram yapmaz.
Ce bouge ne servira que les clients haut de gamme.
- Defol, çöplük.
- Va-t'en, poubelle.
Çöplük, bir şey unutmuş!
poubelle a oublié quelque chose!
Selam, Çöplük.
salut, poubelle.
Dikkat et, çöplük herif!
Fais attention aux éboueurs!
Dünya zaten bir çöplük oldu, her şey değişiyor.
Le monde a changé, est devenu un cloaque.
Tam bir çöplük!
Quel bouge!
İçerisi çöplük gibi, kendi başıma yüzleşemezdim.
C'est dans un tel désordre,
Bunların hepsi çöplük. Hayır.
Regarde cette horreur!
Tam bir çöplük!
Des saloperies!
Hey, yanımızdan geçen çöplük de neydi?
C'est quoi ce tas de ferraille?
Tam bir çöplük!
D'où ça vient : "Quel trou infect!"?
Hey, "Tam bir çöplük!" sözü nereden?
Est-ce que je sais?
"Tam bir çöplük!"
"Quel trou infect!"
Ne çöplük!
Quel trou à rat!
Bu çöplük için mi?
Pour cette camelote?
"Deniz çöplük gibi."
"la mer est une poubelle."
sen haklısın. orası çöplük.
Tu as raison, c'est un trou.
Bu sefer dayattı. Ya bu çöplük gider, ya da ben dedi.
Elle m'a demandé de choisir entre mes saletés et elle.
"Yaşadığı yere gideriz " Bir sürü ismi vardır oranın Çöplük gibi "
L'endroit où il vit a plusieurs noms.
Eski bir çöplük.
C'est un vieux dépotoir.
Burası eski çöplük değil, geleceği olan bir şehirdi.
Ce n'est pas un dépotoir, mais une ville tournée vers l'avenir.
Çöplük parçası.
des immondices.
Şu eski çöplük için öylesine duygusal ki.
C'est un sentimental de toute cette décharge.
Bu herifin çöplük satmadan önce ne yaptığını biliyor musun? ah-ah.
Vous savez ce qu'il faisait avant?
- Pişirilmiş çöplük hepsi bu.
Bonne idée!
Çöplük köşelerinde yemek kapmak için birbirimizle didişip durmamızı söyleyen kanun mı?
C'est la loi qui décrète que nous devons nous battre pour manger des ordures?
Leş kokulu çöplük.
Pour moi, c'est un vrai dépotoir.
Senin gibileridir ki, William, ülkemizi ahlaki bir çöplük haline getirirler.
Ce sont les gens comme vous qui ont réduit à néant la moralité de ce pays.
Adeta çöplük.
Regarde-le! Déchets! Ils ne sont que déchets!
Bu çöplük buraya ait değil.
Ces cochonneries n'ont pas leur place ici.
Bu bir çöplük, değil mi?
Un tas de ferraille?
Oyuncaklar, reklamlarda gördüklerimiz çöplük.
Des gadgets! Des saletés!
- Ne? Kırk yıllık emeğe ve fedakarlığa sen çöplük mü diyorsun!
40 ans de souffrance et de sacrifices et vous appelez ça de la camelote?
Evet çöplük, çöplük, çöplük!
Oui, de la camelote!
Çöplük.
- De la camelote.
Burası resmen çöplük.
Tout ce fouillis ici...
Sonra diyor ki "Tam bir çöplük!".
"Quel trou infect!"
şu çöplük. Hmm. evet.
Dans ce trou?
Çöplük.
C'est une horreur.
- Çöplük hoşuma gidiyor.
- Ben moi, j'aime ça.